Sağlık uzmanları, özellikle ergenlik döneminde ve gelişim çağında görülen skolyoz (omurga eğriliği) vakalarında son yıllarda ciddi bir artış gözlemlendiğini bildirdi.

Tam Teşekküllü Üniversite Hastanesi “Lozenets”te Fiziksel ve Rehabilitasyon Tıp Kliniği Başkanı Doç. İskra Takeva, skolyozun erkek çocuklara nazaran kız çocuklarında daha sık görüldüğü kaydetti ve şöyle devam etti:

“Skolyoz ağrısız bir durumdur. Çoğu zaman etkilenen çocukların sağlık durumları mükemmeldir ve bir sorun olduğuna işaret edecek hiçbir şey yoktur. Bu nedenle ebeveynlerin bu hastalığın çocukların ergenliğe girdiği, hızlı büyüme döneminde ilerlediğinin farkına varması gerekir. Anne babalar bu durumun ortaya çıkıp çıkmayacağını gözlemlemeli. Örneğin omuzlarda farklılık olup olmadığına dikkat etmeliler, bel kıvrımları aynı ise, göğüste, leğen kemiğinde farklılık varsa, tüm bunlar ebeveynlere sinyal olmalı ve mutlaka çocuklarını muayene için uzmana götürmeliler.”

Prof. Takeva, ergenlere yönelik yıllık önleyici muayenelerin önemine de vurgu yaptı ve “Her şeyi uzun süre bilgisayar başında durmaya veya uzun süre ders çalışmaya bağlamamalıyız. Bunlar risk altındaki çocuklarda yatkınlaştırıcı faktörlerdir. Örneğin ağır sırt çantaları da bir risk faktörüdür” dedi. Uzman devamında şunları paylaştı:

“Ayrıca skolyozun genetik yatkınlıkla ilişkili olduğu yönündeki yeni görüşler de dikkate alınmalı. Bu nedenle çocukları aşırı esnek kılan bağ dokusunun eksikliği bunun nedeni olabilir. Skolyozlu çocukların çoğu böyledir” dedi Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’ye konuşan Doç. İskra Takeva.

Fiziksel ve Rehabilitasyon Tıp Kliniği Başkanı Spor yapan çocuklarda skolyoz geliştirme olasılığının daha az olduğunun altını çizdi.

Doç. Takeva, “Şiddetli skolyozun tedavisi konservatif ve cerrahidir. Bu, 40 - 50 derecenin üzerindeki skolyoz, gelişimi tamamlanmamış çocuklarda hızla ilerleyen skolyoz ve ciddi şekil bozuklukları içindir. Neyse ki bu durumlar oran olarak çok azdır. Ayrıca sürekli korse giymeyi gerektiren orta şiddette skolyoz da vardır, bu hastalara hem kineziterapi hem de yüzme uygulanır. En hafif skolyoz vakalarında, 20 dereceye kadar olanlarda ise amaç sırt kaslarının dengesini sağlamak olan bir tür tedavi edici jimnastik olan fizik tedavi ve fiziksel egzersiz yöntemleri kullanılır” dedi.

Uzman, çocuklar için en önemli şeyin doğru yürüyüş ve duruşun öğrenilmesinin yanı sıra omurga bozukluklarının üstesinden gelmek için faydalı sporlar yapmalarını sağlamaktır. Doç. Takeva en uygun sporun yüzme olduğunu belirtti.

“Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği’nin Başkanı olarak Bulgar Öğretmenler Birliği ile omurga sorunlarına yönelik ulusal bir kampanya düzenliyoruz. Bu, öğretmenlerin kaygılarını gösteriyor. Omurga sorunlarına yönelik taramalarla ilgili ülke çapında devam eden bir kampanya olacak, ayrıca taramalar ve günler hakkında da bilgi verilecek. Bu, yeni bir kampanya ve fikir Dernekten geldi ama öğretmenler bize destek veriyor, şu anda kampanyanın organizasyonu devam ediyor” dedi Doç. Takeva.

Hastanede yapılan muayenelerde yanlış duruşu olan çocuk oranının oldukça yüksek olduğu görülüyor. Sonuç olarak çocukların kasları daha hızlı geliştiğinden bu dengesizlik ortaya çıkıyor. Günümüzde telefon, bilgisayar, sosyal ağ gibi elektronik cihazlara olan takıntının bir sonucu olarak bu dengesizlik daha da belirginleşiyor. Dengesizlik, kas tonusunun aynı olmaması nedeniyle yanlış duruştan kaynaklanmaktadır ve henüz skolyoz olmayan sırtın bu yanlış pozisyonu ortaya çıkmakta.

Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’ye konuşan dördüncü sınıf öğrenci annesi Katya Vasi’ye göre çocuklarda omurga eğriliğine yol açan sorunları şöyle sıraladı:

“Sorun sadece ağır sırt çantası ve çok sayıdaki ders kitapları ve defterleri değil. Bulgaristan’da okullarda son 100 yılda rahleler ve sandalyeler değişmedi. Sandalyelerin arkalıkları sert ve ortopedik değil. Kimse çocuklara sandalyelerin rahat olup olmadığını sormuyor” dedi. Katya Vasi’ye göre sadece omurga sorunları için değil, aynı zamanda çocuklarda düz tabanlık için de muayeneye ihtiyaç var. Ona göre, düzgün duruş ve ayak sorunlarına dikkat etmek tamamen ebeveynin sorumluluğunda.

Birinci sınıf öğrencisi olan ebeveynler ağır sırt çantasından dert yandı. Çocuklarının ağır sırt çantalarını taşımalarını engellemek adına, okula çocuklarını götürüp getirmeyi tercih ediyorlar.

Mihaela Terzieva’nın da birinci sınıfa giden çocuğu var ve konuyla ilgili şu yorumu yaptı:

“Sırtı ortopedik olan üst düzey sırt çantası satın almak, ayrıca çocukların okul içinde veya dışında en az bir spora katılmasını sağlamak ve kaslarını çalıştırmak, omurga eğriliğini önlemek için son derece önemli. Öğretmenlerin onlara doğru duruşun ne olduğunu açıklaması da iyi olur” dedi.

Başka veliler ise 4. sınıfa kadar olan çocukların hafta içi sınıfta yardımcı ders kitaplarını bırakabilecekleri kilitli dolapların bulunmasının önemli olduğunu paylaştı.

Kaynak: BNR – Horizont programı

Türkçesi: Bedriye Haliz