Son dönemde liman kenti Vidin’de farklı devletlerin bandırası altında yüzen ve birbirinden modern ve lüks olan gemilerin sayısı artmaktadır.
Ekim ayının sonu itibari ile kruise turisti taşıyan 278 gemi Vidin’e demir attı. Liman idaresinden alınan bilgiye göre bu yıl ilk defa sezon Kasım ayının sonunda değil, Aralık ayının sonunda sona erecek.
Vidin’de birkaç saat ile iki gün arasında değişen vakit geçiren nehir seyyahlarının varlığı, yerel turizme son derece olumlu yansıyor.
Vidin Belediye Başkanlığı görevlisi Tsetska Rsokova, Bulgaristan Radyosu’na konuşurken “Sezonun başından bu yana ağırladığımız gemi turistlerinin sayısı 50 bini buluyor” dedi ve şöyle devam etti:
"Çoğu ABD, Almanya ve Avusturya’dan gelen turistlerdir. Bazı Asya devletleri, İtalya, Kanada, hatta Yeni Zellanda’dan gelenler bile var. Almanya veya Avusturya’da bulunan bir limandan yola çıkan gemiler, Tuna nehrine açılır, Vidin ise Bulgaristan’da ilk durakları olur. Programlarına göre bazıları Ruse’ye de varır.”
Nehir rotaları, daha yaşlı olan turistlerin favorisidir. Heyecan ve farklı kültürlere temas arayışı içinde olan 65 yaş üstü zengin yabancılar, eşleri ile birlikte gemi turlarına çıkar.
"Yabancılar, Vidin’den çok etkilenir” diyen Tsetska Tsokova, Baba Vida Kalesinin en büyük ilgi topladığını belirtti. Vidin Bölge Tarih Müzesi verilerine göre Tuna’ya yakın Ortaçağ şatosunu yılın başından bu yana ziyaret eden toplam 10 144 turist arasında gemi turları ile gelenler çoğunluktadır. Gemi turistlerinin bir bölümü liman kentine yaklaşık 50 km uzaklıkta yer alan doğa harikası Belogradçik Kayaları ve efsanelere bürünmüş olan kadim kaleyi ziyaret etmekten geri kalmaz.
Yine de çoğu, kentin otantik havasına dalmak üzere Vidin’de kalmayı tercih eder. “Yakında restore edilen ve bu sonbahar kapılarını açan eski sinagog binası da gemi turistlerinin uğrak yerlerinden biridir” dedi Tsetska Tsokova.
"Kent turları ise nehre güzel bir manzara sunan Tuna parkı içinden geçer. Kentin tarihini yansıtan tüm önemli anıtlar bu parkta yer alır. Vidin gezisine katılanlar Baba Vida’nın dışında kozmopolit ressam Jules Pascin adını taşıyan Kültür Merkezi ve Roma döneminden kalma nesnelerin gözler önüne serildiği Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ederler.
Nehir turistleri, Vidin Kalesinin ana kapısı olan “Stambol Kapiya” yani İstanbul Kapısından ve muhteşem “Sveti Dimitar” katedralinden de çok etkilenir.
"Buraya has yemekleri tatmak isteyenler de var. Yabancılar, tatlımsı olan Vidin böreğinin tadına meraklıdır. Bazıları dünyada yoğurta bilindiğimiz için buradan bir kase yoğurtla ayrılır. Tabii, 1887 yılında Vidin’de ilk şarap okulunun kapılarını açtığını unutmamak gerekir. Kentimizin şarap turizmi için popüler bir güzergah olması, rastlantı sonucu değil. Dolayısıyla gemi turistleri, mahzenlerimizde yerli şarap degustasyonu yapma imkanını değerlendirmektedir” şeklinde konuştu Tsetska Tsokova.
Bulgar bestecilerine ait eserlerin seslendirdiği Simfonieta Vidin konserlerini büyük zevkle dinleyen konukların Vidin ziyareti, gemi güvertesinde sunulan rengarenk folklor programı ile sona erer.
İlgili yazılar :
Çeviri : Tanya Blagova
Yantra nehri Koca Balkan’da deniz seviyesinden 1220 mt yükseklikte doğar ve Gabrovo ile Veliko Tırnovo şehirlerinden geçerek, pitoresk vadiler ve geçitlerden kıvrılarak kuzeye akar. Tuna nehrine dökülmeden önce, Belyanovo ve Novgrad köylerinin bulunduğu..
Momchilovtsi, Rodoplar, Pamporovo ve Smolyan bölgesi, bu sonbaharda Çin'in Ningbo şehrinde düzenlenen turizm fuarında tanıtıldı. BTA’ya konuşan Smolyan'daki "Çin'in Dostları" Bulgar-Çin Derneği temsilcisi Momçil Karaivanov, 2009 yılında..
Veliko Tarnovo Bulgaristan’da en zengin kültür ve tarihi dokusu olan bir kenttir. Ortaçağdan günümüze gelen kadim şehre giren Bulgarlar olduğu kadar, yabancılar da kentin mimarisinden, ruhundan, tarihinden ve doğasından büyüleniyor. Diğer şehirlere..
Yantra nehri Koca Balkan’da deniz seviyesinden 1220 mt yükseklikte doğar ve Gabrovo ile Veliko Tırnovo şehirlerinden geçerek, pitoresk vadiler ve..