Sevim Osmanova, Razgrad ili Kubrat Belediyesinin şirin mi şirinToçilari köyünde yaşıyor. Sevim ve Mehmet çifti, 16 yaşındaki oğulları Eray ile tarımla uğraşıyor. Ailenin reisi Mehmet, Avrupa yollarında geçirdiği yılların ardından tütün, buğday, mısır, ayçiçek derken şimdi tütünü şifalı bitkisi Oğul otu/Melissa ile değiştirmeye karar vermiş ve çok da mutlu. Çünkü son yıllarda Deliorman'da başlı başına bir sorun haline gelen kuraklık, oğul otu üretimine engel olamıyor.
Kuraklık dedikten sonra son birkaç yıldır gerek iklim değişiklikleri, gerekse Kuzeydoğu Bulgaristan'da su fiyatının en yüksek seviyelerde seyretmesi, insanları sebzelerini bahçede değil de, seralarda yetiştirmelerine mecbur bıraktı. Aynen Mehmet, Sevim ve Eray ailesinde de olduğu gibi. Eşi ve oğlu tarlalarda hasat ederken Sevim hanım, evin önündeki seralarda biber, salata gibi sebzeler yetiştiriyor ve damla sulama sayesinde ailenin kuraklığa rağmen ihtiyaçlarını karşılıyor.
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..