Mandritsa, Doğu Rodoplar’da bulunan bir köydür. İvaylovgrad’ın 19 kilometre güneyinde Byala deresinin sağ yakasındaki köy Bulgar-Yunan sınırına çok yakındır. Efsaneye göre köy 1636 yılında mandıracı olan üç Arnavut kardeş tarafından meydana getirilmiştir. Üçü Osmanlı askerine gıda tedariği yaptığından vergi muafiyetinden yararlanarak arazi seçme hakkına sahip olmuş. Tahmin edildiği üzere, Arnavut kökenli köyhalkının daha büyük kısmı daha sonraları veya 18. yüzyılın sonunda Mandritsa’ya yerleşmiştir. Bu, Bulgaristan’da bugüne kadar acayıp ve arkaik Arnavutça konuşulan tek köydür.
Günümüzde Mandritsa gittikçe ıssızlaşıyor. Nitekim, yaz aylarında köyü gezmek ve geçmişini bağrına basmak için buraya turistler geliyor. Köyde Uyanış Çağına özgü Bulgar mimari stilinde büyük üç katlı kirpiç ve tuğla evleri korunmuştur. Oymalı ahşap tavanları, dövülmüş demirden balkonları, sütunları ilgi çekicidir.
Bulgartistan’ın bu cazibeli bucağı hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Bulgaristan Radyosu’nun koleksiyonundan ‘Mandritsa köyü konuklarını bekliyor’ yazısını dinleyiniz!
Derleyen:Veneta Nikolova
Çeviri: Neli Dimitrova
Velingrad’ın Tarih Müzesi Bulgaristan’da en zengin ve büyük süslü Paskalya yumurtaları koleksiyonuna sahip. Bu geleneğin korunmasında Mariya Malçeva’nın katkısı çok büyük. Mariya, sadece bu geleneği korumakla kalmamış, aynı zamanda 70 yıl ve öncesinden..
Dünya Sağlık Örgütü’nün kuruluşu olan 7 Nisan her yıl Dünya Sağlık Günü olarak kaydedilmekte ve aynı zamanda Bakanlar Kurulunun 05.04.2006 tarihli 184 sayılı kararı ile ilan edilen Sağlık Çalışanlarının Profesyonel Bayramı olarak kutlanmaktadır...
Denizden Korkuyorsan Ölçek sende kalsın peki, unutma hiçbir vakit Ezandan yüksek olamaz caminin minaresi. Korktuğun her nesnenin üstüne üstüne git, Denizden korkuyorsan, dalgıç olmak çaresi. Bu şiiri..