Archeologia Bulgarica Facebook sayfasına göre, Sozopol yakınlarında antik altın madenleri keşfedildi.
Keşif, Ulusal Tarih Müzesi’nde arkeolog Prof. Dr. Ivan Hristov yönetimindeki disiplinler arası bir ekip tarafından yapıldı.
"Bucaka Yarımadası'nın yukarısındaki Şarlan Bair ve Alefo Tumba'dan alınan örneklerin saha çalışması ve laboratuvarda işlenmesinin analizinden sonra, bilim insanları artık bu konuda kesin görüşünü bildiriyor, “Rupi” olarak bilinen açık ocak madenleri ve Şarlan kayalarına oyulmuş küçük kaya galerisi yüzyıllar önce altın madenciliği faaliyeti sonucu ortaya çıkmıştır.
Madenler, Şarlan bayırının en yüksek yerinde, 4 m yüksekliğe kadar kayalarda kazılmış. Madenlerin dipleri, işletilmiş cevher damarlarının bir parçası olan küçük moloz taşlarla doldurulmuş. Çevrelerindeki çeşitli yerlerde cevher yığınlarının dökümleri fotoğraflandı. Metal aletlerle insan elinin işi olan kırılma izleri, kayalarda ve tek tek bloklarda belgelenmiştir.
Maden kazıları, toplam 8 dka’lık bir alanı kaplıyor.
İlginç bir ayrıntıyı da aktarmamız gerekiyor. Şkorpil kardeşlerin bir zamanlar Şarlan Bair'i "Dracusa Kale" adıyla etiketlemişler. 20. yüzyılın ilk yarısına ait haritalarda bölge,“Drakusa saya” olarak da biliniyor. "Drakus" kelimesi "karakoncul" (folklordan şeytani bir yaratık) türevidir. Bunun muhtemelen Şarlan Bair Dağı'nda gizli "büyük servet" içeren derin mağaralar olduğu efsanesiyle bir ilgisi var, ancak onu aramaya cesaret edenler, ancak hazinenin "koruyucuları" olan kötü iblisler nedeniyle burada ancak ölümü buldular.
Antik madencilik faaliyetinin varlığına dair tartışılabilir kanıtlar, cüruf malzemesinin, ikincil kuvarsitlerin ve genetik olarak altınla ilişkili hidrotermal kayaların yanı sıra altın damarlarının yeri için uygun fay zonlarının varlığını içeriyor. Ancak bölgede binlerce yıldır yüzeye zengin ve işlenmesi kolay mineraller, hatta doğal metaller sağlayan çok sayıda bakır ve polimetalik yatak olduğu uzun zamandır bilinmesine rağmen, şimdiye kadar bunlar kayıptı."
Kaynak: BNR Burgas Radyosu
Çeviri: Şevkiye Çakır
Foto: Archeologia Bulgarica
2025 yılına merhaba dedik. Her yenilik insana yeni ümitler aşılamaktadır. Dolayısıyla eski yıla elveda derken yenisine daha umutlu gözlerle girmekteyiz. Umutlarımızı perçinleyen bir özellik ve güzellik var bu günlerden, mübarek üç ayların başlangıcı ile..
Vedat Ahmet 2024 yılının son "Cuma öğleden sonra" programında geçen yılın bilançosunu yapacak, ülkedeki müslümanlar açısından değerlendirmesini aktararak, özetlemeye çalışacak. Bulgaristan müslümanlar ve Başmüftülük makamı açısından nasıl bir yılı..
Yargıtay, nihai olarak Eski Takvim Bulgar Ortodoks Kilisesi’nin tesciline karar verdi ve böylece Bulgaristan’da ilk kez ikinci bir Ortodoks kilisesi tescil edilecek. Yargıtay’a göre, “Eski takvim kilisenin tescilinin “Bulgar Ortodoks Kilisesi -..