Brüksel’de yiyecek içecek mekanları işleten kadın Bulgar mutfağının lezzetlerini yabancılara tanıtıyor
Brüksel’e Bulgaristan daha AB’ye katılmadan 2006 yılında giden Mümüne Mehmedova, evini, ailesini ve çocuklarını bırakıp doğduğu Deliorman’dan bilinmezliğe doğru yelken açma kararını hiç te kolay vermediğini, fakat o anda başka bir çaresi bulunmadığını paylaştı.
Radyomuza konuşurken Razgrad tarafında işlettiği dükkanda gıda maddeleri sattığını, fakat maddi durumu zor olan müşterilerine acıyıp sık sık veresiye mal verdiği için iflasın eşiğine gelerek gurbete mecbur kaldığını anlatan kadın, Brüksel’e elinde tek bir valizle ve bir kelime bile Fransızca bilmeden geldiğini anlattı.
“Burada çok sayıda Türk kafesi olduğu için bu kafeleri tek tek gezerek garsona ihtiyaç olup olmadığını soruyordum. Sonunda bir kafede işe girdim. Dili öğrenmeyi kafama koymuştum. Gündüz okula gidiyor, akşamları çalışıyordum” diyen Mümüne Mehmedova, şöyle devam etti:
“Kimlik belgelerim olmadığı için kayıt dışı çalışıyordum. 2005-2006 yıllarında durum çok zordu. Kimseyi tanımıyorsun, dil bilmiyorsun. Şimdi gelen herkes bir yakınının yanında kalıyor, en azından kalacak yeri var. O dönemde yoktu. Para ayırıp çocuklarıma gönderebilmek için kuru ekmek ve makarna ile yetindiğim dönemler oldu. 3 ayda 20 kilo verdim.”
Sıfırdan başlasa da yıllarca yılmadan usanmadan çalışan Mümüne Mehmedova, sonunda Brüksel’de mekan sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürmeyi başardı. Bütün riski göze alıp bankadan kredi kullanarak kentin merkezinde yer alan semtlerden birinde önce kafe, sonra ise restoran açtı.
"Büyük hayalim Bulgar restoranı veya Bulgar kafesi açmaktı. İlk kafeyi 2014’te açtım. İşe büyük zorluklarla, kredilerle başladım. Bir buçuk yılda işlerim rayına oturmaya başlayınca ikinci kafe işletmeye başladım. Büyük gayretler göstererek “Bulgar mutfağı” lokantasını da açtık. İşe başlamadan önce bu işi başarıp başarmayacağmla ilgili büyük endişelerim vardı. Sonuçta tek başına olan bir kadınım. Ancak buna rağmen şansımı denedim. Risk alan ya kazanır, ya da kaybeder.
Bulgar restoranına kimlerin geldiğini sorusu üzerine girişimci kadın, müşterilerinin çoğunun Brüksel’de oturup çalışan Bulgaristan vatandaşları olduğunu, bununla birlikte yabancıların da Bulgar lezzetlerinden hoşlandığını ifade etti:
“Belçikalılar, İtalyanlar, Portekizliler, çok sayıda Rumenler geliyor. Avrupa Birliği kuruluşları da buraya yakın olduğu için çalışanları çorba içmek ve sıcak yemek yemek için geliyorlar. ”
Mümüne Mehmedova aynı anda birkaç farklı şey yapan enerji dolu kadınlardan biridir. Restorancılık işi dışında toplumsal işlerle de uğraşan Mehmedova, 2024 yılının sonbahar mevsiminde siyasete adım attı. Son mahalli idare seçimlerinde soydaşımız, Saint Josse belediyesinde belediye meclis üyesi seçildi.
“Seçimlerde meclis üyeliğine aday oldum ve Bulgaristan vatandaşı olan seçmenler sayesinde kazandım. Bulgaristan temsilcisi olarak adaylığımı koydum. Burada yaşayan Bulgaristan vatandaşlarına destek sağlanmasını isterim. Çoğu dil, iş ve evrak doldurmak konusunda zorluk çekiyorlar. Umarım insanlarımıza destek bürosu açabileceğiz”
Mümüne Mehmedova, günümüz itibari ile mutlu bir insandır. 18 yıl boyunca canını dişine takarak çalıştıktan sonra Amerikan rüyasını Okyanus’un ötesinde değil, Avrupa’nın göbeğinde gerçeğe dönüştürdü. Evi, ailesi, çocukları ve başarılı işi olan Mümüne, hasret çektiği tek şeyin vatan olduğunu paylaştı:
“Günün birinde Bulgaristan’da yaşamayı ümit ediyorum. Doğup büyüdüğüm Bulgaristan’ın her şeyini özlüyorum. Burası da güzel, hele insan kendi hayat düzenini kurduktan sonra. Ama sıla özlemi denen şey var. Her yıl 10 gün veya iki haftalığına dönsem de yetmiyor. Yaşlanınca, vatana dönerim belki. Bulgaristan’ı özlüyorum”.
Kaynak : BNR Horizont Programı
Söyleşi : Daniela Goleminova
Çeviri : Tanya Blagova
Çocukların ebeveynlerinin bilgisi olmadan kimlik kartlarını alarak onların adına online bahisler yapmaları gibi gittikçe artan endişe verici eğilimlerin izlenmesi, Ulusal Gelir Ajansı NAP ve “Gümrükler” Ajansı tarafından yaz mevsiminde “Ne ste sami”..
Bulgar gülünün mis kokusu ve dünyanın dört bir köşesinden turist çeken çiçek toplama kampanyası, gül yetiştiriciliği işinin hoş tarafı olurken dikenli tarafı da yok değil. Ülkedeki gül yetiştiricileri, “Gülü seven dikenine de katlanır” deyimini..
Ardino Belediyesinde il sağlık haritası ile tahsis edilen dokuz hekim pratiğinden sadece ikisine doktor atandı . Her iki aile doktoru il merkezi Ardino’da çalışmaktadır. Byal İzvor, Jıltuşa, Padina, Mleçino, Gorno Prahovo, Çubrika ve Borovitsa..