Maria Nestorova, Varna'nın Kiçevo köyündeki at merkezinde binicilik eğitmeni.
Rakiplerinin geliştirdikleri standart binicilik kulüplerinden farklı olarak, Maria ve eşi Ivailo'nun amacı, insanlara atlara binmeyi öğretmek, aynı zamanda atları sevmeyi, anlamayı ve saygı duymayı öğretmektir.
"Aşk, dil ve eşit dozda liderlik" - Pat Parelli'nin bu sözü, onların atlarla olan günlük çalışmalarının temelidir. Maria Nestorova'ya göre, insan ve at arasındaki bağlantı, sıradan biniciliğin çok ötesine geçiyor.
"İyi bir sürüş için atı iyi tanımak gerekir. Aranızda bir güven inşa etmek gerekiyor, "diye açıkladı Maria Nestorova.
"Bir at, bir insanın kendisi hakkında daha fazla şey öğrenmesine yardımcı olabilir - artıları ve eksileri nerede olduğunu farkeder. Atlar çok hassas hayvanlardır. "Beğen - beğenme" ilkesine göre çalışırlar. Senden hoşlanmıyorsa, sana gösterecek, ya da tam tersi, "diye ekledi.
Maria insan yaşının sadece bir sayı olduğunu düşünüyor. Maria Nestorova'ya göre kaç yaşında olursa olsun herkes binmeyi öğrenebilir.Maria ve Kiçevo'daki at merkezine gelen ekip hem küçük çocukları hem de yetişkinleri eğitiyor.
"En yaşlı binicimiz 86 yaşındaydı. Operada da orkestra şefi olan bu kadının ruhunu tahmin edemezsiniz, " diyır Maria.
"At sakin ve rahat olduğunda - bu, sizi sevdiği ve size güvendiği anlamına gelir. O zaman seni takip etmeye hazır. Aksi takdirde çekecek, ters yöne gidecek veya daha şiddetli bir şey yapacak, "diye izah ediyor eğitmen.
At davranışlarının yanı sıra yüz ifadesi ile de kişiye onu beğenip beğenmediğini gösterebilmektedir.
"Geçenlerde, atların duygularını gösteren 17 farklı yüz ifadesi olduğunu analiz eden bir araştırma okudum. Biz insanların bu kadar çok yüz ifadesine sahip olup olmadığımızdan emin değilim. Onları her gün görüyorum. Sadece gözlerini nasıl kıstığını ya da açtığını ya da kulaklarını nasıl kıstığını görerek, şu anki duygusal durumunun ne olduğu benim için netleşiyor, "dedi Maria.
Kiçevo'daki at merkezinde 14 farklı cins at var.
Yeni başlayan biniciler eğitildiğinde, hayvanlara ağızları önünde demir siper koyulmuyor. Ancak Maria'ya göre, atın tasması olup olmadığı önemli değil.
"Atların sakin olup olmaması, tavırları ve yaşama biçimleri önemlidir. Ağızlarında demir bir pranga, bir ipten dizgin ya da prangasız bir dizgin olsun, bütün bunlar önemli.” diyor Maria.
En önemlisi ata zarar vermemek diye ekliyor Mariya.
Maria Nestorova'ya göre atlar köpekler gibi değildir ve yanınıza gelip dillerini uzatıp okşanmasını beklemezler. İnsanın diğer en iyi arkadaşı gibi, bu büyük, güzel yaratıklar da yemek yemeyi sever. Atın menüsünün ne olduğunu sormadan edemedik.
"Atlar, ağaçlardaki otları veya bazı yaprakları yemeyi sever. En sevdikleri sebzeler havuçtur ve meyveler elma ve armutları vurgular. Burada onlara mineraller ve vitaminler içeren granüller olan özel şekerler de veriyoruz ve bazen şekerlerde aşırıya kaçıyoruz” diye gülüyor Maria.
"Ancak atlarımız, eğitimde ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları için ödülleri hak ediyor. Kendilerini iyi ve sakin hissetmeleri için koşullar yaratmaya çalışıyoruz " diye ekledi.
Ayrıca engelli çocuklar için binicilik terapisi veya hippoterapide kurslarda aktif rol alırlar. Geçenlerde, Kiçevo'daki at merkezi, Binicilik Terapisi Derneği tarafından düzenlenen benzer bir kursa ev sahipliği yaptı. Maria Nestorova, bu tür etkinliklerin geleneksel hale gelmesini umuyor.
Haber: Radyo Varna, İvan Barbov
Türkçesi: Müjgan Baharova
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..