12 ülkeden 30'dan fazla Bulgar dili ve edebiyatı uzmanı, Kiril ve Metodiy misyonuyla ilgili araştırmalarının son neticelerini sunmak ve Bulgar Orta Çağ kültürünün, insanlık tarihinde Doğu ile Batı arasında bir köprü misyonu üstlenen yedi medeniyet arasında yer aldığını hatırlatmak amacıyla Sofya ve Plovdiv'de Kiril alfabesine adanmış iki günlük forumda bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı İliana Yotova'nın girişimiyle düzenlenen "Alfabe, Dil, Kimlik" başlıklı uluslararası konferans, tarihi değiştirme ve erken Bulgar devletinin katkılarını inkar etme girişimlerine karşı mesajlargöndermek üzere 2022 yılında düzenlenen "Biz de dünyaya bir şeyler verdik" forumunun devamı niteliğinde.
Konferansın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, „Yıllar boyuncasözüngücü bize iyiyi ve kötüyü öğretti, kişisel ve kolektif pusulamızı şekillendirdi“sözlerini kullandı. Cumhurbaşkanı nesillerin bilgeliğini koruyan, kimliği muhafaza eden ve insanlar ile ulusların çok yönlü doğasını ifade edenin de yazının olduğunu vurguladı.
„Bulgaristan, daha bin yıl önce Avrupa'nın kültürel ve manevi merkezlerinden biri haline gelen bir maneviyat ülkesi olarak inşa edildi“ şeklinde konuştuRumen Radevnı. Bizim yazımız, eğitim ve maneviyatımız halkımızı korudu ve onu asırlar süreneziyetin uzun kışında en ağır imtihanlardan geçirdi.Kiril ve Metodiy kardeşlerin kutsal eserlerinin doğrudan mirasçıları olarak bu zenginliği korumak ve geliştirmek bizim görevimizdir ve bu büyük bir sorumluluktur, çünkü Kiril alfabesi sadece Bulgar halkına ait değildir. Bizim topraklarımızda ortaya çıkan harfler bugün çok daha geniş bir maneviyat alanı oluşturarak yüz milyonlarca insanı birleştiriyor.”
Konferansınaynılaşmaya ve küresel dünyada köklerimizi unutma eğilimine karşı yürütülenkampanyanın bir parçası olduğunu ileri süren Cumhurbaşkanı Yardımcısı İliana Yotova şöyle konuştu:
“Kimliğine sahip çıkmak, globalleşmeye ters düşmüyor. Aksine, kimlik dünyanın büyük kültürel çeşitliliği için değişmez bir faktördür.Ancak kesinlikle diğer yöne, bilimle hiç bir alakası olmayan ve faydalı olmaktan çok zararlı olan sahte vatanseverlik ve çığırtkan sloganlara sapalım istemem.”
Ülkemizin, Bulgar dili ve edebiyatı araştırmaları ve bu araştırmalarınçağdaş medeni dünyada yaygınlaştırılması için bir merkezolduğunu vurgulayan geçici Eğitim Bakanı Galin Tsokov, bu hedefe çeşitli araçlarla ulaşıldığını, bunlardan en önemlisinin ise Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından desteklenen yurt dışı üniversitelerdeki eğitimin olduğunu öne sürdü.
“Bu akademik yılda üçü Asya’da, diğerleri Avrupa’da olmak üzere yabancı üniversitelerde 29 lektörat var. ,,ulgar dili ve edebiyatı Eğitim sayısı dört olmak üzere İtalya’da en büyük olurken Yunanistan ve Almanya’da üçereğitim mevcut. İlginçtir ki son yıllarda Japonya’da pek çok genç Bulgarca öğrenmek istiyor.” Gençlerdeki bu yoğun ilginin geliştirilmesi gerekiyor. Bunun ötesinde Bulgar kültür ve geleneklerine ilginin uyandırılması gerekir.”
Ne var ki Galin Tsokov’un iyimser sözleri, tarafsız istatistiklerle pek örtüşmüyor. Örneğin, 30 yıl önce yurt dışında Bulgar dili ve edebiyatı dersleri verilen kürsü sayısı 240 olurken 2022 yılında bu sayı sadece 39’dur.
“Bazı Bulgar kurumlarıngiderek azalan eğitim sayıları konusundaki umursamazlığına üzülerek işaret etmemgerekiyor”, diyen Yotova, şöyle devam etti:“Sayın Eğitim Bakanı, bu sayının sadece 29 olmasından memnun olamayız. Bazı üniversitelerin Bulgar dili, kültürü ve tarihinin öğretimi yerine başka dillerin öğretimini ikame etmesine yol açan başka tür lobi faaliyetleri ya da argümanlar olabileceği gerçeğini görmezden gelemeyiz. Bu gerçek üzerinde düşünmeye değer, çünkü burada geri çekilme göründüğünden daha fazladır. Sadece Avrupa'nın değil, dünyanın saygın üniversitelerindeki seçkin öğretim üyelerinden oluşan konuklarımıza teşekkür etmek istiyorum,Bulgar dili ve edebiyatı eğitimlerinin ait oldukları yere dönmesi için lobimiz olmaya devam etsinler”.
Foto: BTA
Çeviri: Nergis Hüseyin
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
Varna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
Kültür Bakanı Nayden Todorov, Heraclea Sintica antik kentindeki önemli keşifler ile tanınan arkeolog Prof. Lüdmil Vagalinski’ye “Mirasın Koruyucusu”..