Günün Programı
Audio Player
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

“Slava” adlı son Bulgar denizaltısının hikayesi

Photo: Veneta Nikolova

Beloslav, Varna gölünün bir kolunun kıyısında yer alan küçük bir şehirdir. Şehrin mütevazi limanında Slava adlı tek Bulgar denizaltısı demirlenmiş bulunuyor.
Deniz aracı uzun zamandan beri Karadeniz’in sularına dalarak açılmıyor ve günümüzde Bulgaristan’ın en ilgi çekici müzelerinden birine dönüştürüldü. 

Müze ziyaretçileri 1959 yılında Sovyetler Birliği’nde üretilen denizaltının tarihi ilgili bilgi edinebilirler. 1985 yılında SSCB tarafından “Leninski komsomol” adıyla Bulgar deniz filosuna teslim edilen denizaltının adı 20.yy’ın 90’lı yıllarında “Slava”(Zafer) olarak değiştirildi. Bulgaristan’ın NATO’ya katılması ardından müttefiklerle ortak tatbikatlarda yer aldı, ancak daha sonra hizmet dışı bırakıldı ve yavaş yavaş unutulmaya yüz tuttu. “Slava” Müzesi’nin ve yanındaki cam fabrikasının sahibi Danço Kalchev şunları söyledi:
“Çok net bir hedefimiz vardı- son Bulgar denizaltının hurdaya ayrılan diğer denizaltılarla aynı kaderi paylaşmasını önlemek.”
2018 yılında Kalchev ve ailesi “Beloslav cam” Vakfı ile birlikte Bulgar Denizaltıcılar Birliği’nin denizaltıyı restorasyon girişimine katıldı.
Bundan iki sene sonra denizaltı müze olarak kapılarını açtı ve ilk ziyaretçilerini karşıladı.

Danço Kalchev sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlar 76 metre uzunluğunda ve 6.5 metre genişliğinde ve 12 metre yükseklikteki devasa bir askeri teçhizatı görebilirler. Vatanını koruyan, 20 gün ve geceyi su altında geçiren Bulgar erkeklerinin adanmışlığını anlayabilirler! 
Ziyaretçiler torpidoların fırlatılmaya hazır olduğu torpido bölümünü, mürettebatın 8 saatlik nöbetlerle yattıkları yatakları görebilirler. Tüm valf ve cıvatalarıyla analog istemleri de sergilenmektedir. Mürettebatın her üyesi bunların nasıl çalıştığını bilmek zorundaydı, çünkü en uzak bir hata herkesin hayatına mal olabilir. 

Turistler şifreleme bölümünü ve 34 adet basınçlı hava tüplerini de görebilirler. 24 saatte 180 yemeğin pişirildiği mutfak ve 60 kişilik mürettebat için hayati önem taşıyan iki dar lavabo da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.”
Klostrofobik koridorlarda ilerlerken, sıkı bir disiplin içerisinde yaşamanın,60 kişi ile havanın paylaşılması ve hata hakkın olmadığının nasıl bir şey olduğunu anlıyoruz.

“Bu bir filim değil – burada her şey gerçektir” diye belirtiyor Kalchev.
Bazı kaynaklara göre, denizaltı, 1962 yılında Küba Füze krizinde Sovyet bayrağı altında katıldı. 1985 yılında Bulgar donanmasına teslim edilmesi ardından Slava sadece Karadeniz sularında daldı.  

Danço Kalchev sözlerini şöyle tamamladı:"Karadeniz sularının dışına çıkan Bulgar denizaltısı yok. Bulgar denizaltılarının görevi ülke kıyılarını korumaktır. Onlar ön saftadır ve düşman gemilerini ilk onlar karşılar.Bu düşmanı yok etmeye yönelik bir deniz aracıdır. Bulgaristan, 1916-1918 yılları arasında dünyada denizaltı filosuna sahip 10 ülkeden biriydi. Ne yazık ki günümüzde faal olan hiçbir denizaltımız yok”.

Foto: Veneta Nikolova
Çeviri: Ergül Bayraktar



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgar bilim adamları paha biçilemez bir doğal kaynak olan suya adanan konferans düzenliyor

Bulgaristan Bilimler Akademisi(BAN) İklim, Atmosfer ve Su Araştırma Enstitüsü paha biçilmez bir doğal kaynak, tüm canlı organizmaların ve yaşamsal faaliyetleri için elzem bir bileşik olan ve aynı zamanda fırtına, dolu ve sel gibi doğal afetlerin..

Eklenme 16.03.2025 07:15

"Cupid’in kaşığı" – Sofya’da engelliler için yemek yarışması

Bulgaristan’da “Cupid’in kaşığı” uluslararası yemek yarışması üst üste üçüncü kez düzenleniyor. Lezzet yarışmasının bir misyonu var-imkan ve desteğin sağlanması durumunda engelli insanların günlük çalışmalarında başarılı olabileceğini göstermek...

Eklenme 16.03.2025 07:15
İliyan Çolev, Razgrad'da din dersi öğretmeni

Ebeveynlerin %62’si okullarda zorunlu “Din dersi” istemiyor

“Roditeli” Derneği’nin 3042 ebeveynin katılımıyla gerçekleştirdiği ankete göre, ebeveynlerin %62’si okullara zorunlu “Din ve Ortodoksluk" dersi getirilmesine karşı çıkıyor , sadece %10’u din eğitimi eksikliğini önemli problem olarak..

Eklenme 14.03.2025 06:00