8 bin yılı aşkın kadim bir tarihe sahip Sofya, bir kaç kuşak başkent yerlisi için bile gizemini koruyor. “Sofya’nın etütleri: şehirde 24 saat” başlıklı albümün müellifi fotoğrafçı İvan Şişiev şunları belirtiyor: “Sofya’da zaman kendi kurallarına göre akıyor ve onu gerçekten fotoğrafta yakalamak istiyorsan onu tanıman gerekiyor”.
İvan Şişiev ile şehrimizin, günlük yaşamımızın ayrıntılarında bile gizli olan güzelliği hakkında konuşuyoruz. Bulgaristan Radyosuna demeç veren fotoğrafçı Şişiev: “Şayet Sofya’yı güzel yüzü yanı sıra çirkin yüze da sahip bir kadın olarak da hayal edersek, o zaman özünü görebiliriz” diye belirtti ve şöyle devam etti:
“Sofya’nın güzel yüzü Vitoşa dağıdır, çünkü o neredeyse hiç değişmedi. Şehrin güzelliği yeşilliğinden kaynaklanıyor. Çirkin yüzü ise bizi bazı kasvetli semptlerine götürüyor. Bu semptler şehrin bir parçasıdır ve onlardan kaçınmamız imkansızdır. Sofya, belediyelerin sağduyulu ev sahiplerine binaların bakımı için yardım sağladığı bazı Avrupa, hatta bazı Balkan şehirlerinden örnek alabilir. Hepimiz bu şehirde birlikte yaşıyoruz ve bina girişinizin temiz olmaması başkasının suçu değildir”
Başkentin güzel tarafını göstermeye ve anlatmaya çalışsa da İvan, şehrin pek de çekici olmayan taraflarını, sihirli bir değnekle ortadan kaldırılamayacak sorunlarını da biliyor. İvan Şişiev şunları ekliyor:
“Kitapta bir yere, Sofya’nın gerçekleşmeyen binalar ve gerçekleşen tadilatlar şehri olduğunu yazdım. Şehrin 70- 80 yıl önceki durumundan bahsediyoruz, oysa ki günümüzdeki iyileşme öncesine nazaran gözle görülürdür. Örnek olarak Jenski pazarı(Kadın pazarı) verebilirim. Geçen yüzyılın 20’li yıllarında pazar, ticaret merkeziydi. Birden bire, pazarda mallarını satan çiftlikçiler, mallarını hem satabilecekleri hem yaşamak için kullanabilecekleri bir bina inşa etmek için yer satın almaya karar veriyor. 1944 yılından sonra orayda senelerce kiracı olarak yaşamaya başlayan insanlar gelmeye başlıyor. Kısa süreliğine kalma düşüncesine sahip bu kiracılar, bina ve konutlarda herhangi bir tamirat girişiminde bulunmuyorlar. Böylece takip eden 50 yılda bu bölgede zaman gözle görülür izler bırakıyor. Şu anda bu bölgede yaşamayı seçen kişiler oturudukları binaları iyileştirme çabasında bulunuyorlar.”
Bazıları özellikle “Sofya’nın etütleri: şehirde 24 saat” albümü için çekilen muhteşem fotoğrafların yanı sıra kitap, “Booker” uluslararası edebiyat ödülünü kazanan Bulgar yazar Georgi Gospodinov’un yazdığı bir önsöz ile diğer yayınlara fark atıyor.
İvan Şişiev devam ediyor: “Georgi ile birkaç yıldır tanışıyoruz ve “Booker” ödülünden çok öncesinde önsöz hakkında konuşmuştuk. Önsöz özellikle kısa ve spesefiktir. Önsözde, Georgi Sofya’daki kendi zaman mekanlarını ve zaman alanlarını anlatıyor ve Sofya’yi çok unsurlu, az detaylı ve küçük hikayeleriyle tanıtıyor”.
Yazı: Yoan Kolev
Çeviri: Ergül Bayraktar
Foto: özel arşivBotoks enjeskiyonu sonrası sağlık sorusu yaşayan ve dolgunun içerdiği botulinun toksinin komplikasyona yol açtığı vakalar atıyor. Estetik Tıp Derneği Başkan Yardımcısı Neli Georgieva son günlerde 15- 16 kadının botoks sonrası oluşan sağlık..
Sofya “Sveti Kliment Ohridski” Üniversitesinde “Balkan Dilleri” Bölümünden bir grup öğrenci eğitimlerinin bir parçası olarak Bulgaristan Radyosu’nu ziyaret etti. Üniversiteliler, BNR stüdyolarındaki iş süreci, haber tercümesi, ülkeden..
31 Ocak 2025 tarihinde yurt dışındaki Bulgar Ortodoks topluluklarına yönelik “İnanç köprüsü” başlıklı podcast yayını başlıyor. Bulgaristan Ulusal Radyosu (BNR)’nun yurtdışı yayınlar ekibinin fikri üzerine başlatılan podcast Bulgar Ortodoks..
Tuna nehri üzerindeki Tutrakan şehrine yakın bulunan ve korumalı alan statüsünde olan “Kalimok-Brışlen” mevkiinde bu sezon için ilk tepeli pelikan..
Bulgaristan Radyosu 16 Şubat’ta 89. yılını kutluyor . Kuruluşundan bu yana geçen uzun yıllar boyunca çok dilli medya kuruluşumuz, bilgi kanalı olmaktan..
16 Şubat 2025’te Bulgar Telgraf Ajansı’nın ilk müdürü Oskar İskander’in imzasının taşıyan ilk BTA bülteninin çıkması üzerinden 127 yıl tamamlanıyor..