“Birşeyler oluyor!”
Başkentin “Akad. Mihail Arnaudov” 119. Ortaokulu müdürü Diyan Stamatov Facebook’ta bir sure önce okullardaki sağlık durumunu özetlemiş oldu.
Stamatov okullarındaki sağlık manzarasını şöyle aktardı: 200 hasta çocuk (toplamın %13’ü); iki çocukta kızıl hastlaığı; iki sınıf gözlem altında; 15 çocukta su çiçeği ve bu hastalardan dolayı 10 sınıf gözlem altında, 17 hasta öğretmen.
Sofya’da seçkin bir okuldaki sağlık durumu manzarası gerçekten tüyler ürpertti.
Başkent Belediyesi’nin Sağlık Danışmanı Prof. Tofor Kantarciev’in verdiği bilgiler de bu endişeleri doğruladı.
Uzman, kızıl hastalığın geçen yılın aynı dönemine kıyasla 60 kat arttığını söyledi.
Bölge Sağlık Müfettişliği hastalık sebebiyle olağanüstü halde bulunmadığımıza teminat verdi.
“İlk okul öğrencileri bu salgından en çok etkilendi. Durum çok karmaşık. Bunun grip mi, yoksa başka başka hastalıkların bir toplamı mı olduğunu söylemek çok zor. Covid-19’dan hasta olan üç öğretmenimiz var. Diğerlerindeki rahatsızlık ise, grip belirtileri şeklinde”.
Buna benzer hastaların artması endişeri arttırıyor mu, sorusunu aile hekimi Dr. Stanislava Krayselska’ya sorduk:
“Evet, kızıl hastalığı ve su çiçeği vakaları arttı, fakat durum o kadar dramatik değil. Kızıl hastalığı konusunda işaretler bazen yanıltıcı olabilir, çünkü ebeveynler bazen çocukları açık klinik belirti göstermeden bile boğaz tükürük testi yaptırıyorlar.
Böylece testte streptococcus pyogenes bulgusu ortaya çıkıyor. Bu da kızıl hastalığına sebep veren virüstür. Böylece okuldaki sağlıkçı hemen: “Kızıl hastalık uyarısı yapın” diye emir veriyor.
Bana göre bu hastalığın patlamasında bir sahte durum söz konusu. Evet, artış var ve onu inkar etmiyorum etmiyorum”.
Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Prof. Todor Kantarciev de benzeri tezi savundu.
Profesör: “Burunda veya çocuğun boğazında ortaya çıkan her streptokok, kızıl hastalığı olarak anons edilemez. Doktorlara bu hastalık hakkında daha fazla okumalarını öneriyorum” dedi.
Kızıl hastalığın artışındaki neden, koronavirüsten sonra ortaya çıkan birçok virüs enfeksiyonlarına bağlıdır, diyor Kantarciev.
Bunlar hem çocukların, hem yetişkinlerin bağışıklığını zayıflattı. “Son yıllarda antibiyotik kullanımı ve özellikle doğru şekilde ve doğru dozda kullanım şartları göz ardı edilmeye başlandı. Kızıl hastalığına sebebiyet veren virus, eski penisilin antibiyotiklerine çok hassas ve doğru dozda verildiğinde daha 12. saatte semptomlar gitmeye başlıyor”.
Todor Kantarciev, kızıl hastalığı ve su çiçeğin en çok 3 ile 6 yaş arasındaki çocuklarda görüldüğünü belirtti ve ona karşı hızlı testlerin yapılmasını önerdi.
Bakteriyel enfeksiyonun yol açtığı kızıl hastalığı, çoğunlukla çocuklarda ortaya çıkıyor. Yılın başından bu yana, kızıl hasta sayısı 3100'e ulaşırken geçen yılın aynı döneminde ise sadece 46 vaka tespit edildi.
Çocuk doktoru dr. Boryana Georgieva "Streptokok bakterilerin yol açtığı anjinin ana özelliği şişmiş bademciklerdir. Enfeksiyon geç yakalanırsa, çocukta kızıl olarak bilinen daha spesifik bir form gelişebilir" dedi. Vakaların artması nedenleri arasında koronavirüs kısıtlamalarının kaldırılması öne sürülüyor.
Todor Kantarciev iki olumlu haber iletti. Kış aylarında maruz kaldığımız farklı grip türleri artık geçiyor ve bir- iki haftaya kadar artık bitecek.
Öte yandan ise 24 Mart Tüberköloz ile Mücadele Günü.
Son on yılda ülkemizde tüberköloz hastaları oldukça azaldı. Ülke çapında ücretsiz tüberköloz (verem hastalığı) sağlık kontrolleri yapılacak.
Derleyen: Diana Tsankova
Röportajlar: BNR “Horizont” programı
Çeviri: Sevda Dükkancı
Bugün Şumen “Piskopos Konstantin Preslavski” Üniversitesi’nin bayramı kutlanıyor. 10 Haziran 1964 tarihinde Sofya Üniversitesi’nin şubesi olarak kurulan ve 10 Ağustos 1971 yılından itibaren Yüksek Pedagoji Enstitüsü olarak bağımsız eğitim..
Başkent Sofya’nın "Büyüyor, ama yaşlanmıyor" sloganı zaman içinde doğruluğunu kanıtladı. Birçok olumsuzluklara ve sorunlara rağmen gelişmeye ve güzel bir Avrupa şehrine dönüşmeye devam eden Sofya yalnızca altyapı açısından değil, turizm merkezi olarak..
Rodop dağında yer alan ve kuru fasulyesi ile meşhur olan Smilyan köyünde oturan Albena Hacieva, yapılacak bu kadar çok iş varken, işsizlerin çalışmadan tazminat almalarının akıl almaz bir şey olduğu düşüncesini paylaşıyor . Çalışkanlığı..
Resmi istatistik verilerine göre Bulgaristan’da keçilerin toplam sayısı, son on yılda yaklaşık yüzde 30 oranında azalırken otokon keçi cinslerinin..