Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Banya köyüne yakın Kurtarma Merkezinde 200’den çok kaplumbağa barındırılıyor

Bulgaristan kara kaplumbağası türüne hâlâ rastlanılan az sayıdaki Avrupa ülkelerinden biridir

7
Photo: Kara Kaplumbağaları Kurtarma Merkezi

Dışarıda çetin kış şartları etkiliyken kaplumbağalar soğuktan ve her çeşit tehlikeden korunmak üzere sığınaklara çekilerek kış uykusuna dalar. Peki kış döneminde kaplumbağalar varlığını nasıl sürdürür? Kendilerini nerede en büyük güvende hissederler, uykudan uyanmaları ne zaman olur?

Karadeniz beldesi Nesebar’a yakın Banya köyünde bulunan ve ülkemizde bu türden tek olan Kara Kaplumbağaları Kurtarma Merkezi, ağır yürüyen 200’den çok hayvancığa güvenli ve rahat ortam sağlamaktadır. Merkezin en yaşlı sakini 75 yaşında olan bir tosbağadır. Personelin “Nine” dediği tosbağa, aslında hiç te ihtiyar sayılmaz. Bu türün temsilcilerinin ömrü 120 yıldan uzun sürdüğü için “orta yaşta” olan tosbağa, hala yumurtlamaya devam ediyor. Dünyada en yaşlı kaplumbağa addedilen Jonathan ise 190 yaşında olup Saint Helena Seyşel adasında rahat bir yaşam sürüyor. Dünyanın iki ayrı ucunda yaşayan iki kabuklu hayvan, yaşadıkları ortamda huzur ve güven buldukları için şanslı sayılır.


“Nine” adlı tosbağa ve Banya köyündeki kurtarma merkezinde yaşayan diğer kaplumbağalar, güneşli ve gölgelik alanların bulunduğu ve sürüngenlerin ihtiyaçları için barınakların, küçücük evlerin ve su yerlerinin yapıldığı genişçe bir avluda kalıyorlar. Sevimli kabuklular için oluşturulan “konut sitesinin” içinde bulunan sağlık kabininde ise ülkenin dört bir köşesinden getirilen hasta ve yaralı kaplumbağalar tedavi görüyor.

Kurtarma Merkezinin Yöneticisi Iva Lalovska, radyomuza konuşurken şunları anlattı:


" 2007 yılından bu yana çalışan merkezimiz, zor durumda olan kaplumbağalara yardım amacı ile kuruldu. Aslında vahşi hayvanlar olan kaplumbağalar, sık sık insanların yaşam alanlarında bulunur ve yardıma muhtaç durumda oldukları zaman merkeze getirilir. Biz de gerekli yardımı sağladıktan sonra hayvanları doğaya bırakıyoruz. Yanımızda oldukları zaman yumurtlayan kaplumbağaların yavruları da sağlıklı olursa doğaya salıverilmektedir.


Bulgaristan, kara kaplumbağaları hala rastlandığı Avrupa’nın az sayıdaki ülkelerinden biridir. Tosbağa ve Hermann Kaplumbağası olmak üzere nesli tükenmek üzere olan iki tür söz konusudur.

Kaplumbağaların sayısı Doğu Rodoplar’da en büyük olurken Bulgaristan’ın güneybatısı, Struma nehrinin boyu da bu türün yoğun olarak yaşadığı bir alan olmaktadır.

Kaplumbağaların ülkenin diğer bölgelerinde de yaşadıklarını kaydeden İva Lalovska, şunları anlattı:


" Bulgaristan’da bulunan tüm türler – gerek su gerekse de kara kaplumbağası olsun, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya oldukları için farklı derecede koruma altına alınmıştır. İnsanın bu hayvanları yakalaması, yumurtaları veya yuvalarına  dokunması, hayatlarına her ne şekilde olursa olsun müdahale etmesi yasaktır. Bu arada kaplumbağalar, kendilerini evcilleştiren insanlar tarafından doğru bakım sağlanmasının mağduru olurlar. Merkeze sık sık uzun zaman güneş ışığı ve uygun gıda sağlanmadan bakıldıkları için raşitizm gelişen hayvanlar getirilir. Kaplumbağalar ayrıca sık sık köpeklerin, tarım makinelerinin ve yangınların kurbanı olurlar”.


Kaplumbağa Kurtarma Merkezi’nde her yıl çocuklar için yaz kampları yapılır. Kabukluların hayatı hakkında ilginç ayrıntılar öğrenen minik hayvanseverler, taburcu olan sürüngenlerin doğaya dönmelerine yardımcı olurlar. Tabiat gözlemi yapmaya ve bu uysal varlıkları doğal ortamında izlemeye meraklı olan turistler için ise kurtarma merkezi ekibi tarafından köyün etrafında ilginç gezi rotaları oluşturuldu.

Kış mevsimi devam ederken mışıl mışıl uyuyan Nine lakaplı kaplumbağa ve “ev arkadaşları”, Nisan ayının gelmesi ile birlikte yeni hayat döngüsü ve maceralara uyanacak.


Çeviri  : Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“Surva” Maskeli Oyunlar Şenliği Avrupa’nın en renkli ve görkemli kış festivali

Sofya’nın 35 kilometre Güneybatısında bulunan Pernik kenti “madenciler şehri” olarak bilinir. Ancak son yıllarda şehrin adı daha fazla “Surva”- Kukeri festivalinin çan sesleri, renkli maskeleri, karnaval havası ve çok eski halk geleneğinin yaşatıldığı..

Eklenme 24.01.2025 05:20
Mümüne Mehmedova

Amerikan rüyasını Avrupa’nın göbeğinde gerçeğe dönüştürdü

Brüksel’de yiyecek içecek mekanları işleten kadın Bulgar mutfağının lezzetlerini yabancılara tanıtıyor Brüksel’e Bulgaristan daha AB’ye katılmadan 2006 yılında giden Mümüne Mehmedova, evini, ailesini ve çocuklarını bırakıp doğduğu..

Eklenme 22.01.2025 10:07

Veliko Tırnovo’da evlere sıcak yemek dağıtımı hizmetine talep artıyor

Ekmek ve gıda ürünlerinin pahalılaşması ve elektrik ile su fiyatının zamlanması, Veliko Tırnovo Belediyesinde evlere sıcak yemek hizmetinden yararlanmak isteyen yaşlıların sayısında artışa yol açtı . Sıcak yemek hizmeti kapsamında en pahalı..

Eklenme 20.01.2025 05:05