Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Özgürlük Havarisi’nin ölümünün 150.yılı

Özgürlük Havarisi’nin şarkı dünyası

„Svetoglas" dörtlüsü
Photo: BNT

Bulgaristan’ın milli kahramanı Vasil Levski’nin hayatı ve davası ile ilgili tüm sayfaları saymak zor. Bunlar arasında Levski’nin şarkı söylemesi ile ilgili de enteresan bilgilere rastlıyoruz. İngiliz yazar Mersia Makdermot, “Özgürlük Havarisi” başlıklı kitabında şunları kaydediyor: Şarkı söylemek Vasil’in hayatında sadece bir zevk değilmiş, bu kendini ifade etme biçimiymiş de”.

Levski’nin mirası ile ilgili daha ziyade belgelerle ilgileniyoruz, onun devrimcilik faaliyeti ve ideolojisi ile ilgileniyoruz, ancak sanki daha ziyade Özgürlük Havarisi’nin iç dünyasına fazla yer verilmiyor.

Halk şarkıcısı, folklor uzmanı, televizyon sunucusu ve 2017’de Levski’nin doğumunun 180. Yılı vesilesi ile BNT tarafından hayata geçirilen proje ile “Pesnite na Levski” (Levski’nin şarkıları) filminin yapımcısı Daniel Spasov, şunları paylaştı: “Bize Levski’nin devrim faaliyetleri dışında, yalnız veya arkadaşları ile beraber kaldığında  nasıl bir kişi olduğuna dair birçok belge ve bilgi de ulaştı”.

“Levski’nin günlüğü aracılığı ile (özel defterinde) bize nasıl şarkılar beğendiğine dair bilgiler ulaşıyor. Örneğin bu defterde “Vse za tebe mislya, mamo” (Hep seni düşünürüm) anne şarkısının sözleri yer alıyor. Bu şarkı annesine adanan çok derin, çok kişisel bir şarkı. Bu şarkının sözleri ise Levski tarafından yazıldığı tahmin edilmekte. Ayrıca Levski’nin günlüğünde Hristo Botev’in “Na proştavane” (Vedalaşırken) şiiri de yer alıyor, daha sonra bir Uyanış dönemi şarkısı olarak günümüze kadar da ulaşıyor. Ayrıca iki kilise şarkısı,ilahisinin metinleri (Dostoyno est” ve “Tropar na Sv.Sv. Kiril i Metodiy”) de defterde yer alıyor.

Bunun dışında Levski’nin güzel sesi olduğuna dair bilgiler birçok kaynakta yer alıyor, ayrıca şair Hristo Botev ve yazar Kiro Tuleşkov’un önünde de şarkılar söylediği bilinmekte.

Uzun yıllar önce Bulgaristan’ın ünlü folklorcusu ve bestecisi Nikolay Kaufman, Levski’nin şarkılarını araştırmaya başladı. Bir araştırma çalışmasında olduğu aynı yaklaşım ile sahada birçok hatıra ve melodi kaydetti.

Böylece, notalar olmamasına ve şarkılar hakkındaki bilgimiz sadece ağızdan ağıza yayılmasına rağmen, Vasil Levski’nin sevdiği ve söylediği şarkıların farklı varyantları kaydedilmiş.

Daniel Spasov

Daniel Spasov sözlerine şöyle devam etti: “Levski’nin son şarkısının” hikayesi neredeyse efsane. Bu şarkı sadece 10 yıl önce bulundu ve tekrar gün yüzüne çıkarıldı”.

Peki bu şarkının hikayesi nedir? Daniel Spasov anlattı: "Levski’nin şarkıları filmi üzerinde çalışırken, BNT’den arkadaşımız Vesela Smilets, Özgürlük Havarisi’nin soyu ile ilgili bir belgesel filmi üzerinde çalışıyordu. Ulusal Kütüphane, BNR ve başka yerlerde farklı belgeler ararken, Vesela,  Rayna Kostentseva’nın “Benim doğduğum şehir Sofya” başlıklı kitabına rastladı. Bu kitapta folklor uzmanı Rayna Katsarova tarafınan anlatılan son derece enteresan bir olay yer alıyor. Rayna, sahada çalışara çok sayıda ve enteresan kayıtlar ses kayıtları yapmış.

