Nev (yeni) ve ruz (gün) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen nevruz, 'Yenigün' anlamını taşıyor. Nevruz kutlamaları her yörede, her toplumda farklıdır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2010'da aldığı kararla 21 Mart'ı Uluslararası Nevruz Günü ilan etmiştir.
Orta Asya'dan Balkanlardaki uluslara kadar çok geniş bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz, her ulusun kendi kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirdiği, özü itibariyle baharın gelişinin kutlandığı coşkuyla karşılandığı bir gündür.
Yaşadığı geniş coğrafyada doğa ve çevrenin uyanışının kutlandığı Nevruz Bayramı son derece köklü ve zengin bir geçmişi vardır.
"Nevruz adı, Balkan Türk toplulukları arasında değişik adlarla, değişik biçimlerle günümüze kadar gelmiştir.
Leyleğe sormuşlar: “Ne zaman geleceksin?” O da:
Kasımdan gün sayısı: “Yüz yirmide gelemem
Yüz otuza kalamam” cevabını vermiş, yani Nevruz günleri geleceğini bildirmiştir.
Leylekler semalarda ilk görününce küçük çocuklar hep bir ağızdan şu tekerlemeyi söylemeye başlarlar:
Leylek uçar havada
Yumurtası tavada
Geldi bizim hayata
Hayat yıkıldı
Burnu yere dikildi."
(Kriçim, Plovdiv)
Hayriye Süleymanoğlu Ulusoy
Nevruz Bayramı programımızda Silistra ili Dulovo Belediyesinin Çernik köyünden Alevi Babası Halil İbrahim Koz'u konuk ediyoruz, Nevruz kutlamaları her yörede, her toplumda farklı olsa da ülkemizde rengarenk kutlamaların himayesinde geçiyor.
Alevi Babası Halil İbrahim Koz, “Bu bayram bize atalarımızdan kalan bir gelenek, “Kırklar” olarak kutluyoruz, bizim ibadethanelerimizde, Cematla birlikte bu töreni yapmaktayız" dedi.
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..