Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Dünya Engelliler Günü’nde Zdravets köyünden Vanya Karaivanova’nın ibret hikayesi

Kaza bana kendime güvenmeyi öğretti

Tekerlekli sandalyedeki kadının hayata pozitif bakışı

Dünya Engelliler Günü, BM tarafından 1992 yılından bu yana 3 Aralık'ta kutlanan uluslararası bir farkındalık günüdür. Bu günde Dünya çapında organizasyonlar düzenlenmektedir. Hükûmet desteği ve sivil toplum organizasyonlarıyla birlikte bu günün kutlanması çeşitlilik göstermektedir. Her yıl bu gün için değişik bir tema edinilmektedir. 

Dünyada 1 milyardan fazla kişi, yani toplam nüfusun %15’i herhangi bir engele sahip. Bu günler engellilere farkındalık yaratma ve onların haklarını konuşmak için en elverişli zamanlardır.  

Bugün sizi çok güçlü ve mücadeleci ruhlu bir kadınla tanıştıracağız- Vanya Karaivanova.  

Bundan 20 yıl önce ıhlamur ağacından düşen kadın, o zamandan beri tekerlekli sandalyada yaşam sürmeye mahküm oldu.

Son yıllarda daha iyi erişim ortamı ve doğaya yakın olmak gayesiyle Targovişte’ye bağlı Zdravets köyüne yerleşti.Tek başına yaşıyor ve evdeki işlerini de yine yalnız başına hallediyor.  

Şehre kadar gidebiliyor, sosyal hayatı var, ayrıca Belediye Engelliler Derneği’nin başkanlığını yürütüyor.  


İrade, güç ve ilham verici pozitif kadınla bizi BNR Şumen Radyosundan Hristina Dimitrova tanıştıracak:  

“Apartmanda değil de, ailemden kalan evimde yaşamaya karar verdim. Burada daha rahat çıkabiliyorum, doğa ile içiçe yaşıyorum. Bu kış günlerinde her sabah önce sobamı temizliyorum, odun getirip, onu yakıyorum, bütün ev işlerini yapıyorum. Bir ev hanımından farklı değil köy yaşantım.  

Şehre sekiz kilometre uzaktayım. İlaç almak için, reçete yazdırmak için şehre gitmek gerektiğinde gidiyorum. Kendimi çok iyi, çok rahat hissediyorum. İçinde hiç bir sıkıntı yok, psikolojik baryerlerim yok. Uzun zamandan beri artık engelli olmama anlaştım, yaşadığım şartlara da alıştım, bir şikayetim yok” diyor tekerlekli sandalyeyle hayatını sürdüren kadın.  

“Kazayla ilgili kendimi suçladığım da olmuştur, ama oldu işte. Oldu! Hayatmın ilk bölümünde mutlu, yüksek mevkide, sağlık sisteminde “feldşer”- pratisyen hekim olarak çalışıyordum. Saygın bir işim vardı. Bir anda ben sadece ağaçtan düşmedin, o yükseklikten bir anda kendimi tekerlekli sandalyeye mahküm kişi pozisyonuna düştüm. İlk başta bunun şokunu yaşadım. Daha sonra engelli olarak sandalyede yaşam sürmeye alışırken, çok insanlar çıktı yoluma. 

Arkadaşlarım, işten meslektaşlarım bana destek oldu, nasihatlar verdi, farklı kitaplar önerdi. Ailem de büyük rol oynadı.Annem bana baktı, ücretsiz özel asistan oldu, çünkü emekliydi. Evladım da yanımdaydı, ben tekerlekli sandalyedeyken, o gözlerimin önünde büyüdü.  

İç isyanlarım vardı başta, sorguluyordum kendimi, fakat zamanla kendimi de beğenmeye başladımi hatta sandalyede yaşamı bile sevdim.  

-Kendime güvenmeyi öğretti,  

-Şikayet etmemeyi öğretti, 

-Herşeyin bana bağlı ve benim iyiliğim için olduğunu öğretti, 

-Böylece ayağa kalktım!  

Zamanla ayağa kalktım, insanlarla görüşmeye, sosyal temaslar aramaya başladım, Engelliler Derneğine üye oldum ve orada bana benzer insanların durumunu gördüm ve herşey beni mutlu eder şekilde gelişti”. 

Ev işleriyle sorunu yok Vanya’nın. Peki, yolculuklarında durum nedir?  

“Biliyorsunuz şehirlerarası otobüslerde engellilerin erişimi yok . Benim durumdaki insanların çoğu bu problemle karşı karşıya kalıyor. O yüzden özel otomobil almak zorunda kaldım ve şoför de olan özel asistanımla beraber şehre gidiyoruz. Kendi arabamla yolculuk yapıyoruz. Başka çaresi yok. Kimseye muhtaç olmak istiyorum, ne işim varsa gidip kendim yapıyorum. Hem orada tanıdıklarımla görüşüyorum. Hayat güzel, hayat gerçekten güzel!” 

