Yıl 1978. Sofya Radyosu yönetmenlerinden Dimitar Dinev tarafından keşfedilen ve Şumen Radyosunda ancak iki türkünün kaydını yaptıran Vildan Hasanova, o yılları şöyle anlattı Bulgaristan Radyosuna: "O yıllar aslında benim öğrencilik yıllarımdı. Dönemin "Halk Orduevi" nezdinde faaliyet yürüten koroya çağrılmıştım. Tam o sırada koroyu yönetmek için Sofya'dan Dimitar Dinev geldi ve bir gün bana, provalardan sonra sesimi dinlemek istediğini ve benden bir türkü söylememi rica etti. Aslında onun İstanbul Türkçesi benim için de tam bir sürprizdi. Çok sıkılgan olmama rağmen "Sen yaparsın, madem ki, ben diyorum yaparsın! Bir dörtlük söyle" deyince, ben de bildiğim bir türküden bir dörtlük okudum:
Leyla /Yayla/ çiçeği misin,
Yuvarlan da gel bana
Yayla çiçeği misin,
Yuvarlan da gel bana
Hoppa rina rinanay ray da ninanay
Rinanay yarim rinanay nay...
"Tamam, işte bu ses bana lazım" dedi ve Dimitar Dinev, sesimi bu şekilde keşfetmiş oldu! "
Daha sonra günün birinde Dimitar Dinev Şumen'i bir kez daha ziyaret etti, fakat bu kez büyük bir ekiple birlikte ve gelsin Şumen Radyosundaki türküler ve şarkılar. Şumen Radyosuna gelen ses sanatçıların arasında Vildan Hasanova da vardı.
Kader, Sofya Radyosuna en fazla türkü ve şarkının kazandırıldığı dönemde Dimitar Dinev'i Vildan Hasanova'nın karşısına çıkardı.
1984 yılı gelip çattığı için, ne yazık ki, "Benim yarim çiçekten çiçek" ve "Ararım ben eşimi" türkülerin dışında Vildan Hasanova başka türkü ile dönemin Sofya Radyosu dinleyicilerinin karşısına çıkamadı, ama o günleri bugün de büyük bir heyecanla hatırlıyor.
Bugün Şumen'de yaşayan Vildan Hasanova, Bulgaristan Radyosuna verdiği röportajında,hala fotoğrafını sakladığı büyük müzisyen, yönetmen ve besteci Filip Kutev'i de anmadan geçemedi.
Röportajın tamamını ekteki ses dosyasından dinleyebilirsiniz:
Razgrad “Kashtichka na chudesata” – “Mucizeler Evi” eğitim merkezinden öğrenciler İtalya ve Türkiye’den yaşıtlarıyla beraber Avrupa Komisyonu’nun küresel inisiyatifi olan “Erasmus Günleri” girişimini beraber kutladılar. Bir etkinlik düzenlemek,..
Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşe yi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar..
“Kültür Başkentimizde” keyifli yolculuğun ikinci bölümüne hoş geldiniz! Son olarak Roma Stadyumu önünde kalmıştık. Medeniyetler beşiği şehrin 2. ve 3. asır antik dönem kalıntıları üzerindeki meydanda bir de minare yükseliyor. Dönemin..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi..