Olimpiyat oyunlarında muhteşem performans sergileyen Bulgaristan sporcusu kızlar, mücadelelerinde inanılmaz başarı kaydetti ve millete açık ders verdi.

Bir aydan kısa bir süre önce Tokyo Olimpiyat Oyunlarına ülkemiz 1956 Melbourne oyunlarından bu yana en az sayılı kafileyi gönderdi. 42 sporcumuz Doğan Güneş’in ülkesine giderken, onlardan beklentimiz birkaç mütevazi madalya oldu.

Birinci sürpriz Antoaneta Kostadinova’dan geldi. Havalı tabancada 10 metre atış disiplininde hedefi vuran Antoaneta, turnuvada ikincilik elde etti. Spor  Atıcılık dalında gümüş madalya kazanan sporcumuz, 25 metre atışta finallerde dördüncü kaldı ve orada bronz madalya fırsatını çok az bir farkla elinden kaçırdı.

Gümüşü elde eden Antoaneta: “Tanrının “Sana da bir madalyam var” dediği bir gün geçirdiğim için mutluyum” dedi.

Deliormanlı Taybe Yuseyin de bronz madalya ile Bulgaristan’ın adını duyurdu. Güreşte olimpiyat madalyası alan dördüncü Bulgaristan kadın güreşçisi olan Taybe, 62 kiloda sadece 56 saniyede Rusya’dan rakibi Lübov Ovçarova’yı kesin tuşladı.

Taybe Yüseyin: “Çok mutluyum. Hala neleri başardığımın farkında değilim. Paris oyunları için bir şey diyemem- hala zaman var” dedi.

Güreşte Evelina Nikolova da Rus rakibini yendi ve Bulgaristan adına Tokyo’dan güreşte ikinci bronz madalyayı kazanan kadın sporcu oldu.

Evelina: “Bundan önce antrenörle hamle taktiklerini hazırladık ve her şey planladığımız gibi gitti” dedi.

İvet Goranova’nın karatede elde ettiği birincilik tarigi başarı olarak nitelenebilir. Bu spor dalı ilk defa olimpiyat oyunlarına dahil edildi. İvet, Çin’de 2008 olimpiyatlarında kürekçi Rumyana Neykova’nın altın madalyasından sonra bu seçkin oyunlarda alın kazanan ikinci Bulgar sporcusu oldu.

“Çok fedakarlık ve çok heyecanlar yaşadım. Devamlı zirvede olmaya çalıştım ve olumsuz enerjilere izin vermedim” diyen İvet, Ukrayna’dan Angelica Terluga’yı yenerek, Tokyo’da Bulgaristan milli marşını dinletti.

Boksta Stoyka Krasteva’nın başarısı sürpriz olmadı. Bulgar boksör 51 kiloda Busenaz Çakıroğlu’nu kesin mağlup etmeyi başardı.

“İlk düşündüğüm şey: İşte küçük Bulgaristan başardı” şeklinde oldu. Umarım bütün sporcular için bir örnek olurum ve hayallerini izlemeleri için teşvik ederim” diyen Stoyka, bir süre spordan vazgeçmişti, ancak 2018’de yeniden ringe geri döndü. 

Olimpiyatların son gününde ritmik jimnastik grubu, Bulgaristan’ın Tokyo katılımını altın finalle tamamlamasını sağladı. Simona Dyankova, Stefani Kiryakova, Madlen Radukanova, Laura Traets (Laura Traats) ve Erika Zafirova, kalpleri fetheden mükemmel performansları ile Japonya’nın başkentinde kürsüye çıkarak Bulgaristan marşını dinlettiler. Kızlarımız rakipsizdi ve bu spor dalında, şu ana kadar eksikliğini hissettiğimiz en değerli dereceği kazandılar. 

Takım kaptanı Simona Dyankova birkaç kelime ile şunları paylaştı “Bırakın konuşmayı, düşünmekte bile zorluk geçiyoruz. Rüya gerçek oldu!” dedi. Antrenörleri Vesela Dimitrova ise “İnanıyorduk, hayal ediyorduk ve bizim spor dalımızın tarihinde, Bulgaristan için ilk altını kazandıranlar olmak istiyorduk” dedi. 

Bulgaristan Olimpiyatlar’dan üçü altın olmak üzere altı madalya ile ayrıldı ve tüm dünya ülkeleri arasında 30. sırada yer aldı. Tabii birçok sporcumuzun başarıları ile göğüsümüz kabardı. Finale ulaşan ilk Bulgar sporcu Yosif Miladinov, Olimpiyatlarda beşinciliği kazananlar ritmik jimnastikte Boryana Kalein, halterde Bojidar Andreev ve güreşte Georgi Vangelov, masa tenisinde yine Bulgaristan’dan söz ettirmeyi başaran Polina Trifonova, bundan önce olimpiyatlarda yer almış olan atıcılıkta – Mariya Grozdeva ve atletizmde İvet Lalova. 

Haber: Diana Tsankova

Çeviri: Sevda Dükkancı