Mübarek üç ayların üçüncüsü, on bir ayın sultanı Ramazan-ı şerif yine kapımıza dayandı... Bu bereketli mevsime “Merhaba!” diyor ve şairin sözleriyle selâmlıyoruz:
Teşrifinle âleme geldi sürur
Merhaba sad merhaba ey şehr-i nur
Kararan kalpleri aydınlatmak, ufku daralan akıllara yol göstermek, bunalan insanlığa neşe ve huzur getirmek üzere yine kapımızı çalan misafirimizi karşılamak için huzurda hazırız:
Nur u feyzin eyledi şerh-i sudur
Merhaba sad merhaba ey şehr-i nur
Paylaştığımız mısralarda öne çıkan üç ifadeye dikkat çekmek isterim: nur/aydınlık, sürur/sevinç ve şerh-i sudur/gönlün açılıp genişlemesi. Bu deyimler, aslında insanlığın ve onun bir parçası olarak bizim aradığımız, peşinden gittiğimiz ya da öyle yaptığımızı düşündüğümüz şeylerdir.
Aslında Ramazan-ı şerif de bunları bize sunan bir aylık zaman dilimidir. Ramazan ayı, Allah’ın insanlığa yol gösterici olarak vahyettiği son mesajlardan oluşan Kur’ân-ı Kerim’in inmeye başladığı bereketli mevsimdir. İnsanın yüzünün samimiyetle ve hakikaten gülmesi, kalbinde taşıdığı güzelliklerle ve kalbinin aydınlığı, yumuşaklığı ile doğrudan alâkalıdır. Bir adı “Nur” olan Kur’ân, insanın kalbini aydınlattığı gibi, aklını da karanlıklardan çıkararak yoluna ışık tutmaktadır. Diğer bir adı “Zikir” olan Kelâmullah, insana özünü ve sözünü hatırlatarak kalbini, kendisini yoktan var eden Allah’a bağlaması için imkân sağlamaktadır. Yüceler Yücesine açılıp Onu anan bir kalp, hakikî tatmin duygusu ile doyuma ulaşarak huzura kavuşmaktadır. Kur’ân ile vakit geçiren insanın kalbi rahatlar, göğüs kafesindeki sıkıntılar hafifler, yaşadığı daralmalar inşiraha, açılmaya ve ferahlamaya dönüşür.
Kur’ân-ı Kerim’in ilk muhatabı Peygamberimizin sünneti olan teravih namazı Ramazan aya has bir ibadettir. Teravihin lezzetini alanlar ondan kopamazlar, çünkü Kutlu Nebî (s.a.s.)’in yolundan yürümenin, Allah ile vakit geçirmenin ve kâinatın musikisi olan Kur’ân ile beslenmenin zevkini yaşamaktadırlar. Hele buna bir de Ramazan-ı şerifte coşan malımızı, soframızı ve muhabbetimizi paylaşma duygularımızı ve bunlar sayesinde yaşanan manevî canlılığı kattığımızda Ramazan ayı kalbimizin şöleni hâline gelmektedir. Kur’ân tilâveti kalbimizi, teravih namazı beden ve gönlümüzü, verdiğimiz sadakalar canımız ve toplumumuzu, oruç ise beden ve derunumuzu şenlendirir. Bu yüzden Ramazan ayı şenlik ayıdır...
Gönderdi Huda çün bize mihman Ramazanı
Hoş tutmaya niyet edelim biz dahi anı
Yargıtay, nihai olarak Eski Takvim Bulgar Ortodoks Kilisesi’nin tesciline karar verdi ve böylece Bulgaristan’da ilk kez ikinci bir Ortodoks kilisesi tescil edilecek. Yargıtay’a göre, “Eski takvim kilisenin tescilinin “Bulgar Ortodoks Kilisesi -..
Ortodoks Kilisesi, İsa’nın Doğuşunun üçüncü gününde – 27 Aralık’ta ilk Hristiyan şehidi olarak kabul edilen Aziz Stefan’ı anıyor. İsmi, Yunancada “palmiye”, “taç” anlamına gelen "στέφανος" (stéphanos) kelimesinden geliyor ve şehitlik tacıyla..
Veliko Tarnovo yakınında koruma altında olan Arbanasi tarihi köy turistlerin tercih ettiği bir yerdir. Biri “Rojdestvo Hristovo” olmak üzere, Ortaçağ manastırları ve kiliseleri, müzeleri ve eski evleri Arbanasi’yi eşsiz yapan yerlerden..