İftar sofraları mübarek Ramazan ayının en güzel geleneklerinden biridir.Bu özel ayda, iftar sofraları bir araya gelmek, paylaşmak ve bereketi kutlamak için önemli bir araç haline gelir, çünkü bu sofralar birlik ve beraberlik duygusunu da pekiştirir.
Şumen ili Kaolinovo Belediyesinin Kliment köyünden Esma Mustafa, 7 yıldır köyün üç camisinden birinde 30 yıllık aşçı arkadaşı Zeliha Emin’e iftar sofralarını hazırlamakta yardım ediyor.
Bulgaristan Radyosuna konuşan Esma Mustafa, “Uzun yıllar postanede çalıştıktan sonra emekli oldum. Eskiden camilerimizde gerek adak olarak, gerek bayramlarda kesilen kurbanlarla yemekler hazırlanırdı. Bizim yaşadığımız Koru mahallesindeki cami, köyün 3 camisinden biri. Eskiden insanlar haber veriyordu, “biz mevlit okutacağız, kurban keseceğiz, sizler yahni pişirebilir misiniz” diye. Bizler de önce öyle başladık. Birkaç seneden beri iftar sofralarını da hazırlamaya başladık. İftar vermek isteyenler gelip cami hocasına yazılıyor ve bizler de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Akşam namazından sonra iftar veriliyor. Bizler özellikle yahni pişiriyoruz, 60 litrelik kazanlarımızda. Caminin yemekhanesi var, 60 kişilik iftarlar orada veriliyor.” dedi.
Eski yıllara nazaran iftar verenlerde bir artış var mı?
“Bu sene özellikle çok iftar veriliyor. Bu, sadece bizim köyde değil çevre köylerde Tıkaç olsun, Pristoe olsun, Braniçevo köyü olsun, oralarda da iftar sofralarında artış varmış. Başta gençler olmak üzere, bu sene teravih namazlarına gidenlerin sayısı da arttı. İnsanlar bir araya geliyor, görüşüyor, sohbet ediyor.
Hele bu pandemiden sonra, o dönemde bir soğukluk meydana geldiydi ya, o korundu, bu korundu, o hastalandı, şimdi ise insanlar biribirine bir sıcaklık gösteriyor. Toplumda herkes derdini biri birine paylaşıyor. Yani başka bir şeyler oldu bu sene! İnsanların içinde biri birine karşı bir sıcaklık doğdu! Konu komşu, hısım akraba bir araya gliyor. İftar sofralarında 40, 50 hatta 60 kişiye de çıkıyor bu sayı!”
Kliment köyünden Esma Mustafa, sadece iftar sofralarıyle yetinmiyor, Ramazan Bayramı da kapıda diyerek doğup büyüdüğü köy Varna’nın Belogradets köyünden kuzenleri Alise ve Mehmet’in evinden Bayram hazırlıklarına başlamış bile. Özel bayram sofralarını süsleyen ve bu köyde “kırma” pide olarak bilinen bezeleri, yani yufkaları hazırlarken buluyoruz kendisini. “Pazı” veya “yufka” olarak da bilinen 30 kadar bezeyi, özel Türkiye’den getirilen sacın üstünde pişirip Ramazan Bayramın hazırladıklarını paylaştı.
Bulgaristan Radyosusun devamlı dinleyicisi olduğunu da söyledi Kliment köyünün usta aşçısı Esma hanım!
Foto: özel arşivİki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..
Edirne "Trakya Ünivesitesi'nden" tarihçi- araştırmacı Prof. Dr. Bülent Yıldırım Targovişte ve Sofya'da "Bulgarstan'da Türk varlığı" konulu bir panelde konuşmacı oldu. BNR Bulgaristan Ulusal Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü'nün daveti üzerine..
Güllerim kana benzer, Gökyüzü sana benzer, Güzel kızın manisi Kuşlara benzer. “Kısaca” başklıklı iki dilli mani derlemesinin “Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” Milli Kütuphane'nin “Pismena” klübünün Kasım ayı..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim..