Son haftalarda otokton (yerli) koyun cinsleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar, Meclis’teki tiyatroyu ve siyasette üstünlük kavgalarını izlemeyi bırakıp Velingrad’lı bay Georgi’nin sürüsünün kaderine bigane kalmayarak koyunları Afrika vebası testi sonuçlarının pozitif olduğunu öne süren ve 1700 hayvanın itlaf edilmesi yönünde talimat veren Bulgaristan Gıda Güvenliği Ajansı BABH memurlarından korumak üzere elinden geleni yaptılar.
Velingrad’da hayvancılık yapan adam, Bulgaristan topraklarında yok olmaya yüz tutmuş olan eski Karakaçan ve kırmızı koyun cinslerinin seleksiyonunu yapmaktadır. Oğulları Dimitar ve Stefan İliev ve iki gelini ile birlikte koyun yetiştiriciliği yapan bay Georgi, geviş getiren küçükbaş hayvanlarda veba hastalığı ocağı olduğu varsayımına dayanılarak hayvanlarının itlaf edileceği haberi ile sarsıldı.
Bu arada buna benzer bir olayın bundan dört yıl önce yaşandığını hatırlatmak gerekir. O zaman Istranca dağında aynı şekilde saptanan ve bağımsız laboratuvar tarafından teyit edilmeyen keçi koyun vebası pozitif test sonuçlarından dolayı 4000 hayvan itlaf edilmişti. Gönüllüler, çevreci örgütleri ve deneyimli hukuk uzmanlarının müdahalesi sonucu bir sürü kurtarılmış, hayvan sahipleri ise BABH’a karşı açtıkları davayı kazanmıştı. 2020 yılında Danıştay, bu olayda koyun ve keçilerde Afrika vebasının hiç olmadığına dair karar vermişti.
Bu sefer de bay Georgi’nin üç sürüsünde 25 pozitif örneğin izole edildiği ve 4 ölüm vakasının yaşandığı yönünde 25 Kasım günü AB Komisyonu’na verilen bilginin tam olarak neye dayandığı belli değildir.
Hayvancılar, Rodoplar’da yer alan hayvan çiftliklerinde ölen keçi ve koyunların olmadığının kulak küpeleri ile ispatlanabileceğini öne sürdü. Bay Georgi’nin çiftliğinin etrafını canlı zincir gibi saran vatandaş ve hayvancılar, Velingrad’da koyunların katledimesini önledi, çevreci ile hukukçular ise Bulgaristan Gıda Güvenliği Ajansı BABH’ın haksız icraatlarına dair tüm kurumlara yazılar gönderdi.
Hastalığın saptanması, sıkı protokollere uyularak yapılan çetrefilli bir işlem olurken, kural itibari ile her numune ayrı bir kit ile test edilerek akredite edilen laboratuvara gönderilirken mağdur hayvancıların savunulmasını üstlenen hukukçular, ülkemizin topraklarında bu türden bir laboratuvarın bulunmadığını öne sürüyor.
BABH’ın bünyesindeki ulusal laboratuvar Afrika vebası hastalığına ilişkin sırf atlar ve domuzlarda test yapmak için akredite edilmiştir.
BABH tarafından yazı gönderildikten bir hafta sonra gelen AB Komisyonu cevabında hayvanların bir an önce itlaf edilmesi gerektiği belirtildi. “Sağlık ve Gıda Güvenliği” Genel Müdürlüğü nezdindeki “Gıda, Hayvan ve Bitkilerde Kriz Yönetimi Müdürlüğü” tarafından gönderilen cevap yazısında ayrıca Bulgar kuruluşlarının yavaş hareket etmesinin sadece Bulgaristan’da değil, bütün Avrupa Birliği’ndeki koyun ve keçilerin sağlığını tehlikeye atmakta olduğu öne sürüldü. Bunun üzerinde BABH yöneticileri, Ajans’ın hastalığın incelenmesi sürecinde AB mevzuatı ve Bulgaristan mevzuatının tüm gerekliliklerine sıkı sıkıya uymaya devam edeceği ve keçi ile koyun veba hastalığının tespit edildiği hayvan sürülerinden alınan örneklerin Fransa, Montpellier’de bulunan referans laboratuvarına artık gönderildiği yönünde teminat verdiler.
