Muharrem Ayı'nın 10. günü olan Aşure Günü, İslam inancına göre çok önemli olaylara şahitlik etmiştir ve kutsal sayılmaktadır. Bu yıl Muharrem Ayı 30 Temmuz’da başladı. 8 Ağustos Pazartesi Günü ise 10 Muharrem Aşure Günü olarak idrak edildi.
Ay boyunca müslümanlar Aşure yapıyor, yakınlarına, komşularına veriyor.
Bulgaristan Türkleri’nin mutfağında aşure kültürü, Türkiye’de yapılan Aşure tarifinden genelde daha farklı. Bol süt ve içinde kuru fasulye, ceviz, bulgur, üzüm, elma odaklı Aşure, sıvı bir tatlı şeklinde hazırlanır.
Özellikle Kuzeydoğu Bulgaristan Türklerinin sofrasında Aşure kazanlarla yapılır ve müslüman, hristiyan fark etmeksizin, köydeki yakınlara, komşulara dağıtılır. Aşureye burada yöresel ağızla “Aşüre” denilir.
Bulgaristan Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü ekibine de Silistra’nın İskra köyünden aşure “geldi”.
Aşure bize fotoğrafıyla iletildi, mektubuyla taçlandırıldı.
“Ben Hediye Teyzeniz” diye yazan dinleyimiz Hediye Halil, mektubunda şunları yazmış:
“Hayırlı günler Sofya Radyosu çalışanları! Ben İskra köyünden Hediye teyze. İskra kötünün Bazirgân mahallesinde oturuyorum, eşim Halil ise bu camide imam. Birçok seneden beri bu camide “Aşure karşılaması” yapıyoruz. İki sene koronavirüs sebebi ile yapamadık.
Bu sene yine yaptık ve bir kazan fasulye ve bir kazan aş pişirdik, camide anons edip herkesi davet ettik. Herkese ayrı ayrı plastik kutulardan birine fasulye, birine de aş koyup isteyen orada yedi, isteyen evine götürdü.
Aşurenin Kuran’ını, mevlidini okuyup köyümüzün hata ve belalardan koruması için evlerimizin bereketi için istek ve dileklerimizi arzu ederiz.
Birbirinden üstün olan sunucularım, sizlerin de aşure ayını kutlarım.
Mahallemin gençleri “Camide olmaz ise, sen bize pişir, şu ara sokakta yeriz” dediler, yani bizim evin hemen arkasına toplandılar.
Ben gençlere verdiğim sözü tuttum ve Cuma günü pişirdim, geldiler, yerken de dediler ki, fotoğraf çekip Sofya Radyosuna yollayalım!
Foto: Vijdan Halilova
Derleyen: Şevkiye Çakır ve Sevda Dükkancı
18. yüzyılın son çeyreği ile 19. yüzyılın başlarında Vidin'in en meşhur ve en güçlü taşra hükümdarı olan Osman Pazvantoğlu’nun inşa ettirdiği Vidin vakıf kütüphanesi tüm Osmanlı İmparatorluğu'nun en zengin vakıf kütüphanelerinden biri olmuştur ...
Cenâb-ı Allah insanı değerli ve şerefli bir varlık olarak yaratmıştır. Diğer mahlûkattan, yaratılan diğer varlıklardan farklı ve üstün kılmak için kendisine akıl niömetini vermiş ve bu üstünlüğünü koruması için aklını korması gerektiğini..
Sofya Metropoliti ve Bulgar Patriği Daniil , "İsa dirildi!” selamını gönderdi ve Paskalya konuşmasında, Ortodoks Hıristiyanların, ışık aracılığıyla dünyaya olağanüstü göksel sevincini keşfetmeye çağrıldıklarını vurguladı. “Duyularımızı arındıralım..
Güreş, çok eskilere dayanan bir beden terbiyesi ve spordur. Farklı dönemlerde farklı şekillerde ve türüne göre kurallara uyularak yapılan bu spor Türkler..