Küçük dinleyicilerimiz için özel hazırladığımız “Masal Kutusu” köşemizde bu hafta Grimm Kardeşler’den “Uyuyan Güzel” masalı var.
Evvel zaman içinde Mutlu insanların yaşadığı bir ülkede, kral ve kraliçenin tek bir istekleri varmış. Bu da bir kız çocuklarının olmasıymış.
Kral ve kraliçe çok iyi insanlar olduğundan dileklerinin bir gün gerçekleşeceğine inanıyorlarmış.
Günler su gibi gelip, geçmiş ve çok tatlı bir kız çocukları doğmuştu. Kral minik prensese Günışığı ismini vermiş.
Kısa bir süre sonra Kral ve kraliçe sevinçlerini halkla paylaşmak için bir şölen düzenlemeye karar vermişler. Bu şölende biricik kızları olan Günışığının doğumunu kutlayacaklardı.
Bu şölene katılmak isteyen herkes gibi ülkenin güneyinde bulunan gizemli ormanda yaşayan perilerden biri hariç hepsi davet edilmişti.
Ülkenin dört bir yanından gelen halk, komşu ülkelerden gelen krallar, kraliçeler ve soylu beyler hediyelerini ve iyi dileklerini sunmuşlardı.
Herkes Kral ve Kraliçeyi tebrik ettikten sonra gizemli ormandan gelen on iki peri prenses Günışığına eşsiz armağanlar sunmaya başlamışlardı.
Periler sihirli çubuklarıyla birer birer yeryüzünde istenebilecek her ne varsa prensese armağan ediyorlardı.
Sıra son periye gelmişti o da tam hediyesini verecekmiş ki! O anda beklenmedik bir şey olmuş. Tüm salonu yeşil renkli bir duman kaplamış.
Herkes neler olduğunu merakla izlerken, duman dağıldığı anda şölene davet edilmeyen kara peri ortaya çıkmış. Kral bu güzel töreni bozan periye, kim olduğunu sormuş.
Diğer periler onu hemen tanımışlardı. Şölene davetsiz gelen peri kötü kalpli bir periymiş.
Kara peri: “Görüyorum ki herkes şölene davet edilmiş. Ben davet edilmedim. Ben de size karşı nezaket göstererek, prensesi eşsiz hediyemden mahrum bırakmayacağım. Bu dünyalar güzeli prenses mutluluk içinde büyüyecek, herkes onu sevecek ve ona hayran olacak, ama on altıncı doğum günü geldiğinde güneş batmadan eline bir iğne batacak ve bir daha uyanamayacak.” demiş.
Herkesin korkular içinde donup kaldığı bu anda, henüz hediyesini vermemiş olan son peri Kara peri’nin sihrini bozabilecek güçte değilmiş ama o kötü laneti biraz olsun hafifletecek bir dilek dilemiş:
“Sevgili prenses! Kötü kalpli kara perinin lanetiyle eline batacak olan iğne ile sadece uyu ve bir prensin aşk öpücüğüyle tekrar uyan” demiş.
100 yıl içinde neler olmuş dersiniz, sevgili çocuklar?
Prenses uyanabilmiş midir sizce?
Masalın devamını ekteki ses dosyasından dinleyebilirsiniz!
Keyifli dakikalar diliyoruz…
Seslendiren: Özlem Tefikova
Girit Adası Bulgarlar Derneği (Βουλγαρική Ένωση της Κρήτης)dokuz yıldır Bulgaristan ile Yunanistan’ın en güneyinde yaşayan yurttaşlarımız arasında köprü olmak için çabalar sarf ediyor, bazen de bunun için en gerekli unsur olan devletin yerini alıyor...
Tarihçi, araştırmacı yazar, akademisyen, Bulgaristan’da Türk toplumunun önemli aydınlarından, Bulgaristan’da ilk “profesör” unvanını alan Türk olan Cengiz Hakov hakkın rahmetine kavuşmuştur. Sofya’da yaşayan Hakov, ülkedeki Türk camiasının kanaat..
Ülke genelinde Yeni 2025 yılının ilk günü farklı ekinliklerle kutlanıyor. Yıl boyunca hiç hastalanmadıklarını ve kendilerini enerjik hissettiklerini paylaşan Varna 'dan karate ve yoga antrenörü Emil Zlatev'in kulübünden 20'den..
Üç yıldır Bulgaristan’da mezun olan genç doktorlar arasında yurtta kalmayı tercih edenlerin sayısı artıyor. 2024 Sofya Tıp Akademisinden 224 mezun..
Bir yıl önce Yaneta Dimitrova, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Paris'teki "İvan Vazov" Bulgar Pazar Okulu olan işyerini “Fransa'da..
Slovakya’nın başkenti Bratislava’daki “Hristo Botev” anaokulundaki öğretmenlerin esas aldıkları ilkeler – kendi başıma yapmama yardım et, doğayla iç içe..