Tekerlekli sandalyede yaşama alışma devresinde birçok değişiklikler yaptı hayatında Vanya Karaivanova:  

“Apatman değiştirdim. Dödrüncü kattan birinci kata indim, daire değiştirdim. Yukarıdan inme imkanım yoktu. Apartmanlar engellilerin erişimine uyumlu değil. Böylece evimi değiştirme kararı aldım. Bu kolay olmadı elbette. Apartmanda kendi imkanlarımla merdivenlere rampa koydurdum. Birinci kattan ev aldım, fakat orada da girişte 5- 6 merdiven vardı ve orada inerken zorlanıyorduk.”  

“Çok kişi bana yardım etti, çok kişi bana yardım etmeyi redetti. Fakat iyimser olmak lazım, pozitif bakıyorum çevreme. Zaten hayat durmadan bize negatiflikler sunuyor, fazladan içimizi karartmaya gerek yok. Şimdi mesela son olumsuz sürpriz buradaki kar fırtınası oldu. Çok zor günler geçirdim. Heryeri tipi oldu. Yardım edecek kimse yoki kendim çareler arıyorum”.  

Vanya Karaivanova içimizde ve toplumdaki engelleri nasıl aştığını konuşmaya devam etti.  

Vanya hayatını 20 yıl öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırıyor, kaza öncesi ve sonrası. Pratisyen hekim olarak dinamik yaşamın anıları ve şimdi- kendini beğenmeyi öğrendiği güncel yaşamı da farklı.  

Zdravets köyünde evinde her işini yapıyor, bahçesi var, çiçekler yetişitiriyor. Tırgovişte’ye yolculuk yaparak, oradaki arkadaşlarınla görüşüyor, Zdravets köyündeki kültür ocağındaki etkinlikleri kaçırmıyor.  

Fiziksel engelin onu düşürdüğü tekerlikli sandalyede yaşam ve hayatını doyasıya yaşama gücü hakkındaki hikayesini dinlemeye devam edelim:  

“Her yeni gün bir mücadele ve yeni sınamalar. Hasta insan gibi hareket etmek istemiyorum. Her sabah irademin gücüyle dinç kalkıyorum, kendi bakımımdan sonra ilaçlarımı içiyorum. Yemek yapıyorum. Cumartesi- Pazar günleri kızım ve arkadaşını karşılıyorum. Önceden ne istediklerini sorup, menü hazırlıyorum ve onları misafir ediyorum. Özel anlamda hiçbir şey değişmedi. Sadece kendime güvenmen lazım ve asla pes etmememen lazım. Hayatta kalmak için mücadele etmek gerekir. Son yıllarda özel asistan, refakatçı da bana çok yardım ediyor”.

“Benim başıma bu kaza geldiğinde ben sokaklarda tekerlekli sandalyede insan görmüyorum. Evvela kendimle mücadele etmem gerekirdi. Düne kadar koridorlarda koşuşturan ben nasıl olur da sandalyede gezerim. İnsanlar beni engelli olarak görünce ne der diye sitem etmeye başladım. Fakat hayat işte bazen bizi dize getiriyor bazen.  

Engelliler de bilsin ki, onların da sağlığı yerinde olanlarla aynı hakları var. Onlar daha farklı değil, her insan değerlidir!  

En önemlisi ise kendini kapatmasınlar. Herkes kendi yolunu bulsun! Kolay değil, zor. Ama hayat da zaten zor bir mücadele değil mş. Geldik, yaşayacağız! “ 

Söyleşi: Hristina Dimitrova, BNR Şumen 

Çeviri: Sevda Dükkancı  

Foto: Radyo Varna


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Gül hasadı bir ay erken başladı

Gül yetiştiricileri bu yıl çiçek toplama kampanyasını bir ay öne çekti. Bulgaristan Gül Yetiştiricliği Meslek Birliği Başkanı Petar Simeonov , Agri.BG’ye konuşurken Nisan ayının sonunda düşen yağışların daha kaliteli ürün alınmasında etkili..

Eklenme 14.05.2024 09:35
Samuil Kalesi Ulusal Müze Parkı

Petriç yöresi buram buram tarih kokuyor

Petriç kasabası, Bulgaristan’ın güneybatısında , nefes kesen güzellikte olmakla birlikte turizmden henüz etkilenmeyen Ograjden ile Belasitsa dağlarının eteklerinde kartpostal misali yer almaktadır . Kasaba cıvarında çok eski..

Eklenme 11.05.2024 06:05

Kilo fazlalığı ve obezite “salgın” boyutuna ulaştı

Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezite ile ilgili açıklanan son veriler ürkütücüdür . Geçen her yıl artan obezite, ayrı ayrı bireylerin problemi olmakatan çıkıp toplumsal bir sorun halini almış bulunuyor. DSÖ verilerine göre her yıl..

Eklenme 08.05.2024 13:05