Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Panagürişte’nin tarihi altın telle örülü

Pitoresk dağ şehri Panagürişte zengin tarihi ve kayda değer kültürel ve tarihsel mirası ile ünlenmiştir. Uyanış çağı eylemcileri ve 1876 Nisan Ayaklanması kahramanlarından başka Panagürişte’yi geçen yüzyılın 60’lı yıllarında burada bulunmuş Trak altın gömüsü ile bağlıyoruz.

Ortaya çıkarılmış altın eşyaların her birinin zarif işlenmesi, bu topraklarda kıymetli madenlerin işlenmesinde usta kuyumcuların yaşamış olduğunu kanıtlıyor. Seyrek rastlanan şekli ve zengin süslemesi ile dikkati çeken bu altın eşyalar gerçek birer şaheserdir. 


Panagürişte bölgesinde ayrıca 681 ila 1018 yılları arasında varlığını sürdüren Birinci Bulgar Devleti döneminden ziynet bulunmuştur. Genellikle yüzük ve bileziklerden oluşan bu varlık, daha erken Ortaçağlarda bu topraklarda kıymetli madenlerin işlenmiş olduğu, bundan ziynet yapılmış olduğunu kanıtlıyor. Panagürişte kuyumculuk okulu bütün bu gelişmelerin bir sonucudur. 

Takılardan başka Panagürişte kuyumcuları kilise eşyaları, günlük yaşantıda kullanılan birçok eşya ve mücevher de işlemiştir.


Panagürişte Tarih Müzesi’nin özel bir bölümünde yerli kuyumculuk okuluna özgü örneklerin zengin koleksiyonu gösteriliyor. Bunlar genellikle sedef ve mücevher kakma altın, gümüş ve altın kaplamalı takılardır. 

‘Panagürişte kuyumculuk okulu’konulu sergi, 1893 yılında Uyanış çağı tarzında inşa edilen ‘Cunovata’ evinde yer alıyor. 

Tarih Müzesi’nin kuyumculuğa bu kadar önemli yer ayırması bir rastlantı değildir. Bu zanaatın 19. yüzyılda Panagürişte’nin iktisadi ve kültürel ilerlemesi için büyük önemi var.


„Sergide Panagürişte kuyumculuk okulunun baş gösterip gelişmesi, kullandığı işleniş teknikleri takip ediliyor. Sergide gösterilen takılar, açık işleme tarzı ve demokratik ruhu olan bik halk okulunun söz konusu olduğunu ortaya koyuyor’ diyor Panagürişte Tarih Müzesi’nin baş kuratörü İrina Boteva ve şöyle devam ediyor.


„Bu kuyumculuk okulu daha 18. yüzyılda varlığına başlıyor. Hedefi, takıları seven Panagürişte kadınlarına hizmet etmektir. 

Nitekim Panagürişte kuyumcuları çok sayıda kilise eşyası ve yerli kiliselere haçlar da işliyormuş. 

Şimdiye kadar korunmuş belgelere göre 1876 Nisan Ayaklanması öncesi Panagürişte’de 23 kuyumcu atölyesi varmış. Kasaba ile çevre köylerinin o zamanki nüfusu yaklaşık 10 bin kişi imiş. 


„Söz konusu 23 atölyenin özel işleyişteknik ve özellikleri varmış, diye izah ediyor İrina Boteva ve şöyle devam ediyor: 

„Örneğin yerli kuyumcularfiligran (telkâri) teknolojisini yoğun biçimde kullanırmış. Bu, bütün takılarında görülür. Sergimizde biz ziynetten başka Uyanış Çağı’ndaki Panagürişte kıyafetlerini gösteriyoruz. Kadın kemerlerindeki paftalar genellikle filigranlıdır. Çoğu gümüştür, ancak altın kaplamalı ve sedefli paftalar da mevcut. Panagürişte kuyumcuları 20. yüzyılın 80’li- 90’lı yıllarına kadar çalışmaya devam ediyorlar. ‘Zlatarevler’ ( Kuyumcular) ailesinin temsilcileri var şehirde ancak onlar kuyumculukla uğraşmıyorlar artık. Panagürişte altın gömüsü ve gümüş definesinin bizim topraklarda bulunmuş olması burada daha kadim zamanlardan beri kıymetli madenlerin işlendiğine  bir kanıttır.“

  

Çeviri: Neli Dimitrova 

Fotoğraflar: ЕPA/BGNES, Gergana Mançeva, Facebook/@museumpan1876


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“KvARTal" festivali Eski Sofya’yı şehrin merkezinde canlandırıyor

Bir zamanlar sıra dışı bir semt vardı. Şehirdeki yaşamı birbirine bağlayan Dvoretsa( Kraliyet Sarayı) ve tren istasyonu arasındaki ana yolda bulunduğu için Eski Sofya buradan başlıyordu. Bu alanda insanlar yalnızca buluşup sohbet etmekle kalmadı, aynı..

Eklenme 13.09.2024 05:35

Bulgaristan’ın bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü

9 Eylül’de, Bulgaristan tarihinde, temelde kökten farklı bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü kutlanıyor - Bulgaristan Krallığı’nın sonu ve Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin başlangıcı . 2. Dünya Savaşı’nın ortasında,..

Eklenme 09.09.2024 10:51

Birleşme'nin Yüceliği ve “Birleşmecilik sendromü” sonuçları

6 Eylül 1885 tarihinde Bulgar Prensliği ve Doğu Rumeli toprakları birleşerek, Bulgaristan tek bir devlet olarak Avrupa haritasındaki yerini alıyor.  Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinden tarihçi Prof. İvan İlçev..

Eklenme 06.09.2024 04:40