Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Valchitran Altın Hazinesi görenleri hayretler içinde bırakıyor

4
Photo: Krasimir Georgiev

Valchitran altın hazinesinin ışıltısı, dünyanın en prestijli sergi salonları ve müzelerini aydınlattı. Trakya sanatının harikulade eserlerinden biri olan hazine, kıtadan kıtaya gezerek zarif işlemeciliği ile görenleri hayretler içinde bırakıyor.

Şimdi Sofya Ulusal Tarih Müzesinde sergilenen hazine, sonbahara kadar geç Bronz Çağı ve erken Demir Çağı öneminde Traklar'ın kültürünü gözler önüne seren müzenin yeni teşhir alanında kalacak.

Valchitran Hazinesinin ilginç hikayesi

Alın nesneler 1924 yılında Pleven'e bağlı Valchitran köyü yakınında bulundu. Hazineyi tesadüfen bulan köylüler, uzun zaman toprağın içinde kaldığı için rengi koyulaşan hazinenin altın olduğunu tahmin bile etmedi. Ulusal Tarih Müzesi Müdürü doç. dr. Boni Petrunova'nın anlattığına göre bulduklarının tunçtan yapılmış sıradan kaplar olduğunu zanneden köylüler, bulgularını aralarında paylaştı, hatta 6 kilogram ağırlığındaki en büyük kupa, domuza yem verilen kap olarak kullanıldı.

Valchitran yakınında bulunan nesneler, toplam ağırlığı 13 kilogram olan ve Bulgaristan topraklarında bulunan en eski altın hazinesini oluşturuyor. Tarihi Millat'tan önce 14.-13. yüzyıl olarak belirlendi.


“ Nesne takımında yer alan üçlü kap özellikle dikkatle çekiyor. Birbirine borucuklarla bağlanmış üç ayrı küçük kaptan oluşan bu nesnenin özel merasimlerde kullanılmış olduğunu düşünüyoruz, diyen müze müdürü, şöyle devam etti: Borucuklar da elektrondan yapılmış olduğu için dikkat çekiyor. Bilindiği üzere elektron, altın ile gümüşün belirli miktarlarda karıştırılması ile elde edilen alaşımdır. Bu alaşım kimyasal, yani suni yoldan ancak XX. yüzyılın başında üretilmeye başladı. Hazinenin işlendiği dönemde ise büyük ihtimalle toprakta doğal olarak oluşmuş olan elektron kullanıldı.

Bununla birlikte bazı bilim adamları, yazısı bulunmayan, fakat doğal güçlere mükemelliyet derecesine vakıf olan Traklar'ın elektron elde etmeyi başarmış olmalarına da ihtimal veriyorlar.

"Daimi teşhirimizin bir bölümü olan Panagyurishte hazinesini küçümsememekele birlikte şahsen benim için Valchitran hazinesi, ülkemiz topraklarında bulunan en muhteşem ve dikkat çeken hazinedir" dedi doçent Petrunova.

İnanılmaz ustalıkla işlenen altın kaplar, niello denen altına gümüş dövülme tekniği kullanılarak bezendi.

"Bronz Çağının sonunda özel merasimlerde kullanılmak üzere böyle bir takımın işlendiğini öğreniyoruz. Bazı araştırmacılara göre bu kardeşleşme veya barışma merasimiydi. Üçlü kapın ayrı ayrı bölümlerine bal, su ve şarap dolduran atalarımız, bu karışımdan içerek barış anlaşması yapıyordu. Hazinenin Ulusal Tarih Müzesin'de gerginlik ve savaşın yaşandığı bu dönemde teşhir edilmesi, zamanlama olarak da çok isabetli" diye noktaladı sözlerini dr. Boni Petrunova.

Fotoğraflar: Krasimir Georgiev

Çeviri:  Tanya Blagova



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Galeri

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.

Eklenme 27.09.2024 14:05
Bulgaristan'ın bağımsızlığının ilan edildiği Veliko Tırnovo'daki Tsarevets Tepesi'nde bulunan anıt levha

1908’de ülkemiz tam özgürlüğe kavuştu

1908 yılının 22 Eylül tarihinde Bulgaristan’ın bağımsızlığı ilan edildi. Bulgaristan’ın tarihinde tek başına gerçekleştirilen en cüretkâr eylem olan Doğu Rumeli ile Bulgaristan Prensliği’nin Birleşmesi’nden otuz yıl sonra Bulgarlar bir kez..

Eklenme 22.09.2024 05:15

Sofya’da düzenlenen festival İmparator II. Konstantius dönemini yeniden canlandırıyor

21 ve 22 Eylül tarihlerinde Sofya’nın konukları ve sakinleri   Büyük Konstantin’in oğullarından biri olan II. Konstantius’un hükümdarlık sürdüğü dönemin tarihi dokusunu yansıtan bir etkinliğe katılabilir. Geç antik çağının yeniden canlandırıldığı..

Eklenme 21.09.2024 07:35