AB Dışişleri Konseyi, polisin acımasız güç kullanımı, protestocuların ve muhalefet liderlerinin keyfi olarak gözaltına alınması ve yetkililer ve şiddet içeren gruplar tarafından medya mensuplarına yönelik hedefli şiddet nedeniyle Gürcü yetkililere karşı ek önlemlerin uygulanmasını görüşmek üzere toplanıyor. Avrupa kurumları, tüm işkence raporlarının soruşturulması konusunda ısrar ederken iktidardaki “Gürcü Rüyası” partisini ülkedeki gerilimi yatıştırmaya çağırıyor.
Yeni AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas,Tiflis'teki yetkililere sosyal ağ X üzerinden uyarıda bulundu: “Biz Gürcü halkının ve onların Avrupalı bir gelecek tercihinin yanındayız. Protestoculara yönelik şiddeti ve ülkenin demokrasiden uzaklaşmasını kınıyoruz. Bunun AB tarafında doğrudan sonuçları olacak.”
AB Komsiyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda “AB'nin kapısı Gürcistan'a açık olmaya devam ediyor" ifadelini kullanarak Tiflis'teki hükümetin Avrupa Birliği ilkelerinden sapmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu, Rusya'nın Gürcistan'ın demokratik süreçlerine dezenformasyon yoluyla sistematik müdahalesini güçlü bir şekilde kınarken Rusya ise bu tür suçlamaları reddediyor.
Avrupa Birliği demokrasinin gerilemesine kararlı bir şekilde tepki gösterdi.
“Gürcistan'daki seçimler AB'ye aday statüsündeki bir ülkeden beklenen standartları karşılamadı” sözleriyle Kasım ayı ortasında açıklamada bulunan Avrupa Komisyonu’nun eski Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, üye ülkelerle koordineli olarak AK'nin siyasi temasların notunu düşürdüğünü ve Avrupa Mekanizması yardımı kapsamında 30 milyon avro ve hükümete doğrudan 121 milyon avro olmak üzere kritik yardımları askıya aldığını bildirdi. Sonuç olarak Gürcistan'ın katılım süreci fiilen durduruldu:
“Yetkililer rotayı değiştirene kadar bu önlemler yürürlükte kalacak.Aynı zamanda Gürcistan sivil toplumuna ve bağımsız medyaya olan sarsılmaz desteğimizi sürdüreceğiz. Gelecekte Gürcistan yönetimle herhangi bir yeniden ilişki, Avrupa Komisyonu’nun genişlemeye ilişkin raporlarında da ana hatlarıyla belirtilen açık ve katı koşullarla desteklenecektir. Hükümet, Komisyon tarafından belirlenen dokuz adımın uygulanması da dahil olmak üzere, reform gündemine yeniden bağlı kalmalıdır.Aynı zamanda dezenformasyon, sahte haberler ve Avrupa karşıtı söylemlerle de mücadele etmelidir.Gürcistan'ın Avrupa yolunun alternatifi yok. Koşullar ortada ve açık: Demokrasi ve hukukun üstünlüğü. Tiflis'te bu ne kadar erken anlaşılırsa o kadar iyi”.
Avrupa Parlamentosu, Gürcistan'da yapılan son parlamento seçimlerinin sonuçlarını reddetti ve AB'yi, Gürcistan'da demokrasiden uzaklaşmanın sorumlusu olan yetkililere ve siyasi liderlere yaptırım uygulamaya ve Gürcistan hükümetiyle resmi temasları sınırlamaya çağırdı.
Gürcistan'daki protestolar dinmedi ve 20 akşamdır devam ediyor, binlerce kişi parlamento binası önünde protesto için toplanıyor.
Ve tüm bunlar Gürcistan Başbakan İrakli Kobakhidze'nin açıklamasından sonra meydana geldi:
“ AB ile müzakerelerin başlatılması konusunu 2028 yılı sonuna kadar gündeme getirmemeye karar verdik ve o zamana kadar Avrupa fonlarını da reddediyoruz.”
Kitlesel gösteriler, kolluk kuvvetlerinin göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz, su topu ve plastik mermi kullanması nedeniyle çatışma ve şiddete dönüştü.
Çatışmalarda 400'den fazla kişi gözaltına alındı, 300'den fazla kişi de yaralandı.
Eski profesyonel futbolcu Mikheil Kavelaşvili'nin dolaylı bir seçimle cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yeni bir hayal kırıklığı dalgası beklenirken ve görevden ayrılan Batı yanlısı Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili, seçilmesinin "parodi" olarak nitelendirirken “Ülkedeki tek anayasal, meşru kurum tarafımdan temsil edilmektedir” sözleriyle ısrarcı oldu.
Gürcistan Başbakan İrakli Kobakhidze,Batı'nın eleştirilerini reddetti ve polisin "devleti anayasal düzeni bozmaya yönelik başka bir girişime karşı başarıyla savunduğunu" açıklarken Rusya ile herhangi bir bağın olduğunu reddetti.
