3 Ağustos Cumartesi günü Bulgaristan’da ilk defa Tarhana Şenlikleri yapılacak. Doğanın nimeti olan geleneksel gıdaya ve içinde kodlanmış olan soy hafızasına adanan etkinlik, İvaylovgrad Belediyesine bağlı Pelevun köyünde düzenlenecek.
Tarhana günlerinin düzenlenmesi fikrini öneren Temenujka Mateva, radyomuza konuşurken “Yapılışı gayet meşakkatli bir iş olan bu eşsiz ürünün tanıtılması ve piyasaya sunulması için yıllardır çaba gösteriyorum” dedi ve çoktandır tarhana şenliklerinin yapılmasını hayal ettiğini paylaştı.
Bundan sadece 20 yıl öncesine kadar bütün Batı Trakya’da ana kahvaltı olan tarhananın günümüzde çok az insan tarafından bilinmesinin sırf yemek kültürü açısından değil, etnografya bakımından da üzüntü verici bir durum olduğunu öne süren Temenujka, böylesine faydalı ve doyurucu olan bu besin maddesinin sofralarda layık olduğu yeri tekrar alması için ailesi ile birlikte bir süredir enerji ve zaman harcadığını paylaştı.
Istranca dağı ve Rodoplar’da yaşlı kadınlar tarafından hâlâ yapılmaya devam eden tarhana, mahzenlerde saklanıp dururken seri üretiminin yapılmaması, ülkede çoğu insanın bu gıda ürününden bihaber olmasına yol açıyor.
Tarhananın tam olarak ne olduğu ve nasıl yapıldığı sorusu üzerine Temenujka Mateva şu cevabı verdi:
"Tarhana maya ile hazırlanan bir hamur işidir. Tarhanayı eşsiz kılan şey ise fasyulyagiller ve şifalı otlardan doğal fermantasyon yolu ile yapılmış olmasıdır. Fermantasyona tabi tutulan bifidus bakterisinin mevcut olması için şifalı otlar sabahın erken saatlerinde toplanır. Yapılış sürecinin ortalama üç ile altı ay arasında sürmesi, üç aşamalı fermantasyona imkan sağlayıp tarhanayı süt bakterisi içeriği açısından zengin kılıyor. Yapılmasında hiçbir termik işlemin bulunmaması ise tarhanayı en eski doğal probiotiklerden biri haline getiriyor”.
Maya oluştuktan sonra ikinci fermantasyona geçilerek siyez buğdayı unu eklenir. Çok sert oluncaya kadar yoğurulan hamur, yine fermante olmaya bırakılır, ardından ise yelekten geçirilerek havanın sıcaklığına göre bir hafta kadar güneşte kurutulur. Gelenek üzerine tarhana, yaz mevsiminde buğday hasadının tamamlanması üzerine güneşin en kızgın olduğu dönemde yapılır. Hazır olunca bez poşetlerde karanlık yerde muhafaza edilen hamur kırıntıları, kış mevisiminde tüketilmektedir.
" Tarhana, gerek ana yemek veya çorba için, gerekse de pişirilen yemekleri zenginleştirmek için kullanılabilir.Tatlı veya tuzlu olarak, suda haşlanmış halde ya da süt, yoğurt yahutta et suyu ile karıştırılarak tüketilebilir. İnsan vücudu için son derece faydalı özellikleri bulunan tarhana, tamami ile siyez buğdayından yapılmış olduğu için epey doyurucudur” dedi Tenenujka Mateva.
İran kaynaklı olduğu sanılan tarhanaya günümüzde Güneydoğu Avrupa ve Yakın Doğu’nun mutfak geleneğinde rastlamak mümkün. Tarhana hazırlama tarfilerinin eşsiz çeşitliliğini gözler önüne sermek üzere haftanın sonunda Pelevun köyüne Yunanistan ve Türkiye’den ustalar gelecek.
Kendi tarhana tarifini konuklarla paylaşmaya ve yeni şeyler öğrenmeye sabırsızlanan Temenujka Mateva, daha sonra ustalığını bu yılın başında köyde kurduğu atölyede meraklılarla paylaşacak.
Yıllar önce çocukluğundan kalma tarhana tadı ve mis kokusunu kendi torununa aktarma isteğinden yola çıktığını anlatan kadın “Hangi şifalı otların gerekli olduğunu biliyordum, fakat büyükannemin mayanın içine koyduğu salkım şeklindeki bitkinin ne olduğunu hatırlamakta zorlandım. Sonunda şerbetçi otu olduğunu hatırladım” şeklinde konuştu.
Tarhananın eskiden açlığa karşı, günümüzde ise soy hafızamızı kaybetmemize karşı koruma sağladığını söyleyen Temenujka, anılarına dönerek şunları anlattı:
" Ben küçük kız iken bütün aile bir araya gelip tarhana yapardık. Evde pişirilen yemeklerde tarhana zerreciklerini hissediyordum. Tarhana bizi bir bütün yapan şeydi sanki. Bence soy hafızası ve gerek aile, gerekse de halk olarak korunmamızın anahtarı budur. Bu yıl ilki düzenlenen tarhana festivali ile de daha çok ailenin bu beraberliği yaşamaları ve canlı gıdanın tadını almalarını sağlamak istiyorum.
Tarhana hiç tatmamış olanlar için kahvaltıda tüketilmesinin en uygun olduğunu söyleyen Temenujka, şu öneride bulundu:
" Sabah tarhanayı haşlamadan müsli yerine yoğurda atın. Bir miktar arı poleni de katarsanız, muhteşem olur!”
Çeviri : Tanya Blagova
Gülle atma kategorisindeki şampiyon Rujdi Rujdi , Paris’teki Paralimpik Oyunlarından altın madalya ile Bulgaristan’a döndü . Rujdi Rujdi Paris Paraolimpik Oyunlarında altın madalya kazandı Para Atletizm Avrupa Şampiyonalarında..
Silistra’ya bağlı Sredişte köyünde “Nikola Yonkov Vaptzarov” Tarım ve Çiftçilik Meslek Lisesi Tarım ve ve Ulaşımda Mükemmeliyet Merkezi haline gelecek. Okulda şimdiye kadar da çok iyi teknik altyapı, uygulamalı dersler imkanı vardı...
Silistra ilinde 30 000 dekardan fazla tarla işleten en büyük tarım kooperatiflerden birinin başkanı Velika Slavova BNR Şumen Radyosuna bu haberi verdi ve 2024 sezonunda bekledikleri verimi almadıklarını kaydetti. Çiftçiler buğday rekoltesinin..