En önemli Bulgar şairlerinden biri olan Atanas Dalçev, 12 Haziran 1904 tarihinde Selanik’te, Beyaz Kule’ye yakın oturan varlıklı bir ailede dünyaya geldi. Selanik’in tanınan Bulgar vatandaşlarından biri olup meşhur Selanik Bulgar Erkek Lisesi’nde Türk ve Bulgar dili öğretmenliği yapan babası Hristo Dalçev, Jon Türk Devriminden sonra 1908 seçimlerinde Serez mebusu seçildiği Meclis-i Mebusan’da Makedon ve Trakya Bulgarları’nın kültürel, eğitim ve ekonomik haklarını savundu.Bir süre ailesi ile birlikte İstanbul’da yaşadıktan sonra Sofya’ya dönerek “Solunska” sokağında küçük bir ev yaptırdı.
Bulgar şiirinde sözüm ona nesnel liriğin kurucusu olan Atanas Dalçev, Dimitır Pantaleev ve Georgi Karaivanov ile birlikte çağdaş Bulgar şiirinde yeni bir akım başlattı.
9 Eylül 1944 öncesinde “Şiirler”, “Pencere”, “Paris” ve “Chartres Meleği” olmak üzere dört şiir kitabı çıkardı. Bilinen bir eleştirmen tarafından yılda 1-2 şiir yazdığı için verimsiz olmakla eleştirilen Dalçev, “Zayıf şiirleriniz de var mı?” sorusunu soranlara “Hayır, ben sırf güzel şiirlerimi kaleme alırım” cevabını verdi.
Şair olmaktan öte 5 temel Avrupa dilinden çok iyi şiir ve düzyazı çevirileri yapan Dalçev, çevirideki ustalığından dolayı Batı ve Doğu Avrupa’da bir dizi ödüle layık görüldü. Çeviri işi, 1944 yılı sonrasında esas geçim kaynağı oldu.
Atanas Dalçev 9 Eylül 1944 sonrasında baskı altında kalmasa da iktidar, şiirlerinde dini konular ve soyut problemler işlediğini sandığı için aktif edebi faaliyetlerin dışında bırakıldı. Hakkında sözedilmeyen ve 20 yıl zarfında kitabı basılmayan Dalçev’in eserleri buna rağmen ilgi ve beğeni toplamaya devam etti.
Atanas Dalçev’in edebiyatta layık olduğu yere dönmesi, 1965 yılında Georgi Djagarov’un katkıları ile oldu.
Atanas Dalçev’in bu dönemde çıkardığı meşhur notlar, kısa, eleştirel, hatta felsefi olan vecize niteliğindeki peyzaj fragmentleri, günümüze kadar basılmaya ve okunmaya devam ediyor.
Derleyen: İvo İvanov
Çeviri : Tanya Blagova
Foto: bulgarianhistory.org, BGNESUkrayna’da savaştan acı, yorgunluk, yarınki gün ile ilgili bilinmezlik her yerde hakim. Rusya’nın işgal ettiği toprakları terkedememiş olan insanlar bu acıyla yaşıyor ve endişeleri dur, durak bilmiyor. Bir yıldan beri bu korku sürüyor. Savaşın devam..
Holokost tanımlamasına baktığımızda “ Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırım”..
Eskiden Netherlands post ofisinde çalışan İngrid şimdi emeklidir ve kendini büyük tutkusuna dönüşen Bulgar halk müziğine adamıştır. 77 yaşındaki İngrid Amsterdam’da yaşıyor ve yurt dışındaki en popüler Bulgar folklor korolarından ‘Çubritsa’nın..