Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Enerji bağımsızlığı yolunda arayışlar sürüyor

Photo: BGNES

Ciddi enerji, sosyal ve ekonomik kriz bağlamında Bulgaristan’da yeniden düşük karbonlu ekonomiye geçiş yolunda “Fit for 55” Yeşil Enerji Paketinin uygulanmasından bahsedilmeye başlandı. Avrupa’da yakıt tedariklerinde en bağımlı ülke olarak Bulgaristan böyle bir geçişe ne kadar hazır sorusu da muamma.

Ülkede enerji kaynaklarının bağımsızığı toplamında %50’si kömür ve termik santrallerden sağlanıyor.

Bulgaristan yeşil enerjiye geçişte özellikle en hassas gruplara da adil davranarak ne tür önlemler alacak?

İklim Konularından Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Çevre Bakanı Borislav Sandov Bulgaristan Radyosuna bilgi verdi: 

“Bu konu bütün sektörleri ilgilendiriyor. Avrupa mevzuatı dosyalarından, enerjide adil bir geçişe kadar ve 2,5 milyar avro değerinde geçiş fonu kaynaklarını kullanıncaya kadar geniş bir yelpazeye kapsamaktadır. Bu kaynaklar kömür bölgelerinde çevre, sosyal ve ekonomik ortamı iyileştirmek için yardımcı olacak. Bazı yerlerde yakılan çöplere müdahale edilecek ve böylece zararlı gazların salınımı önlenecek”. 

Enerji kaynakları seçiminde vatandaşların çok azı onun ne kadar temiz olduğu ile ilgileniyor.  

Hele de fiziksel hayatta kalma mücadelesi yürüten bir kişi, kullandığı ısının ve enerjinin ne kadar temiz, ne kadar zararlı olduğu konusunu pek umursamıyor. Katı yasaklara rağmen, özellikle Romanlar kış aylarında bazı atıklarla ısınıyor ve bunun önüne geçilemiyor.  

Ukrayna’daki savaş ve Avrupa’ya doğalgaz tedariklerinin durdurulmasıyla önümüzdeki kış ayların için tahminler hiç de iyimser değil.  

Enflasyon da aldı başını gidiyor ve durum iç açıcı değil.  

“Enerji üretiminde çok az doğalgaz kullanıyoruz. Sofya ve daha birkaç büyük şehirde kış aylarında merkezi ısıda gaz kullanılıyor. O zamana kadar durdurulan tedariklere çare bulacağımıza inanıyorum. Aslında mevcut durum, yer altı kaynaklarından kurtularak, yeşil enerjiye geçmekte acele etmemiz gerektiğini gösteriyor. 


Kömür ve gaz gibi yakıtlar çevreye zararlı olduğu kadar, tedariklerde başka ülkelere bağlılığı olan devletlerin enerji güvenliğini de tehdit ediyor. O yüzden kaynak olarak ücretsiz olan Hidro Elektrik Santrallere ağırlık vermeliyiz. Bunlar su, güneş, jeotermal kaynaklar ve fotovoltaik güneş panelleri gibi enerji kaynaklarıdır”.  

Güneş panelleri tarım arazileri veya meralar üzerinde olumlu etki yaratıyor. İşte bu yüzden fotovoltaik teknolojilerinin bu etkisi ekilir topraklar üzerine onların kurulmasına karşı itirazları önleyebilir. 

“Şu an önde gelen sektörlerden biri tarım arazilerine kurulan güneş panelleri sektörüdür. Toprağın bir metre kadar üzerine kurulursa, meralarda daha iyi otlama ve ot yetiştirme imkanı sağlayacaklar. 

Bir çok yerde tek tarım ürünü ekildiği veya çok kimyasal gübre atıldığı için toprağın verimsizleştiği araziler var. Böyle arazilere güneş panelleri yerleştirilirse, toprağa nemin ve verimin geri döndüğü kanıtlandı. Bu fotovoltaikler toprağın biraz dinlenmesine yol açtığı için, toprak da “kendine gelme” zamanı buluyor”.

Asıl geri dönüşebilir enerjinin artan elektrik enerji ihtiyacını karşılayabilir mi sorusu gündemi meşgul ediyor.  

Önümüzdeki yıllarda elektrikli otomobillerin kullanımı mutlaka artacaktır. O yüzden elektrik ihtiyacı gittikçe yükselecek. Yeşil enerjiye alternatif olmadığı da doğru, fakat ek kaynaklar ve Hidro Elektrik Santrallerini dengeleyecek ek elektrik kaynak güçleri oluşturulmazsa, enerji bağımsızlığı elde edilemez.  

Foto: BGNES, Facebook /Borislav Sandov

Çeviri: Sevda Dükkancı  




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Ülkedeki siyasi krize rağmen ekonomi istikrarlı bir şekilde gelişiyor

BNR’ye konuşan Piyasa Ekonomisi Enstitüsü'nün kurucusu ve Sofya Üniversitesi öğretim görevlisi ve ekonomi uzmanı Doç. Dr. Krasen Stanchev , “Ülkedeki siyasi kriz, ekonomiyi bir-iki yıla kadar kısa vadede etkilemiyor.” dedi. “ Siyasi kriz ,..

Eklenme 22.08.2024 12:03

“Tarımsal İşletmelere Yatırımlar” kapsamında sulama projeleri sunumu başladı

Tarım Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, çiftçiler, Kırsal Kalkınma Programı’nın “Tarımsal İşletmelere Yatırımlar” alt tedbiri kapsamında 2014-2020 dönemine ilişkin sulama projelerini 15 Kasım’a kadar sunabilir . “Meyve ve sebze”,..

Eklenme 15.08.2024 08:59

Bulgaristan’ın AB’ye girmesinden sonra tarım arazileri fiyatı kalıcı olarak arttı

Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ verilerine göre, Bulgaristan’daki tarım arazilerinin fiyatı son 7 yılda iki kattan fazla, yani yüzde 108,7 oranında arttı . 2016 yılında dekar başına ortalama tarla fiyatı 770 leva (386 avro) olurken, geçen..

Eklenme 13.08.2024 11:42