Boyana bataklığı için SOS - Sofya yakınlarındaki benzersiz ekosistem inşaat heveslerinden kurtulabilecek mi?

Eklenme 23.08.2024 06:10

Photo: stolica.bg

Boyana bataklığı, Sofya bölgesinde tek doğal sulak alandır ve halen koruma altındaki bir çok su bitkisi, amfibi ve sürüngen türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ancak ülkemizdeki pek çok benzer alan gibi Boyana bataklığı da insan faaliyetleri nedeniyle tehdit altında. Alanın tarım arazisi olarak özel şahıslara tahsis edilmesinin ardından ortaya ciddi sorunlar çıktı. Bunun sonucunda bataklık, toprakla doldurma, ağaçları kesme, özel mülkiyete ait araziyi düzleştirme, bitki örtüsünü kaldırma gibi çok sayıda saldırıya maruz kaldı. Ayrıca sınırları içerisinde bir inşaat planı da ortaya çıktı. Yakın zamanda da durum, aktivistlerin bataklığın yok edilmesini önlemek için buldozerlerin önünde duracak noktaya kadar geldi.

Ağustos 2023’te sivil toplum kuruluşlarının ısrarı üzerine Boyana bataklığı Su Havzaları Dairesi Müdürlüğü tarafından sulak alan olarak ilan edildi. Şu anda bu karar özel mülkiyet sahipleri tarafından itiraz edilmektedir. Bu yıl Mayıs ayında vatandaşlar eski Çevre ve Sular Bakanı Yulian Popov ile bir araya gelip bataklığın koruma altındaki türler için de yaşam alanı ilan edilmesini talep ettiler.

“Boyana bataklığnı Koruma Derneği Başkanı Aleksandır Kolev BNR-Hristo Botev programında verdiği röportajda şunları belirtti:

"Boyana bataklığı ve çevresindeki alan Sofya’da ilk ekolojik parka dönüşebilir. Sellerin önlenmesi, yaz aylarına aşırı yüksek sıcaklıkların kontrolü ile ilgili iklim fonksiyonları olan bir ekolojik park. Vitoşa dağının eteklerinde vatandaşlar tarafından ziyaret edilebilecek ve iklim değişikliğinin etkilerinden koruyacak bir park."

Vitoşa bölesinin eski baş mimarı görev süresinin bitiminden hemen önce bataklığın bulunduğu alanda 5 katlı binanın inşaatı için planlama izni ve ruhsatını onayladı. Ancak Sofya belediyesinin yeni yönetiminin doğal alan için farklı planları olduğu anlaşıldı. Yine yakın zamanda bataklık, belediye başkanının yönetim programına büyük ölçekli park çevrelerinin gerçekleştirilebileceği kategoriye dahil edildi.

Alksandır Kolev devamla şunları belirtti:

"2021 yılında Boyana bataklığında bir dizi araştırmalar yapıldı. Bu araştırmalarda büyük bir kısmı Avrupa biyoçeşitlilik direktiflerinde yer alan 128’in üzerinde kuş türü tespit edildi. Bataklıkta yaşayan 19 tür ise Bulgaristan’ın Kırmızı Kitabı’nda yer alıyor. Kuşların dışında Boyana bataklığı bayağı semender, büyük tepeli semender, bayağı kurbağa ve bataklık kurbağasının da bulunduğu farklı amfibi türlerinin de yaşam alanıdır.

Aleksandır Kolev devamla: "Boyana bataklığı Sofya sınırlarında kentleşmiş alanın bir parçası olmanın spesifik bir örneğidir.

Yasa gereği, bu tür bölgelerin şehir sınırları ve kentleşmiş bölgeler içerisinde yer almaması gerekmesine rağmen, bataklık olarak işlevlerini yerine getirecek şekilde yönetebilmeli ve koruyabilmeliyiz. İşlevleri büyük miktarlarda yeraltı suyu ve yağmur suyunu tutması ve nehirler yoluyla yavaşça olarak şehre bırakmasıyla ilgilidir. Yıllarca ülkemizin çeşitli bölgelerinde gördüğümüz seller bu şekilde de önlenebilir.”

İlgili yazılar:

Dragoman bataklığına yeni hayat verilecek

“Culturama 2023” festivali Sofya’nın yabani kuşlarının fotoğraf sergisi ile sona eriyor

Derleyen: Veneta Nikolova (BNR- Hristo Botev programından Lüba Konstantinova’nın röportajından)

Çeviri: Ergül Bayraktar

Foto: Çevre ve Sular Bakanlığı, BGNES, stolica.bg

Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Paylaş

Boyana bataklığı için SOS - Sofya yakınlarındaki benzersiz ekosistem inşaat heveslerinden kurtulabilecek mi?

Kategorideki diğer yazılar

ABD'nin Ukrayna'nın Rusya'daki hedefleri kendi tedarik ettiği silahlarla vurmasına izin verme kararı, nükleer bir saldırıya yol açacak mı?

Korku ile umut arasında prematüre bebek hikayeleri

Ursula von der Leyen'in yeni ekibi: Tüm AB Komisyonu üyelerinin onayını alacak bir "paket anlaşmaya" varılacak mı?

Korku ile umut arasında prematüre bebek hikayeleri

ABD'nin Ukrayna'nın Rusya'daki hedefleri kendi tedarik ettiği silahlarla vurmasına izin verme kararı, nükleer bir saldırıya yol açacak mı?