13 Ağustos’ta Bulgaristan’ın ilk jazz sanatçılarından olan Lea İvanova’nın doğumunun 100. yılı tamamlanıyor. 1923 yılında Dupnitsa’da doğan Lea, İstanbul’da yetişmiş ve daha çocukluk yıllarında İstanbul Ekzarşi Kilisesindeki koroda şarkı söylemeye başlamış. 1940’lı yıllarda Sofya’ya gelen Lea İvanova, genelde suing müzik ağırlıklı olmak üzere, farklı jazz gruplarda söylemeye başlar. Komunist rejim onu “gerici Batı müziği” söylediği için kovuşturmalara tabi tutar, istihbarat hep arkasında olur.
20. yüzyılın 60’lı yıllarında genelde Romanya, Macaristan, dönemin Yugoslavya Cumhuriyeti ve Doğu Almanya’da olmak üzere, yurtdışında konserler verir. Daha sonraki dönemlerde ABD, Kanada, Güney Amerika’da konserleriyle Lea İvanovajazz ve suing müziğin önemli ismi olur. Karizmatik yapısı ve sahnede izleyiciyi fethedici duruşuyla Lea İvanova Bulgar müziğinin efsane isimlerinden biri olmayı başarır.
Türkçesi: Sevda Dükkancı
Doğum gününe sayılı günler, “Arena Sofia” salonunda vereceği büyük konsere ise bir ay kala Lyubo Kirov, “Novo Sartse” (Yeni Kalp) albümünde yer alan bir single parçası daha, kalplere dokunan “Vsiçko e nared” (Her şey yolunda) şarkısnı tanıttı...
Her zaman rengarenk olan Preya, yeni single parçası “ Her Gün ” ile yine dikkatleri üzerine çekmeyi başardı . Şarkı, Preya’ya has el yazısının yanı sıra, çok kişisel bir hikayeye dayanan mesaj içeriyor. Preya, uzun süredir birliktelik yaşadığı ve..
Yorukmak nedir bilmeyen Roberto Nikolov – Robi, bu baharda “Dvamata” albümünü tanıttıktan sonra, yeni bir parça daha yaptı. “ Tiho ” (Sessizce) adlı şarkıda sosyal öneme sahip bir konu ele alınıyor . Aşkın ve yanındaki kişinin ne kadar değerli..