Bu arada Bulgar otoriteleri, AB Tüzüğü’ne göre önleme amacı ile itlaf talimatını veren yetkili makamın resmi olarak tescilli bulunan seyrek hayvan cinsleri gibi bazı durumlarda itlaf kuralından istisna yapabilecekleri hususunu hiç dillendirmediler, oysa İliev ailesinin yetiştiriciliğini yaptığı hayvanlar tam da bu kategoriye düşüyor.
Önemli olmakla birlikte yüklü miktardaki AB tazminatlarından dolayı görmezlikten gelinen bu ayrıntıyı ortaya çıkaran “Na Ti S Prirodata” adlı çevreci örgütü, yıllardır sağlıklı hayvanların itlaf edilmesine ilişkin BABH tarafından çıkarılan kararları temyize götürüyor. Aynı örgüt, Bulgaristan Gıda Güvenliği Ajansı’ndaki usulsüzlüklere ilişkin her defasında AB kuruluşlarına ihbarda bulunsa da BABH’ta başkanlar değişirken uygulanan yöntemler hep aynı kalıyor.
Testlerin sonucunu umursamayan bay Georgi’nin koyunları, hasta oldukları ve veba belirtileri gösterdikleri yönündeki iddialara rağmen tamamen sağlıklı ve hayat dolu görünüyorlar. Mevcudiyeti varsayılan Afrika vebası hastalığının saptanması üzerinden bir ayı aşkın süre geçti. Resmi verilere göre kuluçka dönemi 3 ile 7 gün arasında değişen veba hastalığı gerçekten olsaydı eğer, şimdiye kadar sürünün en az yarısı ölmüş olurdu. Memurlara inat hayvanlar ölmüyor, hatta her gün birkaç kuzu veriyorlar. Çiftlikte her gün çekilip paylaşılan videolarda ve bTV röportajlarında koyunların iyi durumda oldukları görülmektedir.
5 Aralık’ta hayvanların itlaf edilmeden karantina altında kalmaları ve sürülerin bulunduğu Pazarcik ilinde küçükbaş geviş getiren hayvan seyrinin sınırlandırılması konusunda geçici önlemlerin alınması kararı çıktı.
Mahkemenin bu sefer de BABH aleyhine hüküm vermesi beklenirken AB Komisyonu’na doğru olmayan verilerin gönderildiğinin saptanması halinde Komisyon’un vereceği tepki, merak konusudur.
Çeviri: Tanya Blagova
Foto: BTA, BGNES, Nevena Petrova - BNR PazarcikBulgaristan Tarım Arazileri Sahipleri Birliği Başkanı Evgeniy Oraşıkov, BNR’ye konuşurken ülkemizde arazi fiyatlarının düşmekte olduğunu öne sürdü. Söz konusu tespitin Birliğin piyasadaki durumu izlemesi sonucu yapıldığını, resmi istatistik..
Girit Adası Bulgarlar Derneği (Βουλγαρική Ένωση της Κρήτης)dokuz yıldır Bulgaristan ile Yunanistan’ın en güneyinde yaşayan yurttaşlarımız arasında köprü olmak için çabalar sarf ediyor, bazen de bunun için en gerekli unsur olan devletin yerini alıyor...
Tarihçi, araştırmacı yazar, akademisyen, Bulgaristan’da Türk toplumunun önemli aydınlarından, Bulgaristan’da ilk “profesör” unvanını alan Türk olan Cengiz Hakov hakkın rahmetine kavuşmuştur. Sofya’da yaşayan Hakov, ülkedeki Türk camiasının kanaat..