1 Ocak 2025 tarihinde AB Konseyi Dönem Başkanlığı'nı devralacak olan Polonya, dönem başkanlığı sloganını "Güvenlik, Avrupa!" olarak belirledi.
Dönem Başkanlığı, Ukrayna'daki savaş, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın göreve başlaması ve Almanya ile Fransa'daki siyasi çalkantılar etrafındaki belirsizlik dönemine denk geliyor.
Polonya nasıl bir gündem uygulayacak ve hangi yönde ilerleme kaydedilecek?
Polonya, 1 Ocak'ta AB Konseyi Dönem Başkanlığını Macaristan'dan devralmaya hazırlanıyor.
Polonya başkanlığının Macaristan'ın başkanlığından farkı ne olacak? Bu soruya Avrupa Dış Politika Konseyi Sofya Bürosu Başkanı Mariya Simeonova cevap verdi:
“Macaristan'ın dönem başkanlığından önce, Macaristan'ın Avrupa Birliği içinde, özellikle Avrupa Birliği'nin ve aynı zamanda tüm Avrupa-Atlantik topluluğunun eylemleri açısından ve Ukrayna'daki savaşla ilgili olarak, daha şüpheci bir ülke olarak konumlandırılmasından dolayı elbette haklı olan ciddi endişeler vardı. Macaristan, Avrupa kıtasının güvenliğini etkileyen birçok önemli ve acil kararı engellemek için veto hakkını en sık kullanan ülke oldu.
Çoğu zaman bu durumlardan bir çıkış yolu bulunurdu, ama yine de Macaristan ve Slovakya gibi diğer ülkelerde gördüğümüz gibi, Avrupa Birliği'nin karşılaştığı ve karşılaşacağı çoğu jeopolitik zorlukla nasıl başa çıkması gerektiğine dair daha aşırı sağ söylemler gelişmeye başlıyor.
Polonya Dönem Başkanlığı, Polonya, Danimarka ve Kıbrıs olmak üzere, sözüm ona Troyka (üçlü Dönem Başkanlığı)nın ilkidir. Bu ülkeler, bir buçuk yıl boyunca dönem başkanlıklarının önceliklerini kendi aralarında koordine etmek için çok çalışacak.Polonya başkanlığı, Avrupa kıtasındaki güvenlik risklerini ele almak amacıyla Avrupa Birliği içinde daha cesur adımlar atması gözüyle bakılıyor. Gelecek yıl sadece Polonya başkanlığının değil, aynı zamanda Avrupa Birliği'nin de hibrit saldırılara yönelik bu ciddi tehdit algısına uygun eylemlerde bulunacağını düşünüyorum. Bu yıl, kötü niyetli bilgilendirme kampanyalarının sonuçları nasıl tersine çevirebildiğini gördüğümüz yakınımızdaki ülkeler de dahil, bir dizi seçimler düzenlendi. Aslında seçimlerin düzenlenmesi, zararlı etkileri yayan ve demokrasilerimizin durumunu etkileyebilecek bu tür hibrit saldırılara açılan bir kapı olduğu kanıtlandı.”
Dönem başkanlığının ana teması, dış politika, enerji, ekonomi, gıda, iklim, sağlık ve bilgi olmak üzere, yedi ana politikada "güvenlik"tir.
Polonya AB Bakanı Adam Szlapka şöyle konuştu:
“Avrupa Birliği Konseyi Polonya Dönem Başkanlığı'nın sloganı "Güvenlik, Avrupa" olacak. Bu slogan, ortak güvenliğimizin sorumluluğunu vurguluyor ve en acil sorun ve zorluklara çözüm bulmak için Avrupa'daki tartışmaları, öncelikleri ve eylemleri özetlemeyi amaçlıyor.”
Yönleri sıralayacak olursak, belki de enerji güvenliğini ilk sıraya koyacağız, başta Yunanistan olmak üzere birçok ülkenin, Avrupa ekonomilerini ABD ve Çin ile daha az rekabetçi hale getiren yüksek enerji fiyatlarından şikayetçi olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda Rusya'dan enerji bağımsızlığı yolları da aranıyor, bu hangi yöne gidecek, Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu zorluklara ilişkin Polonya'dan hangi öncelikleri ve stratejileri bekliyorsunuz?
“Kıtanın enerji güvenliğini sağlamak için sadece arzı değil aynı zamanda kaynakları da çeşitlendirmek gerekiyor, yani enerji kaynakları, güneş enerjisi, açık deniz rüzgar enerjisi vb. gibi zengin bir karışımı yaratmak. Ancak bu aynı zamanda Avrupa enerji piyasalarının daha iyi bağlanmasıyla da gerçekleşmelidir. Burada, AB üyesi olmayan ülkelere de büyük röl düşecek. Burada söz konusu olan çok büyük yeşil potansiyele sahip olan Batı Balkan ülkeleridir, yani AB enerji piyasalarıyla daha iyi entegrasyon sayesinde bu ülkeler Avrupa'daki enerji sistemine çok iyi bir denge getirebilir. Söz konusu olan denizlerin potansiyelidir.Kuzey Avrupa'da açık deniz rüzgar enerjisi kullanılıyor.Karadeniz’de de buna yönelik girişimler var, ama henüz sürdürülebilir planlardan söz edemeyiz. Genel olarak bu enerji güvenliğine yönelik bir vizyon mevcut. Şimdi yapbozun tek tek parçalarının bir araya getirilmesi ve büyük çerçeveye yerleştirilmesi gerekiyor, Avrupa ekonomisinin ABD ve Çin'i yakalaması anlamına gelen büyük resme dahil edilmesi gerekiyor, ki bu da Avrupa ekonomisinin, Amerika ve Çin ekonomilerini yakalaması demektir” sözlerini kullandı Mariya Simeonova.
Polonya Başbakanı Donald Tusk Hükümeti Devlet Sekreteri İgnacy Niemczycki de enerji güvenliğinin gelecekteki dönem başkanlık için en önemli üç alandan biri olduğunu vurguladı:
“Avrupa Birliği Konseyi Polonya Dönem Başkanlığı üç öncelikli alana odaklanacak: ilk sırada sanayi politikası, Avrupa'da bildiğiniz gibi, ABD ve Çin'e göre oldukça yüksek olan enerji fiyatlarının tartışılması, Çin ile eşitliğin sağlanması ve enerji yoğun sektörlerin desteklenmesi. İkinci sırada ise, Avrupa genelindeki işletmelerin büyük bir talebi olan Avrupa düzenlemelerinin basitleştirilmesidir. Üçüncüsü ise özellikle hizmet sektöründe iç pazarın derinleştirilmesidir.”
Polonya Dönem Başkanlığının başlangıcında ABD'de Başkan Donald Trump göreve başlayacak, kendisi Avrupa'dan yapılan ithalatlara gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunmuştu. AB Konseyi Dönem Başkanı olarak Polonya'nın bu konuda onunla aynı fikirde olabileceğini düşünüyor musunuz?
“Polonya, geleneksel olarak ABD ile iyi ilişkiler sürdürüyor. Bunun nedeni, bir yandan Varşova'nın güvenlik ve savunma açısından ikna edici eylemleridir.Polonya, NATO'nun en büyük harcama yapan ülkesidir, Polonya'nın savunma bütçesi GSYİH'ya göre en yüksek olanıdır ve buna ek olarak Polonya ve Amerika savunma sanayileri arasındaki bağlar çok güçlüdür. Ancak buradaki tehdit, çünkü bu, yeni devlet başkanı seçilen Donald Trump'ın Avrupa mallarına %20 gümrük vergisi uygulama tehdididir, böyle bir eylemin sonuçlarının ne olacağı konusunda Avrupa ülkelerinin yeniden değerlendirilmesine yol açacağını düşünüyorum. Polonya'nın olası ticaret tarifelerindeki rolünün, bu konunun Orta ve Doğu Avrupalı politikacıların dikkatine sunulmasını mümkün kıldığını düşünüyorum,çünkü ABD yönetiminin böyle bir eyleminden bölgemizin çok kötü etkileneceği ortaya çıkabilir.”
Trump, Moskova ile Kiev arasında bir an önce ateşkes sağlanması yönünde bir talepte bulundu. Çok katmanlı görünen Varşova'nın rolü nerede olacak, ki bir yanda Polonya ve Ukrayna'nın tarihsel temelde sürtüşmeleri var, diğer yanda Polonya'nın Rusya ile savaşta Ukrayna'ya verdiği sağlam destek ve üçüncü yanda Başbakan Donald Tusk da yakın zamanda ateşkesten bahsetti?
