Arapçada secde edilen yer anlamında kullanılan “mescid”, Türkçeye de geçmiştir. Bu kelime bazen “bir araya toplayan” anlamına gelen “cami”nin eşanlamlısı olarak kullanılırken, bazen de caminin daha küçüğünü ifade etmektedir. Dilimizde cami dendiğinde Müslümanların ibadet etmek ve bilhassa namaz kılmak için bir yere toplandıkları yer kasdedilmektedir.
Cami, İslâm’ın mabedidir. Müslümanların ibadetlerini yaparak Allah’a yakınlık aradıkları, yakın oldukları yerlerdir camiler. Ama aynı zamanda camiler, İslâm medeniyetinin merkezidir, tabir caizse, atar damarıdır.
Camileri, amaçlarını, özelliklerini, fonksiyonlarını doğru bilip tanımak, onlardan daha iyi istifade etme imkânı sağlayacaktır. O yüzden camileri bir ibadet mekanı olarak tanımanın yanında birer sanat eseri, birer mimarî abide olarak da iyi okumak gerekir.
Öyleyse caminin içine girip mihrabından başlayarak onun unsurlarını tanıyalım, yer ile gök arasında gidip gelen yolculuğa çıkalım.
Fotoğraflar: Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü, arşiv, BNR- Kırcali
İslâm dini, insan dünya ve ahiret saadeti ve huzuru, özellikle de ölümden sonra başlayan ve sonsuz bir hayat olan ahirette kurtuluş, güzel bir hayat ve yüce makamlar sağlamaktadır. Bunun gerçekleştirebilecek imkânları Allah Teâlâ insana sunmaktadır. Ama..
İslâm dini, insana faydalı olan birçok şey gibi, ateşi de nimet olarak ele almaktadır. Çünkü ateş sayesinde insan ısınmaktadır, yemeğini pişirmektedir ve karanlıktan aydınlığa kavuşmaktadır. Böyle önemli bir nimet olan ateşi Kur’ân-ı Kerim..
Kur’ân-ı Kerim’de kendisinden söz edilen ve hatta ismini taşıyan bir sure bulunan önemli ve gizemli bir şahsiyet vardır. Lokman adını taşıyan ve hakkında neredeyse bilgi bulunmayan bu şahsiyet, Kur’ân-ı Kerim’in 31. suresi olan 34 ayetlik Lokman..
İslâm dini, insan dünya ve ahiret saadeti ve huzuru, özellikle de ölümden sonra başlayan ve sonsuz bir hayat olan ahirette kurtuluş, güzel bir hayat ve yüce..