Kobakhidze, partinin Gürcistan'ın AB üyeliği hedefine bağlı kaldığı ve yalnızca Brüksel'den gelen siyasilerin "şantajı ve manipülasyonuna" karşı çıktığı konusunda ısrarcı oluyor.
Ancak Tiflis'teki Sivil Toplum Vakfı'ndan Vano Chhikvadze, BNR'ye verdiği röportajda protestocular için geri dönüşün olmadığını açıkladı:
“Sonuçların açıkça tahrif edildiği ortaya çıktı. Ve şu anda gayri meşru bir hükümeti seçen gayri meşru bir parlamentomuz var.
Bu nedenle yeniden sokaklara çıkıp protesto etmekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Neredeyse tüm devlet kurumları iktidar partisinin eline geçmiş durumunda. Ancak "Gürcü Rüyası", güçlü bir şekilde misilleme yaparak protestoyu bastırıyor. Muhalefet liderlerini takip ediyor, tutukluyor, evlerine ve ofislerine polis baskını yapıyor. Durum ağır. Sivil toplumun talepleri genellikle iki yönlüdür. Birincisi, protestolarda gözaltına alınanların koşulsuz serbest bırakılması. İkincisi ise, yeni seçimlerin düzenlenmesi. Siyasi kriz artık çok derin ve mümkün olan tek çözüm bu.”
AB'nin, Batı Balkanlar'ın ve Doğu Avrupa'nın genişlemesine odaklı Carnegie Europe /Carnegie Uluslararası Barış Vakfı/nın kıdemli araştırmacısı siyaset bilimci Dimitar Bechev, Gürcistan'ın karşı karşıya olduğu siyasi senaryoların oldukça olumsuz olduğuna dair tahminde bulundu.
“Euranet+” Radyo ağı habere konuşan Bechev, şunları söyledi:
“Maalesef, kısa vadede senaryo olumsuz, çünkü son haftalarda iktidardaki “Gürcü Rüyası” partisinin sivil topluma ve muhalefetin bazı kesimlerine yönelik baskılarının arttığını gördük.Anladığım kadarıyla Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Gürcü Rüyası"nın gayrı resmi lideri Bidzina Ivanishvili ile özel bir telefon görüşmesi yapmış. Ve AB'nin, Tiflis'teki yönetime mümkün olduğunca olumsuz eylemde bulunacağı yönünde tehditler yapıldıysa, bu beni şaşırtmaz, ki bu da durumun en azından kısa vadede daha da kötüye gittiğini gösteriyor.
Başka bir nedenden değil, başka bir fırsatın olmayacağı için, tüm manipülasyonlarla da olsa seçimler artık geride kaldı, ancak sivil toplumun ve Batı'nın yeni seçimleri tetikleme ve "Gürcü Rüyası"nı yeniden sandık başına gitmeye ikna etme fırsatına sahip olması pek olası değil.”
Bu, uzun vadede Gürcü toplumu için ne anlama geliyor?
“ Bu, daha büyük bir bölünme, belki de yeni gösteri dalgalarının ardından baskıların gelmesi anlamına geliyor ve bu da AB ile aradaki uçurumun açılmasına neden olacak.”
AB Dışişleri Konseyi, Gürcü yetkililere karşı ek yaptırımların uygulanmasını tartışması gerekiyor, bu yaptırımların hangi yönde ilerlemesini bekliyorsunuz ve ne gibi somut çözümler bekliyorsunuz?
“ Yaptırımlar olursa eğer, Başbakan Kobakhidze, Tiflis belediye başkanı ve hatta Bidzina Ivanishvili gibi iktidardaki kişilere yönelik olacak, ama bakalım Macaristan'ın pozisyonu belirsiz olduğu için bir fikir birliği olacak mı? Ne de olsa, Orban, daha çok "Gürcü Rüyası"ndan yana ve sanırım daha önce yaptığı gibi, ortak konumu torpillemeye çalışacak. Dolayısıyla bu toplantıda anlaşmaya varılamama ihtimali çok yüksek ve karar gelecek toplantılara ertelenecek. Diğer taraftan Macron’un Ivanishvili ile yaptığı telefon görüşmesi,Brüksel'de 27 üye ülke düzeyinde bir anlaşmaya varıldıktan sonra Gürcü yetkililerin geri adım atıp gerilimi azaltması gerektiği tehdidiyle desteklenmiş olabilir, çünkü AB onlara olumsuz yaklaşabilir. Bir noktada, eğer iş, çatışmaya doğru giderse, vizesiz serbest seyahatin iptal edilmesi sorununun da masaya konması şaşırtıcı değil, çünkü bu, bu tür davranışları cezalandırmanın en sert aracıdır.
