Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Çekya’da başarılı olmasına rağmen kameraman Asen Şopov Bulgaristan’a aşıktır

Photo: Gergana Mançeva

Karadeniz beldemiz Sozopol’u kim bilmez, hayatında bir kez bile orada tatilini geçirmeyen var mı? Ahşap evleri ve seni doğrudan deniz sahiline götüren dar kaldırımlarıyla  Sozopol istidatlı kameraman ve fotoğrafçı Asen Şopov’un da ilham kaynağına dönüşmüştür.  Asen 40 yıldan fazla bir zamandan beri yaşadığı Prag’daki mevkidaşları tarafından buradan çok daha iyi biliniyor.

Sofya’daki Çek Kültür Merkezi’nin daveti üzerine başkentimize dönen Asen Şopov’un sanat fotoğrafları ile bir sergisi açıldı. Hayal gücünün Sozopol’daki objeleri hakkında şöyle diyor Asen Şopov:

Burada, diğer yerlerden farklı olarak içimde uyum hissediyor, yeni planlar ve emellerle ilgili ilham alıyorum. Sozopol beni bin yıllık gizemleriyle kucaklıyor, denize yakınlık ise ebediyeti anımsatıyor. Sozopol çok yüzlüdür.’

Asen Şopov Çekya’ya vatan borcunu ödedikten sonra gidiyor. O dönemde Tityatro ve Sinema Sanatı Akademisi’nde bütün sinemacılık sınıflarında art arda öğrenci kabul edilmeyecek üç yıl ilan ediliyor. Bu yüzden genç fotoğrafçı 1984 yılında  Prag’daki Tiyatro ve Sinema Sasanatı Akademisi FAMU’ya devam etmeyi kararlaştırıyor. Sinema ve televizyon kameramanlığı anabilim dalından mezun oluyor. Şimdi sinema, televizyon, fotoğraçılık ve yeni medya alanında doçentlik yapıyor. Bir sıra sinema, TV ve reklam tasarımlarıya meşgul oluyor. Şüphesiz, kendisi Çek film kameramanları arasında üne sahiptir. En büyük takdir ‘Jelary’ filminin (Çekya, Avusturya, Slovakya) çekiminden sonra geliyor. Film, 2004 yılında Oscar’a adaylığı gösterilen  en başarılı yabancı dil filmi oluyor.


Yurda döndüğü ‘Bizim Sozopol’ fotoğraf sergisinde Şopov’un belgesellikten kaçınma, objelerine geleneksel olmayan, bir dereceye kadar empresyonist bir görüntü verme hevesi dikkati çekiyor.

„Bu Bulgaristan’daki ilk sergim değil. İlk kez Sofya’nın ‘Studentski dom’ salonunda, 17 yaşındayken fotoğraflarımı sergiledim. Bu, siyah- beyaz fotoğraflardı, tam o dönemde fotoğrafçılığın sırlarına daldım’ diyor Asen Şopov ve şöyle devam ediyor:

„Fotoğrafçılık kameramanlık yönünde atılan ilk adımımdı. Fevkalade güzel olan Prag şehrini çok severim, aynı zamanda Sozopol ve Bulgaristan’a aşığım. 40 yıldan beri yurt dışında yaşamama rağmen, kendimi Bulgar hissediyorum. Sozopol’a adadığım fotoğraf sergisi de bunun kanıtıdır. 

Çok sevdiğim Sozopol’a çocukluğumdan beri anne babam ve kardeşimle gidiyorum. Kendimi hatırlayalı orada hep fotoğraflar yapıyorum. 2020’de pandemiden dolayı yaz aylarında bile şehir neredeyse turist bakımından bomboştu. Bundan ilham alarak, kollarımı sıvadım ve fotoğraflar yapmaya koyuldum. Şehrin eski kısmını ve 15. yüzylda inşa edilen ‘Sveto Uspenie Bogorodiçno’ kilisesini en çok ziyaret etmeyi severim. Şunu itiraf etmem gerekir ki, kameraman ve fotoğrafçı olarak belgeselliği yeğlemiyor, ışık, dekor ve kameranın hareketleriyle oluşturulan stilize ortamı tercih ederim.  Bu, profesyonal çalışmalarımın özüdür. Diğer taraftan, belgesellik okulu Çekya’da çok güçlüdür.’

Yabancı ülkede başarı elde etmek için Asen Şopov ilk sıraya insanlarla, meslektaşları ile iletişimi koyar. Çekya’ya gelir gelmez Çekçeyi öğreniyor ve bu kendini bu ortamda iyi hissetmesini sağlıyor:


„Şu an biz ve Çekler arasında büyük farkın  bulunmadığını düşünüyorum. Şimdi hepimiz AB üyesiyiz, öyle ki zihniyetimiz aynı. Tabii, güney halkı olduğumuz için biz onlardan daha canlı, daha çoşkuluyuz. Bulgar toplumunda görmek istediğim, çalışırken daha büyük disiplin göstermemizdir. Şunu da itiraf edeyim ki, sergilenen fotoğraflarımın çoğunun 2020’den olduğu Bulgaristan’a son gelişim sırasında birçok şeyin iyiye değiştiğini gördüm. Örneğin, Sofya binalarının ön cephelerinin çoğu şimdi düzenlidir ve bu hoşuma gidiyor. ‘

Foto: Gergana Mançeva, Slavena İlieva

Çeviri: Neli Dimitrova 


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgaristan'daki beş kelebek türünden birinin nesli yok olma tehlikesi altında

Büyüleyici renkleri, narin ve zarif süzülüşleriyle neredeyse farkedilmez kelebekler gece gündüz, şehirde ve köyde etrafımızdaki her yerdeler. Ancak zoologlar, son yıllarda Bulgaristan da dahil olmak üzere Avrupa ülkelerinde görülebilen kelebeklerin sayısı..

Eklenme 06.07.2025 06:10
Birinci Milli Türk Kongresi müteşebbis heyeti

1878-1944 döneminde Bulgaristan’daki Türklerin milli varlık ve benlik mücadelesi

1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı'ndan sonra yaşanan büyük göç dalgası neticesinde Bulgaristan’daki Türklerin alim ve ileri gelenlerin büyük bir kısmının Bulgaristan topraklarını terk etmesi üzerine g eri kalan Türk ve Müslüman nüfus, varlığını..

Eklenme 06.07.2025 05:05

Primorsko'da Yaz Festivali başlıyor

Bulgaristan'ın en uzun soluklu yaz festivallerinden biri Karadeniz kıyısındaki Primorsko tatil beldesinde gerçekleşiyor. Prim Fest 2025, üç ay boyunca sakinlerine ve turistlere geniş bir yelpazede farkl ı türleri içeren müzik..

Eklenme 05.07.2025 05:05