Böyle bir saha çalışmasında Rayna Sofya bölgesinde Lozen köyünde yaşlı bir kadına rastladı, bu kadın Petkana Hışova. Petkana nine, çok ilginç bir hikaye anlatıyor. Levski’nin asılmasında o meydanda olduğunu söylüyor. Ozamanlar Petkana, Sofya’da bir beyin evinde hizmetçi olarak çalışıyordu, bey akşam eve döndüğünde, ertesi gün İmparatorluğun bir düşmanının asılacağını söylüyor ve bu asılmayı görmek için hizmetçiye beyin iki çocuğunu oraya götürmesini söylüyo.

Petkana nine, Rayna Katsarova’ya orada olduğu ve Özgürlük Havarisi’nin papaz önünde günah çıkarmasının ardından eski ve çok güzel bir Türkçe şarkı söylediğini anlatıyor.

Bize kalan sözleri ile Bulgarca’dan şunları tercüme ediyoruz:

Ötme bülbül, ötme

Vaktim var, etmem acele

Kim anlarsa, o anlar...

Anam yoktur, babam yoktur

Vaktim var, etmem acele.”

Bu, ister bir efsane ister gerçek olsun, hikaye çok güzel. Levski’nin şarkı ve iç dünyasının bir parçasıdır. Biz bu şarkıyı, farklı, müzik ve film hikayesi aracılığı ile tekrar “hayata döndürdük”.

Milen İvanov

Orkestra Şefi Milen İvanov, Özgürlük Havarisi’nin son şarkısı üzerinde çalışmayı gerçek bir meydan okuma olarak kabul ediyır. Daniel Spasov ve “Misteriata na Bılgarskite glasove” korosundan solist Violeta Marinova ile beraber “Ne pey slaveyu” (Ötme bülbül) şarkısını tekrar hayata döndürüyorlar.”

“Sadece şarkının basit bir varyantı vardı elimizde. Şarkı zor değil. Üç ses için çalışma yaparken, yani Daniel Spasov, Violeta ve benim sesi, amacım şarkının manası, kelimelerin anlamı ve mesaja vurgu yapmaktı. Ayrıca BNR Halk Müziği Orkestrası’ndan arkadaşlarımız kavalcı Nedyalko Nedyalkov ve gitarcı Nikolay Antov ile beraber çalışmamız sonucunda çok güzel bir şey ortaya çıktı.”

Levski’nin en sevdiği şarkılar, Sofya’daki Ulusal “Kvadrat 500” galerisinde  yazar İvo Milev’in eseri “İzpovedta na Apostola” (Özgürlük Havarisi’nin itirafları) başlıklı multimedya sergisinde de yer alıyor. Ancak bunlar Daniel Spasov ve Milen İvanov tarafından kurulan “Svetoglas” dörtlüsü tarafından seslendiriliyor. 

Sergi, 2023 yılının sonuna kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.

Proje, Vasil Levski’in ölümünün 150. yılını Anma Ulusal Programı kapsamında Kültür Bakanlığı' nın maddi katkılarıyla hayata geçirildi! 

Fotoğraflar: BNT

Çeviri: Özlem Tefikova



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgar Ortodoks Kilisesi yeni patriğini seçiyor

Müteşebbis Heyeti, Bulgar Ortodoks kilisesinin Patriğini ve Sofya Piskoposluğunun Mitropolitini seçmek üzere 30 Haziran'da toplandı. Bulgar Patriği ve Sofya Mitropoliti Neofit 13 Mart'ta vefat ettikten sonra patriklik makamı boş kalmıştı. Patrik..

Eklenme 30.06.2024 07:15

Cuma öğleden sonra

Cuma öğleden sonra programında dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet şle birliktesiniz.

Eklenme 28.06.2024 14:00
Sofya Kadı Seyfullah camii

Yaz Günleri, Hem Tatil Hem Kur’ân Kursu Mevsimi

Bulgaristan’ın geçirdiği ateist ve totaliter komünizm yıllarından sonra esen demokratikleşme rüzgârıyla ülke Müslümanları eskiden var olan birçok haklarına kavuştular. Aynı zamanda daha önce sahip olmadıkları bazı imkânlara da sahip olmaya..

Eklenme 21.06.2024 14:05