Ancak Brüksel'de hükümetlerinin eylemlerinden dolayı sıradan Gürcüleri neden cezalandırmamız gerektiğini tartışan çok kutuplaşmış konuşmalar olacak. Yine de, sanırım vize yasakları veya bazı ticari kısıtlamalar da buna paralel gidecek, ama gelin dürüst olalım, AB'nin Tiflis'teki yöneticilerin davranış tarzını değiştirecek herhangi bir etkisi yok.”
Tahminlerinizden de anladığım kadarıyla, seçim manipülasyonu iddialarına ilişkin bağımsız bir uluslararası soruşturma talebi ve yeniden uluslararası denetimde seçim yapılması mümkün olmayacak?
“ Bana göre bu daha az olası bir seçenek çünkü yöneticilerin konuşmalarında ve davranışlarında uzlaşmaya istekli olduklarını gösteren hiçbir şey yok. “Gürcü Rüyası, muhtemelen Washington'daki yeni yönetimin kendilerine karşı çok daha yumuşak bir tavır almasını beklediği bir nokta daha var.“
Genişleme politikasının ötesinde, AB potansiyel üyelik adaylarıyla nasıl aktif olarak çalışabilir? Böyle bir durumda Avrupa yanlısı görüşlerini açıklayan aday üye ülkenin çıkarlarına nasıl daha radikal bir şekilde müdahale edilebilir?
“ Avrupa Birliği esasen sopayla değil havuçla hareket ediyor, çünkü ülkelere ve toplumlara reform yolunu takip etmeleri, iç sistemlerini demokratikleştirmeleri ve böylece kriterleri yerine getirmeleri konusunda teşvik edici ticari, ekonomik faydalar sağlıyor.
Ancak şu anda bazı durumlarda bu tür politikaların işe yaramadığını ve bunun sebeplerinin çok ve çeşitli olduğunu görüyoruz. Öte yandan bu ülkelerin birçoğundaki elitler, kriterleri yerine getirmek ve AB standartlarına ulaşmak için nüfuzunu, kaynaklarını ve ekonomik gücünü feda etmeye hazır değil, çünkü bu bazı fedakarlıklar anlamına geliyor ve dolayısıyla bir kısır döngü oluşuyor.
Daha doğuya gidildikçe, giderek zorlaşan jeopolitik koşullarda şans azalıyor.Gürcistan genel olarak son sırada - demokratik özgürlüklerin çiğnenmesi nedeniyle AB ile müzakerelere başlamayan tek ülke Gürcistan oldu.“
Gerçekçi olmak gerekirse Gürcistan'ın önümüzdeki yıllarda AB'ye üye olma şansı zayıf. Başbakan Kobahidze'nin yaptığı AB'ye yönelik bir provokasyon mu yoksa Gürcistan'ın yeni siyasi rotası mı?
“ Bunu söylemek zor ama evet, bu büyük ölçüde bir provokasyon çünkü bu Avrupa politikasının işe yaramadığını ve Gürcistan'ın başka olası seçenekleri olduğunu gösteriyor. Unutmayalım ki, Rusya ile bağları giderek güçleniyor. Örneğin, yaptırımları atlatmak için ticaret akışı yolunda, ancak diğer taraftan, bu, Gürcistan ve komşu Sırbistan gibi ülkelerin, üyelik olmadan, serbest ticaret, vizesiz seyahat gibi, ancak siyasi taahhütler olmadan ve fırsat tanımadan ekonomik faydalar sağlayan kısmi entegrasyon aradığı ve ancak siyasi taahhütler olmadan ve Brüksel ile AB üye devletlerinin kendi siyasi standartlarını dayatma fırsatı olmadan, başka bir entegrasyon modelinin ana hatlarını çizmenin bir yoludur. Genel olarak, Bu milliyetçi davranış bir tür norm haline geliyor ama elbette bir yanılsamadır çünkü AB, İvanishvili ya da Vucic yüzünden standartlarını düşüremez.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz.
Göz kamaştıran Noel süsü, müzik, salıncaklar, tatlılar ve el yapımı anmalıklarla dolup taşan rengârenk tezgahlar ... Bütün bunlar etrafımızı saran krizleri, savaşları ve kargaşayı en azından kısa süreliğine unutarak içimizi ısıtan Noel ve Yılbaşı..
1 Aralık tarihinde resmi olarak göreve başlayan Avrupa Komisyonu'nun yeni yönetiminin geçtiğimiz Çarşamba günü onaylanmasıyla birlikte , sadece parayla değil aynı zamanda politika larla da ilgili olan gelecek yıl için Avrupa..
Dünyanın farklı ülkelerindeki Bulgar topluluklarından soydaşlarımızın, ülkemizdeki memurların "Bulgar olduğunu söylüyorsun, ancak Bulgarca bilmiyorsun” azarlamasıyla karşılaşması alışılmadık bir durum değil. Bunlardan biri Arnavutluk’tan Bledar..
Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve..