Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Dede yadigarı evi restore ederek köye dönen genç mimar: Nüfus krizine karşı koymalıyız

Rumen Dzhagarov: “Şehirli insanlar alıştıkları her türlü rahatlığa köyde de sahip olabilir

Photo: özel arşiv

Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ’nin 2021 yılı kayıtlarına göre, Bulgaristan’da 5257 yerleşim yeri bulunmaktadır. Bunların yaklaşık 5 bini küçük yerleşim yeridir. İstatistiklere göre, Bulgaristan'da her yıl bir köy, son sakinini kaybederek “ölüyor”. Şu anda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan köylerin sayısı 600 civarında. Bu köylerde ya sadece bir kişi yaşıyor ya da daimî sakinleri parmakla sayılacak kadar azdır.

Sofya'lı genç mimar Rumen Dzhagarov, Bulgaristan köylerinde nüfusun azalmasını protesto etmek ve aynı zamanda değişimin nasıl mümkün olabileceğini göstermek için bizzat örnek olmayı üstlendí. Kendisini Vidin'in Novo Selo köyünde bulunan dedesinin evine geri döndüren, pandeminin en yoğun günlerinde şehirden kaçışı, bir de yarı yıkık aile binasını restore etme arzusu oldu. 2021 yılına kadar Rumen Dzhagarov için sadece gezmek amacıyla gidilen ve çocukluk anılarını muhafaza eden bir yer olan köy, bugün itibari ile yaratıcılığa,mesleki deneyime ve en cesur hayallerinin gerçeğe dönüşmesine meydan sağlayan bir yerdir.


Mimarlık, İnşaat ve Jeodezi Üniversitesi “Mimarlık Tarihi ve Teorisi” bölümünden mezun olan genç, tüm zamanı ve gücünü 100 yıldan eski evi restore ederek otantik haline döndürmek olmak üzere ilk mezuniyet sonrası projesini hayata geçirmek için seferber etmiş durumdadır.

"Evim hala onarım aşamasındadır. Esas amacım, mümkün olduğu kadar farklı inşaat zanaatı ile teknikleri ve doğal malzemeler kullanmak yolu ile evi ilk haliyle korumaktır”, sözlerini kullandı BNR “Hristo Botev” programına konuşan  genç mimar. “Aslında, biz mimarların deyimiyle “ikamet standardıma” ulaşmak için, bir diğer ifadeyle, bu evin XXI. yüzyılda da kullanılabilir olması için, en başta tamamıyla planlı bir organizasyona ve sınırlı ölçüde modern malzemelere de bel bağlıyorum. Doğal malzemeler kullanmakla birlikte elektrik, su ve ateş söz konusu olduğunda güvenliği sağlamak adına çağdaş imkanlardan istifade ediyorum.

Mimar  Rumen Dzhagarov

Çünkü bir zamanlar banyo ve herhangi bir ıslak alan yokken şimdi bunlar ilk derece ihtiyaç olduğu için evlerde duş, tuvalet ve çamaşır odaları da yer almalı. İnşaat sürecinde veya köyde insanların ciddi ölçüde azaldığı uzun kış aylarında ne kadar büyük zorluklarla karşılaşmış olursam olayım, eşyalarımı toplayıp büyük şehre dönmek fikri aklımın ucundan bile geçmedi.”

Sofyalı genç mimar için köye dönüş, gerçekleşmiş bir hayal gibidirBu şekilde bize, günümüzde köy yaşamının mümkün olmaktan öte genç bir insanda memnuniyet ve bütünlük hissini uyandırabileceğini kanıtlamaktadır.

Aynı zamanda yaptığım tercihi bir nevi protesto olarak görüyorum, çünkü yaşamak için köye gitmek büyük bir fedakarlıktır sözlerini kullandı Dzhagarov.


"Demografik krize ve özellikle tüm sınır köyleri olmak üzere nüfus kaybına karşı koymalıyız. Çok büyük bir köy olan Novo Selo’nun merkezini dolaşan insan kendini küçük bir kasabada gibi hisseder.

Orada her şey düzenli, taş döşeli sokaklarımız, saat kulemiz, belediye binamız, postanemiz ve her türlü idari ve kamu binamız var. Gezinme ve biraz dinlenme ihtiyacı hissettiğim an, kıra çok kolay ulaşabilirim.

Rumen Dzhagarov’un arzuladığı gelecek daha sakin ve doğaya daha yakın olup çağdaş kent ortamının sağladığı tüm olanakları sağlamalıdır. Rumen Dzhagarov’un XXI. yüzyılda köyde yaşamla ilgili düşüncesi budur.


Düzenleyen: Gergana Mancheva / Söyleşi: BNR “Hristo Botev” Programından Svetla Todorova/

Çeviri : Nergis Hüseyin, Tanya Blagova

Foto: özel arşiv


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Kültürel diyalog ile barış köprüleri kuruyoruz

Yaşadığı yerin kültürel ve dini zenginliğini temsil eden,  barış ve sevgi mesajlarını resim ve yazılarıyla duyuran  bir kızla tanışacağız- Dilek Yüksel.  Dobruca ovasının Tervel şehrinden olan Dilek, "Yordan Yovkov" okulunda 11. sınıf öğrencisi...

Güncelleme 30.11.2024 06:52

Göçlerin Tarihçesi ve Ayrılıkların Acısı

Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..

Eklenme 25.11.2024 07:00

Dört nesildir devam eden bal ve arıcılık hikayesi

Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..

Eklenme 23.11.2024 05:55