Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşeyi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar konuldu.
Meşe ağaçlarından biri, Veliçka’nın merkezinde, 1683 yılında inşa edilen caminin önündeki yol kavşağında yer almaktadır. Yaşı 550 yıl olarak belirlenen bu meşenin yüksekliği 22 metre, gövde çevresi ise 5,30 metre. Eski muhtar Şükri Ahmed, BTA muhabirine konuşurken çocukluğunda Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinde köy ahalisinin meşenin etrafında toplandığını, çocukların ağacın dallarına sarkıtılan salıncaklarda sallandıklarını anlattı, ağacın yanında bulunan iki kuyudaki suyun içilebildiğini belirtti.
Köylülerin gururu olan diğer asırlık meşe ağacı ise Veliçka’nın aşağı kenarında, gölcüğün yanında, komşu Mengişevo köyü üzerinde yer almaktadır. Türdeşinden yarım yüzyıl genç olan ve yaşı “ancak” 500 yıl olarak belirlenen bu meşenin yüksekliği 18 metre, gövde çevresi ise 4,95 metre.
Veliçka’da boy yükselen her iki asırlık meşe ağacı, Tırgovişte İlinde bulunan ve Biyolojik Çeşitlilik Yasası kapsamında koruma altına alınan toplam 29 asırlık ağaç arasında yer almaktadır.
Yerli insanlar, iki kadim meşe ağacı dışında yöredeki kuyularla da böbürleniyorlar. Toplam sayısı 26 olan bu kaynaklarda son dönemde yaşanan kuraklığa rağmen hâlâ su vardır.
66 yaşındaki Şükri Ahmed’in BTA’ya anlattığına göre eski adı Veli Bey Köyü olan meskenin yerini belirleyen şey, etrafta su kaynakları bolluğu oldu. Geçmişte Veli adında bir çoban kırsalda su bularak çeşme yapınca yerleşim yeri kalabalıklaşıp büyüdü.
Şükri Ahmed, geçmişte koyun, inek ve manda sürülerini güden çobanların üzerlerinde mutlaka bıçak bulundurdukları ve su bulduklarında kuyu kazıp hayvanların sulanmasına imkan sağladıkları anlattı. Yerli halkın esas geçim kaynağı tarım olduğu için kıra gidip gelen insanlar da susuzluğunu etraftaki pınarlar sayesinde gideriyordu. Zamanla sevap için çok sayıda çeşme de yapıldı.
Eskiden günleri kır işlerinde ter dökmekle geçen Veliçka insanları, çocuklarının eğitimini de ihmal etmedi. Köy halkı çabalarını birleştirerek yeni okul inşa etti. Eski muhtar Şükri Ahmed, ebeveynlerinin de her ay beşer gün inşaat işlerinde çalışarak okul yapımına katkı verdiklerini paylaştı. Köydeki ana okul da aynı şekilde yapıldı.
Onlarca neslin eğitim aldığı bu iki kuruluş, maalesef günümüzde kapalıdır. Veliçka’da sayısı az olan okullu çocuklar, komşu Vrani Kon köyüne mektebe gidiyorlar.
Kaynak : BTA
Çeviri : Tanya Blagova
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..