Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

İslâm’ın Kaynakları

İslâm dini, insanlara rehberlik etmek üzere verilen ve hayatlarını inanç, davranış ve ahlâk boyutlarıyla ferdî ve içtimaî bakımdan düzenleyen ilâhî kurallar bütünüdür. Bu bakımdan İslâm dini ilâhî kaynaklıdır, yani Yüce Allah’a dayanmaktadır.

Doğrudan ilâhî kaynaktan gelen İslâmî kurallar Allah’ın kelâmı olan Kur’ân-ı Kerim’de yer almaktadır. Bu bakımdan İslâm’ın ana kaynağı Kur’ân’dır, son ilâhî kitaptır. Bu kitap ise Allah’ta kullarına vahiy yoluyla ulaştırılmıştır. Vahiy yoluyla ulaştırma ise Cebrail adlı büyük melek vasıtasıyla insanlar arasından seçilen son peygamber Hazreti Muhammed’e verilmesidir. 
İslâm’ın esas kaynağı olan Kur’ân-ı Kerim’i açıklama, uygulama ve öğretme görevi Hazreti Muhammed’e verilmiştir. Bu bakımdan peygamberlik görevi yüklenen Hazreti Muhammed’in sözleri ve davranışları anlamına gelen hadisler ya da daha genel adıyla sünnet, İslâm’ın ikinci ana kaynağını oluşturmaktadır. Hazreti Muhammed’in sünneti de vahiy kaynaklıdır. Zira Cenab-ı Allah Taha suresinde Peygamberinin “Hevasından, kendiliğinden konuşmadığını ve ancak kendisine vahyedileni söylediğini” bildirmiştir. Peygamber Efendimiz, Kur’ân’ı açıklama ve uygulama dışında birde hüküm koyma/kural koyma yetkisi ile yetkilendirilmiştir. Kur’ân-ı Kerim’de belirtilmeyen hususlarda Hazreti Muhammed hüküm merciidir.
Vahye dayalı bu iki kaynakta bulunmayan hususlarda, bu iki ana kaynak esas alınmak suretiyle İslâm alimlerinin belirli usul çerçevesinde ictihadı söz konusudur. İctihat, Kur’ân ve sünnette belirtilen ve benzer noktaları (illet) bulunan hususlara dayanarak, benzetilerek ve mukayese edilerek yapılan akıl yürütme sonucu hüküm vermekten ibarettir. Buna da kıyas adı verilmektedir ki, İslâm’ın kaynaklarından birisidir. Belirli dönem İslâm alimlerinin bir mesele hakkında ittifak etmesine ise icma adı verilmektedir. İcma da İslâm’ın kaynaklarından birisidir. Ulemanın ortak görüşü olması sebebiyle İslâm’ın üçüncü kaynağı olarak kabul edilmektedir. 
Bu dört kaynak dışında ikincil kaynaklar olarak kabul edilen ve haklarında alimlerin farklı görüşleri bulunan kaynaklar da söz konusudur.
Bütün bunlardan hareketle söyleyecek olursak, İslâm hakkında bir şey söylemek için ya da “İslâm’a göre bu mesele şöyle ...” diyebilmek için başta Kur’ân ve sünnet olmak üzere bu kaynaklardan birisine dayanılmaldır. Aksi takdirde söylenen asılsız bir iddiadan ibaret kalır.       



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Roma'nın mimari ve mühendislik harikaları, Ritsaria antik kentinin altında yeniden hayat buluyor

Arkeologlar, Bulgaristan'ın kuzeybatısında Ritsaria (Ratiaria) antik kentindeki  Roma hamamının yeraltı altyapısının bir kısmını keşfettiler.  Kent, I. yüzyılda bugünkü Archar köyü bölgesinde kurulmuş ve 586 yılında Avarlar tarafından yıkılmıştır...

Eklenme 23.11.2025 06:10
Çepintsi camisi

Cuma öğleden sonra

Allah’ın insanlar için ikramlarından biri berekettir. Bu nimet, O’nun sıfat ve isimlerinin tecellisidir. Zira Kur’ân-ı Kerim’de Yüce Allah kendisini söyle tanıtır: “Ne yücedir o ki mülk onun elinde ve o her şeye kadirdir”. Buradaki yücelik ise “tebârek”..

Eklenme 21.11.2025 13:41
Bâlî Efendi'nin Sofya'nın Knyajevo semtindeki türbesi

Sofyalı Bâlî Efendi

Beyt-i mâmur istersen ol dil-i rânâyı gör Mescid-i Aksâ dilersen dergeh-i Mevlâ’yı gör Feyz-i esmâ ile kıldı seni Ol âyine çün Gör ne suret gösterir âyine ecillâyı gör Bî-cihet ol her cihetten vech-i Hak ede zuhur Bunca vechin arasında..

Eklenme 14.11.2025 14:00