Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

Bulgaristan Müslümanları ve Dinî-Kültürel Mirası

Photo: arşiv

Müslüman-Türk nüfusunun geçmişi bin yıl kadar öncesine giden Bulgaristan’da esas Müslüman topluluğunun oluşumu, Osmanlı döneminde Anadolu’dan yapılan iskânlarla gerçekleşmiştir. Yaklaşık altı asırdır azımsanmayacak sayıda Müslüman nüfusun yaşadığı Bulgaristan topraklarında bu uzun dönem içerisinde birçok dinî ve kültürel değere sahip eserler oluşturulmuş, çalışmalar yapılmış ve bu şekilde zengin bir dinî-kültürel miras meydana gelmiştir.

Rus-Türk Savaşı sonrasında yeni şartlarda gelişen yeni Bulgaristan devleti sınırları içerisinde kalan ve yaşayan ciddi bir Müslüman topluluğu ve tevarüs edilen dinî ve kültürel mirasın önemli bir kısmını oluşturan cami ve mescitler bulunmaktadır. Farklı dönemlerde bir kısmı harap olan, bir kısmı farklı sebeplerle yıkılan, bir kısmı ise kamulaştırılarak kuruluş amacından uzaklaştırılan camiler olmakla birlikte günümüzde Bulgaristan sınırları içerisinde 1750 dolayında cami ve mescit varlığını sürdürmektedir. Bunlardan yaklaşık bini Cuma ve beş vakit namazlara, bazıları da bayram namazlarına açık olup Müslümanların ibadetlerini yapma imkânları vardır. 1990 yılından itibaren ülke içerisinde birçok cami tamir edilmiş, bazılarının yerlerine yenileri yapılmış, bazı yerleşim yerlerine ise sıfırdan camiler inşa edilmiştir. Bunlar genellikle yerleşim yerlerindeki halkın gayretleri ve bazı hayırseverlerin destekleriyle yapılmış, bazıları da belediyelerin, yurtdışından hayırsever kişi ve kurumların katkılarıyla gerçekleşmiştir. Bununla birlikte her yıl Bulgaristan devleti bütçesinden camilerin onarımı ile ilgili belirli katkılar da sağlanmaktadır. Özellikle son beş yıl içerisinde devlet bütçesinden dinî ve kültürel mirasın korunması için ciddi yardımlar yapılmıştır.

Bulgaristan’da sınırları içerisinde en azından Cuma günleri tıklım tıklım camiler bulunmaktadır ve bu camilerin Müslüman hayatındaki yeri önemlidir. Bununla birlikte camiler içerisinde kültür ve sanat değeri bakımından temayüz edenler de vardır ve bunlar Bulgaristan’ın kültürel zenginliğibi artırmaktadır. Bunlar arasında Şumen Şerif Halil Paşa Camisi, Plovdiv Cuma ve İmaret camileri, Ruse Mirza Sait Paşa Camisi, Sofya Kadı Seyfullah Efendi Camisi, Yambol ve Haskovo Eski camileri gibi eserlerin manevî, tarihî, kültürel ve sanatsal değeri son derece büyüktür. Bunların bazıları restore de edilmiş olup güzellik ve ihtişamlarıyla geleceğe taşınmışlardır. Kırcali’deyapılan Yeni Cami de büyüklüüğü ve sanat özellikleriyle yeni yapılan camilerin en gözdesidir.

Son birkaç yıl içindeki güzel gelişmeler camilerin bakımı konusunda olumlu sonuçlar doğurduğu gibi, müftülük ve imamların hizmetlerine sağlanan devlet desteğiyle camilerin daha güzel bir şekilde çalıştırılmasına ve Müslümanlara daha iyi hizmetler sunulmasına da katkı sağlamıştır. Ayrıca camilere yetiştirilecek din görevlilerinin yetiştirilmesi hususunda da eğitim kanunlarında yapılan değişiklikler ve devlet tarafından sağlanan finansmanla olumlu bir zemin oluşuturulmuştur.




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Hayır Zamanı Ramazan-ı Şerif

Ramazan ayı, farklı özellikleriyle insanın şahsî hayatına ve genel anlamda toplumun hayatına güzellikler taşımaktadır. Günümüz insanı genellikle bir şeyi değerlendirirken maddî ölçülerle, parasal değeriyle ele almaktadır. Bu da bazen insanı..

Eklenme 29.03.2024 14:05

Bulgaristan’ın NATO’ya üye oluşunun 20. yılı

Bulgaristan’ın NATO’ya kabul edilmesi üzerinden 20 yıl geçti. NATO’ya katılma kararınının bir kez daha alınması gerekirse bugün itibari ile ülke vatandaşlarının yüzde 56’sı İttifak üyeliğine “evet”, yüzde 28’i ise “hayır” oyu kullanacak. Buna dair..

Eklenme 29.03.2024 04:30
Rahip Aleksandır Çıkırık

Rahip Aleksandır Çıkırık’ın Edirne’deki çalışmaları meyvelerini veriyor

Balkan harbinin (1912-1913) patlak vermesinden önce, dönemin Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Trakya bölgesinde 410.724'lük bir Bulgar nüfusu vardı. Edirne Kalesi'nin 26 Mart 1913'te ele geçirilmesiyle Bulgar nüfusun yaşadığı..

Eklenme 28.03.2024 06:10