Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple İslâm dininin hayatın farklı alanlarındaki hükümlerini imkânları ölçüsünde öğrenmekle mükelleftir. Özellikle temel dinî bilgiler olarak ifade edebileceğimiz ilmihâl bilgileri öğrenmenin her Müslümana farz olduğu İmam Gazalî gibi ilim adamlarınca ifade edilmiştir. Ancak insanın her konuda bilgi sahibi olmadığı ve olamayacağı da bir hakikattir. Bu yüzden Müslüman bir kişi, ihtiyaca göre, bilmediklerini sorup öğrenmeli ve hayatını buna göre düzenlemelidir.
İnsan yaşadığı hayatta her türlü mesele ile karşılaşıp hiç ummadığı konularda zaman zaman soru sorma ihtiyacı hissedebilir. Bu soruların doğru cevaplarını bulabilmek için çaba gösterip doğru yerlere başvurmak son derece önemlidir. Zira Cenâb-ı Allah, her hususu “işin ehline sorma” konusunda Müslümanları uyarmıştır.
Bir coğrafya haritası 1877- 1878 Rus- Türk Harbi ardından modern Bulgaristan’ın doğuşuna yardım eder. Avusturya- Macaristan İmparatorluğundan araştırmacı, tarihçi, seyyah Feliks Kanitz (1829 – 1904) 3200 köy ve kasabayı gezen ve onlar..
Anıtlar, geçmişte yaşanan önemli olayların anısını canlı tutmaktadır. Çoğu, fedakarlığı, vatanı savunurken hayatını kaybeden kahramanların yattığı toprakları anlatır. Tarihçiler ise, bu tarih parçacıklarını bir araya getirerek zamanın genel tablosunu..
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yine kapımıza dayandı, bereketiyle geldi. Bu yüzden biz de "Merhaba ey şehr-i Kur'ân! Merhaba ey şehr-i sıyam! Merhaba ey şehr-i kıyam! Merhaba ey şehr-i gufran! Ve Merhaba ey şehr-i insan!" diyerek uzaklardan..