Kaliakra Burnu bölgesindeki kazılar, Ağustos ayının sonuna kadar devam ediyor. Şimdiye kadar çok sayıda gümüş süs eşyası, yüzük, çeşitli kap parçaları vs eserler keşfedildi.
Ulusal Tarih Müzesi bilim adamlarından arkeolog Filip Petrunov, BNR’ye konuşurken „Payitaht Tırnovo’nun, Osmanlı hakimiyetine alınmasından (1393) 3-4 yıl sonra Kaliakra'nın hâlâ bağımsız olduğu ve despot Dobrotitsa'nın yaklaşık 30 yıl burada hüküm sürdüğüne dair bilgiler var. Dobrotitsa adına Silistra'da basılan madeni paraların kanıtladığı gibi, ilk Karadeniz filosu da Kaliakra'da ortaya çıktı. 2014 yılında turistlerin burada lüks eşyalar, küpeler, yüzüklerle dolu son derece zengin bir nekropolü keşfetmesinden sonra arka arkaya dokuz yıldır Kaliakra Burnu’nun doğu tarafında çalışıyoruz. Bu süre zarfında 135 mezarın yanı sıra üretim tesisi olarak kullanılan 4.-6. yüzyıla ait bir yapıyı ortaya çıkardık. Metallerin eritildiği fırınların ve atölyelerin eşiklerini keşfettik. Bütün bunlar yaklaşık 10 metrelik bir koridorda yer almaktadır. Bu yıl, ilk Bulgaristan devletinin başkenti Pliska'da, erken Hıristiyanlığın özelliklerini taşıyan ve üzerinde bir haçın bulunduğu bir çömlek sapı parçasına da rastladık. Bu haçın etrafında Eski Bulgar harfleriyle yazılmış semboller de var" dedi.
Kaliakra Burnu'nda bulunan tüm kalıntıları, Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN Deneysel Morfoloji ve Antropoloji Enstitüsü'nde analiz edilecek.
İslâm dini, insana faydalı olan birçok şey gibi, ateşi de nimet olarak ele almaktadır. Çünkü ateş sayesinde insan ısınmaktadır, yemeğini pişirmektedir ve karanlıktan aydınlığa kavuşmaktadır. Böyle önemli bir nimet olan ateşi Kur’ân-ı Kerim..
Kur’ân-ı Kerim’de kendisinden söz edilen ve hatta ismini taşıyan bir sure bulunan önemli ve gizemli bir şahsiyet vardır. Lokman adını taşıyan ve hakkında neredeyse bilgi bulunmayan bu şahsiyet, Kur’ân-ı Kerim’in 31. suresi olan 34 ayetlik Lokman..
Toplumun temel yapısını oluşturan aile, toplumun düzgün bir şekilde inşası, kötülüklerden uzak ve iyiliğin hakim olduğu bir toplum oluşması, dolayısıyla insanlığın da bu çerçevede gelişmesi açısından son derece önemlidir. Bu açıdan İslâm da aileye büyük..