“Polonya Dönem Başkanlığı’nın öncelikleri arasında Ukrayna'ya mali ve askeri desteğin yanı sıra Rusya ve Belarus'a yönelik yaptırımlar da çok önemli bir yer tutuyor. Polonya, Ukrayna'ya mali yardım için farklı mekanizmaların tartışılabileceği farklı formatların kullanılmasına öncülük edecek. Polonya, savaş ile Avrupa kıtasının savunma sanayisini ve silah üretimini artırma ihtiyacı arasında bağlantı kuruyor. Benim düşünceme göre, AB Konseyi Bütçe komiserinin Polonya'dan olduğu Avrupa Komisyonu ile çok yakın bir çalışma göreceğiz.Avrupa'nın savunma yeteneklerini nasıl güçlendirebileceği konusunda yakın çalışacaklarını düşünüyorum.”
Almanya ve Fransa'daki siyasi istikrarsızlık göz önüne alındığında, Polonya, Batı Avrupa siyasetine istikrarı geri getirme rolünü üstlenebilir mi?
“Polonya'nın Dönem Başkanlığı, aynı zamanda Avrupa'da, yani geleneksel olarak Avrupa Birliği'nde en etkili olan iki ülkede bir liderlik kriziyle aynı zamana denk geliyor. Almanya'da gelecek yıl Şubat ayında seçimler yapılacak, Fransa'da hükümet yakında düşecek. Her iki ülkede de ekonomi ve bütçe, tartışmanın odağında idi.İstikrarlı bir hükümete sahip olan Polonya, Avrupa entegrasyonunun lokomotifi Paris-Berlin'in kötü bir halde sarsıldığı bir dönemde dönem başkanlığını devraldı. Öte yandan bu, yeni Avrupa Komisyonu yapısına daha cesur bir şekilde öne çıkma fırsatı veriyor.“
Polonya Avrupa İşleri Müsteşarı Magdalena Sobkowiak-Czarnecka, “Önümüzdeki altı ay içinde Polonya'nın başkanlığı sırasında, Doğu Kalkanı'nın finansmanı, güçlü bir Avrupa savunma sanayisinin desteklenmesi ve Çok Yıllı Mali Çerçevede reform yapılması da dahil olmak üzere, çözülecek ciddi sorunlara rağmen kültür göz ardı edilmeyecek” güvencesini verdi:
“Önümüzdeki altı ay boyunca Polonya topraklarında neredeyse her gün dönem başkanlığı ile ilgili bir etkinlik yaşanacak. Burada söz konusu olan sadece bakanların gayrı resmi toplantıları veya idari oturumlarla ilgili değil, aynı zamanda 3 Ocak 2025 tarihinde Polonya Ulusal Operası'nda bir gala gecesi ile başlatılacak olan zengin bir kültürel programla da ilgilidir. Bizim dönem başkanlığımız sadece Varşova’da sınırlı kalmayacak. Güneyde Zakopane'den kuzeyde Sopot'a kadar - ülke çapında etkinlikler planlanıyor, Polonya Dönem Başkanlığı her yerde olacak.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz.
Tarihçi, araştırmacı yazar, akademisyen, Bulgaristan’da Türk toplumunun önemli aydınlarından, Bulgaristan’da ilk “profesör” unvanını alan Türk olan Cengiz Hakov hakkın rahmetine kavuşmuştur. Sofya’da yaşayan Hakov, ülkedeki Türk camiasının kanaat..
Ülke genelinde Yeni 2025 yılının ilk günü farklı ekinliklerle kutlanıyor. Yıl boyunca hiç hastalanmadıklarını ve kendilerini enerjik hissettiklerini paylaşan Varna 'dan karate ve yoga antrenörü Emil Zlatev'in kulübünden 20'den..
Bulgaristan Radyosu’nun sevgili dostları, Yeni 2025 yılınız kutlu olsun!
Tarihçi, araştırmacı yazar, akademisyen, Bulgaristan’da Türk toplumunun önemli aydınlarından, Bulgaristan’da ilk “profesör” unvanını alan Türk olan..