‘Ülkemizdeki insanların yüzde30-35’i psikolojik rahatsızlıklarını işinde karşılaştıkları sorunlara bağlıyor. Dahası var: Covid-19 salgını,kapatmalar, iktisadi kriz, Ukrayna savaşından dolayı vatandaşımızın ruh hali giderek kötüleşiyor. Panik atak, obsesif kompulsif bozukluk gibi nevrotik kişilik bozukluklarında belirgin bir artış görzlemliyoruz’ diyor ‘İvan Rilski’ devlet prikiyatri hastanesi müdürü, Dr. Psikiyatrist Tsveteslava Gılıbova BNR’ye konuşurken.
„Yarının belirsizlik, istikrarsızlık ortamında, kişinin güçlüklerle başetmede karşılaştığı artan istemler, ruh enerjisinin tükenmesine yol açarak, obsesif bozuklukların belirmesine elverişli bir zemin yaratıyor.Bizdeki iş ortamında ciddi sorunlar yaşanıyor. Çok sayıda insanınsözleşmesiz çalışmalarına veya iş sözleşmelerine uygun düşmeyen şartlara ilişkin veriler mevcut. Sigortasız, uzun iş günü ile, uygulanan emek istemlerine aykırı koşullarda çalışan insanlar da az değil. Öte yandan insanlar nevrotik, tedirgin, kendine güvenmeyen kişilere dönüştü.Buysa iş yerlerindeki ilişkilerine olumsuz etki yapıyor. Bu kısır döngü de ülkemizdeki nevrotik bozuklukların artmasına yol açıyor.
Ürpertici istatistiki gerçekler şöyle: Ülkemizdeki insanların yüzde14,5’i hayatının belirli bir etabında ruhsal bozukluklarla karşılaşıyor. Tabi ki, bozuklukların hepsi iş yerindeki stresin bir sonucu değildir. Kamu sağlığı ve analizleri milli merkezinin verileri, tedirginlik, depresyon, fobilerle alkol ve uyuşturucu bağımlılığının ülkemizdesık sık görülen ruh bozuklukları grubuna dahil edildiğinigösteriyor. Medya da toplumda sağlıklı olmayan bir ruhsal ortamın oluşmasına katkıda bulunuyor.
Şöyle diyor Dr. Tsveteslava Gılıbova:
„Medya durmadan kötü haber üretir. Nitekim, halkın önemli bir bölümü televizyondan haber alır. Kötü haber daha iyi ‘satılır’ televizyoncuların tabiri ile... Haberler öldürmeler, ağır trafik kazaları, soygunlar, yaşanan sorunlarla başlar genellikle. Bütün bunlar ruh sağlığımızı çok kötü etkiliyor.’
Dr. Gılıbova’ya göre, ruh sağlığımız ‘ dünden bugüne kadar’ bu kötü etkiyi üzerinde hissetmiyor. Ruh bozuklukları zamanla belirginleşir, yığılan sorunlarımızın bir ifadesidir. İnsan bunları uzun bir zaman içinde bastırmayı başarır ama bir anda bir şey kırılır ve terleme, hızlı nefes alıp verme, tansiyon yükselmesi baş gösterir. Bu olumsuz gelişmeleri yaşayan herkes bir uzman doktora başvurmalı.
Ne yazık ki, ruh sağlığı Bulgaristan’da henüz ‘tabu’ olmaktan tamamen çıkmış bir konu değildir. Vatandaş genellikle böyle bir durumda bulunduğunu inkar eder. Sorunun finansal ölçütü de var. Bilindiği üzere, sağlık sigorta sandığı ruh doktoru masraflarını karşılamaz. Nitekim, tedavisiz kalan huzursuzluk durumlarından ciddi sağlık sorunları doğabilir.
Yazı: Veneta Nikolova
Çeviri: Neli Dimitrova
Foto: pixabayMoldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..