“Yarın için bana hiçbir şey vaad etme, bugün artık her anın kıymetini görüyorum. Bir çiçek istiyorum, ama şimdi... çünkü yarın bugünden başlar”
Bu sözler 20.yüzyılın 90’lı yıllarında popüler olan “Utre zapoçva ot dnes” – “Yarın bugünden başlar” şarkısında yer alıyor.
Bu şarkıyı hatırlamamızın sebebi 10 Kasım Bulgaristan İfade Özgürlüğü günü.
Demokratik değişimlerin başlangıcı ile bağladığımız bu tarih 2003 yılında Bulgaristan Yayıncılar Birliği’nin “Çernorizets Hrabır” yıllık gazetecilik ödüllerinin takdimi sırasında ifade özgürlüğü sembolü oldu.
10 Kasım 1989 yılında Bulgaristan Komunist Partisi BKP’nin Merkez Komitesi’nin Kasım toplantısında Todor Jivkov’un görevden alınması kararlaştırılıyor. Bu olay Bulgaristan’ın 45 yıllık Sosyalist yönetimin ardından sonra ülke yeni bir yola adım atıyor.
Müzik ise insanlara ilham veriyor ve onlara gelen zor yıllardan geçmeleri konusunda yardımcı oluyordu.
O yıllarda mitinglerde yer alan kalabalıkla beraber olan “Şturtsite” grubundan sevilen sanatçı Valti Totev, Bulgaristan Radyosu’na verdiği söyleşide “Sanırım sanat paralel bir dünya. İnsan çevresindekini beğenmediği zamalarda bu dünyaya kaçabilir. O dönemde, sosyalizm yıllarında müzik bir parça özgürlüktü” dedi.
Bu dönemde sözüm ona “protesto şarkıları” da ortaya çıktı. Bu şarkıların sözleri ise günümüzde de hala güncel soruları sormaya devam ediyor. Toplum hastlalıklarından arınabildi mi? Bizi yönetmek için seçtiğimiz insanları doğru yönde mi gitti? Hayal kurduğumuz özgürlüğe ulaştık mı?”
“Diana ekspres” grubundan İliya Angelov’un şarkısında söylediği o ekmek ve sıcak ayakkabı isteyen insanlar bugün daha mı az?
Çeviri: Özlem Tefikova
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..