Sonbahara özgü meyvelerden biri kabaktır, gerek beyaz topalacık kabak, gerekse ise son yıllarda lezzeti ve ince kabuğundan dolayı revaçta olan ve ülkemizde “tsigulka” olarak bilinen sarı bal kabağı. Ancak Razgradlı iş insanı Dean Datsev, bu kabaklara bir rakip buldu:
“Bir kış günü İnterneti karıştırırken “Atlantik Giant” yani Atlantik Dev Bal Kabağı olarak bilinen kabaklara rastladım. Eşimin amcası yıllardır Amerika’da yaşıyor ve oradan bize bu kabağın tohumunu gönderdi. Ben tarlada denemek istedim ve bu kabaklardan ektim.
Peki bu kabakların ağırlığı ne kadar diye sorduk ve şu cevabı aldık:
“Şu anda 50 ila 60 kilo ağırlığında kabaklarım var- dedi dean Datsev ve devam etti. Çok büyükler, 3 dekardan 13 ton 200 kg kabak çıkardık. Daha 3 dekarımız var toplamaya, ama kabakları koyacak yerimiz olmadığı için henüz toplayamadık.”
Razgrad’ın Osenets köyündeki tarlalarına Amerika’da yaygın olan dev bal kabaklarını ektiğini ve başka işle uğraştığını ve tesislerinin bu köyde bulunduğu için bunu bir deney olarak, bir hobi olarak yaptığının anlatan iş insanı şunları anlattı Bulgaristan Radyosu mikrofonlarına:
“Atlantik dev bal kabağı hakkında bir kabağın ağırlığının 800 kilogram ile 1 ton arasında olduğunu okuduk. Fakat biliyorsunuz bizim buralarda bu yıl çok kurak geçti ve bu nedenle bizim kabaklar bu ağırlığa ulaşamadı. Biraz yağmur ve toprakta nem olsaydı, belki kabakların ağırlığı en azından 300-400 kilogramı bulabileceğini düşünüyorum. 56 kilogramlık bir kabağı geçenlerde Sofya’ya gönderdik. Daha ağır olanları da var, ama henüz onları tartma imkanımız olmadı.
800 ila 1 ton ağırlığında bir kabağın ne kadar olduğunu merak ediyorsanız, garajınızdaki aile otomobilini gözünüzün önüne getirin. Bir otomobil 800 kg ila 1 ton arasında, bildiğim kadarıyla. Yani garajınızda bir otomobil değil de, bir kabağın bulunduğunu hayal edin. Şu anda dünya rekoru, Amerika’da yetiştirilen 719 kiloluk Atlantik Dev Bal Kabağa ait.
Dean Datsev, devamla şunları paylaştı: “Bundan 2 yıl önce beyaz kabak ektim. Osenets köyündeki yerim 6 dekar büyüklüğünde. Ve o yıl, 6 dekardan 25 ton beyaz kabak elde ettim. Fakat bu kabaklara alıcı bulamadım, verilen fiyat ise kilogram başına 5 stotinka idi. Hal böyle olunca, elde ettiğim bütün kabakları, inek bakan bir arkadaşıma bağışladım yem olarak. Biliyorsunuz beyaz bal kabağın tadı inanılmaz. Ve o anda, bundan sonra hiç kabak ekmeyeceğime dair yemin ettim. Hiçbir zaman! Ama bu bal kabağın cinsini görünce, kendimi tutamadım ve denemeye karar verdim. Hatta gelecek sene için de tohumum var."
Beyaz bal kabağın tadını herkes biliyor, hele hele soğuk kış günlerinde tek sözle muhteşem. Peki Atlantik dev bal kabağın tadı, lezzetini anlatır mısınız?
Neredeyse tadı ayni, lezzeti aynı olduğunu söyleyebilirim. Tek bir fark var, bal kabağının kabuğu çok çok ince. Hatta bir salatalık gibi kolay soyuluyor. Yani patates soyucu aletiyle kabağın kabuğunu kolayca soyabiliyorsunuz. Oysa Bulgaristan’da yetişen beyaz bal kabağının kabuğunun çok sert olduğunu hepimiz biliyoruz. Eşim, kopardığımız ilk kabağı fırında pişirdi ve ayrıca da kabak pidesi hazırladı. Lezzetin aynıolduğunu iddia edebilirim.
Tolamaya başladığımız andan itibaren, tarlalarım Ruse-Razgrad ana yolu üzerinde olduğu için geçen otomobiller durmaya başladı, fotoğraf çekenler oldu- diye paylaştı ve memnuniyetini gizlemedi Dean Datsev. Sofya’da yaşayan bir aileye 2 kabak hediye olarak gönderdim, oğulları 6 ayını tamamlıyormuş. Genç aile kabağın içini kazımış ve içine 6 aylık çocuklarını yerleştirmişler.
Kabakları kamyona yüklerken 2-3 kişi bir kabağı taşımak zorunda kaldık. Şunu ifade etmem gerekiyor, aldığım kabak ürününden ve istenilen boyuta ve ağırlığa ulaşmamalarına rağmen, kabaklardan son derece memnunum.
Seneye aynı tarlaya aynı miktarda kabak ekeceğim, dedi Razgrad’ın Osenetes köyünde “Atlantik Giant” yani Atlantik Dev Bal Kabağı yetiştiren Dean Datsev.
Yazı: Şevkiye Çakır
Foto: özel arşivEdirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..