Seyahat reçetesi bir bisikler, bir sırt çantası, fotoğraf makinesi ve merak olsa gerek. Şumenli Ventsislav İliev bu reçeteye tamı tamına uyuyor. Çok gezen genç adam, uçak, tren veya otomobil yerine varacağı yere bisiklet sürerek gitmeyi tercih ediyor.

Bisikletle bütün Avrupa’yı dolaşan, hatta Kuzey Kutup Dairesi’ne bile varan gezgin, kilometrelerce uzayan “Aziz Yakov” hac yolunu yürüyerek geçti.

Her seyahatini sosyal medyada günlük şeklinde yayınlayan ve böylece yaşadıklarını takipçileri ile de paylaşan Ventsislav, fotoğraf sergileri de düzenliyor.

Sonbaharın başında yine yollara düşen Ventsislvav’ın rotası bu sefer Akdeniz bölgesi.

Gezi meraklısı planını BNR Şumen Radyosu’ndan Zdravka Ruseva’ya konuşurken şöyle anlattı:

“Bu sefer tamamen içgüdüsel olarak biraz bisiklet sürmeye karar verdim. Akdeniz bölgesinin bir kısmını gezmek, Sicilia, Korsika, Sardinia gibi büyük Akdeniz adalarına gitmek, Yunanistan’ın bir kısmını gezmek istedim, çünkü şimdiye kadar Yunanistan’ın içinden hiç geçmedim.”

Ventsislav, seyahatinin başı ve sonu, belirli bir süresi ve kilometresi olmadığını söyledi. Peki karşılaştığı zorluklar nedir?

“Daha ziyade içgüdüme güveniyorum. Daha büyük zorluklar ise örneğin su bulmak, dağları tırmanmakla ilgili. Ancak zorlukları aşıyorum.”

Yunanistan’da bisikletçiler için özel güzergahlar var mı? Neleri kapsıyorlar, anayollardan geçiyor musun? sorusu üzerine şunları anlattı:

“Gördüğüm kadarıyla Yunanistan’da bisikletçiler için özel yollar yok. Güzel olanı, otobanı inşa etmiş olmaları, E90 yolunu. Kamyonlar, otomobiller geçse de, bisiklet sürmek için uygun, şeritlerin her birinde birinin sana çarpacak endişesi olmadan rahatça bisiklet sürülebilecek yaklaşık yarım metre var. Balkan Yarımadası’nda yine de dikkatli olman gerek.”

Ventsislav, yolda hareket ederken şimdiye kadar kendisi gibi seyahat edenler ve sporculara rastladığını anlattı. Genel olarak az kişiye rastlıyor. Bunu da “Belki de Rodop dağının Akdeniz’e indiği bu bölgede uzun tırmanmalardan dolayı fazla meraklı yok... “ şeklinde açıkladı.

Bu seyahatini de kayda almaya karar verdin. Ne amaçla yapıyorsun bunu? sorusu üzerine ise şu cevabı verdi:

“Bu benim ilk sonbahar-kış seyahatim. Belirli bir hedefim yok. Amacım bisiklet sürmek, dinlenmek, bazı gördüğüm şeylerin fotoğraflarını çekmek, şehirlerden, doğadan sesleri kaydediyorum. Ben seyahat etmeyi ve yeni yerleri görmeyi seviyorum. Bunlar doğaseverler için çok enteresan”.

İnsanların meraklı bakışları ile karşılaşıyor mu, yoksa insanlar yaya seyyahlar ve bisikletçi seyyahların dünyayı gezmelerine  alıştı mı artık?

“Aslında birtek sınırdaki görevliler şaşırdı. Ben de onlara ilk defa böyle yolculuğa çıkmadığımı söyledim. Bütün Avrupa genelinde 50-60 binin üzerinde kilometre mesafe aştım.”

Yunanistan’da ne dikkatini çekti? sorusuna şöyle cevap verdi:

“Kavala’dan sonra Rodop dağının Akdeniz’e inmesi dikkatimi çekti... Bunu da birazcık Fransa ve İtalya’daki rivieraya benzettim. Aynı Alp dağlarının Akdeniz’e inmesi gibi... Aynı çıkış ve yokuşlar, aynı virajlar... Fark sadece buradaki yolun Fransa’dakinden daha geniş olması. Burada örneğin Kavala’dan sonra gördüğüm küçük bir ada ve bir burundan çok etkilendim. Karşıdan Thsasos adası sanki denizin içinden bir dağ çıkıyor gibi görünüyor.”

Ventsi, seyahatleri ve yollar hakkında bir de şunu anlattı:

“Yoldayken şehirde olduğum zamanlardan çok daha mutluyum. Hayatı dolu dolu yaşadığımı, kendimi daha mutlu ve sağlıklı hissediyorum, bu seyahata başlamam konusunda da beni bu motive etti.”

Seyahatinin bitiş tarihi yok. Gönlünün arzu ettiği sürece devam edecek. Belli hedefi var ancak – yolda dikkatini çeken doğa veya şehir içindeki seslerin kaydını almak.

Kaynak: BNR Şumen Radyosu

Röportaj: Zdravka Ruseva

Türkçesi: Özlem Tefikova