Montana ilinin Georgi Damyanovo Belediyesine bağlı bir dağ köyü olan Dalgi Del, Ogosta nehrinin yukarı kısmında, neredeyse Sırbistan sınırında yer alır. Kadim tarihe sahip olan köyün Roma döneminde kurulduğu sanılır. Roma İmparatoru Trajan Augustos’un altın taşıyan nehri gözleri ile görmek için buraya geldiği, Ogosta adının da Augustos adından türemiş olduğu rivayet edilir. Geçmişte buralarda altın istishali yapılırdı.
Ziyaretçilerini kırmızı kalp ve “Dalgi Del’i severim” yazılı, güzel bir tabela ile karşılayan köyün nüfusunda günümüzde 102 kişi kayıtlıdır. Temizliği ve güzelliği ile insanın içini açan köy hakkında “Dalgi Del köyünün asırlık tarihçesi – efsaneler, rivayetler, tarih, gelenekler ve şarkılar” başlıklı bir kitap yazılmıştır.
Muhtar görevine geçici olarak atanan ve 15 Haziran’da yapılacak seçimlere kadar köydeki düzenden sorumlu olan Tsvetelina Petkova, BNR Vidin Radyosu muhabiri Nedka Lilkova’ya konuşurken köyde 60 kadar kişinin oturduğunu ve çoğunun çalıştıkları Montana şehrine gidip geldiklerini anlattı. Adından da anlaşıldığı üzere epey uzun olan köyün belediyede yer alan en güzel yerleşim birimlerinden biri olduğunu belirten Petkova, her köşesi pırıl pırıl olan köydeki temizlik ve boyama işlerinin üç yerli işçi ve belediye tarafından gönderilen işçiler tarafından yapıldığını ve 24 Mayıs’ta yapılan Dalgi Del şenlikleri için hazırlıkların şimdiden başladığını söyledi.
İnsanların esas derdinin elektrik olduğunu anlatan Petkova, köyün yukarısında iki hidroelektrik santralin yer aldığını ve sık sık daha yüksek gerilim verildiği için hem Dalgi Del, hem de komşu Govejda ve Diva Slatina köylerinde hanelerdeki aletlerin yandığını söyledi.
Köyün merkezinde okumaevi binası ve muhtarlık yer almaktadır. Muhtarlıktaki amblemde dağ sırtı üzerinde doğan güneş resmedilmiştir. Yine burada yer alan halk kooperatifi NARKOOP binasının alt katında gıda ürünleri ve diğer günlük yaşam malzemelerinin satıldığı bakkal yer almaktadır. Köy halkı yeni açılan ve kısa sürede köy kalbinin attığı yer haline gelen bakkaldan gayet memnun.
Eskiden okumaevi amatör topluluğunda yer alan Vasilka teyze, radyomuza konuşurken köyün gelişmeye devam etmesi ve geleneklerin yaşatılması dileğini paylaştı:
“Köyde 1954 yılından bu yana 71 yıldır oturmaktayım. Gastronom dediğimiz halk bakkalı, bizim için bir kazanımdır. Fiyatlar da uygun. Maya ve Desislava Krasteva geleneklerimize sahip çıkıyorlar. Her şeyi köyü canlandırmak ve müreffeh kılmak için yapıyoruz. Uzun yıllardır amatör topluluklarda yer alıyorum. Her yıl Ağustos ayının ikinci haftasının Cumartesi günü “Mladenin Vir” yöresinde Balkan dağı şenlikleri yapılır”.
Köyün diğer bir sakini olan Snejanka da eski gelenekleri canlandıran Desi ve Maya’dan takdir ve övgü ile bahsetti, kızkardeşlerin köylülere moral verdiklerini söyledi:
"Bu genç kadınlar bize enerji ve yaşama isteği veriyorlar. Zamanında tüm geleneklere uyulurdu. Hayatımız halk oyunları ve şarkılar eşliğinde geçerdi. Köy halkı şimdi de horonlara seve seve katılır. Halk bakkalı açan Desislava sağolsun! Doğamız da hayli güzel, içtiğimiz su, soluduğumuz hava da epey temizdir. Asıl hayat ormandadır!”
Bakkal sahibi Desislava Krasteva ise baba tarafından olan soyunun uzaklardan gelerek Dalgi Del köyüne yerleştiğinden bahsetti ve sülalesinin anısını yaşatmayı vazife edindiğini paylaştı. Köy yaşamında ilham ve huzur bulduğunu söyleyen kadın, burada çalışmak ve insanları mutlu etmek imkanına sahip olduğu için memnun olduğunu söyledi ve köyde uzun yıllardır yeni yol yapımına ihtiyaç olduğunu ileri sürdü.
Bakkala uğrayan eski muhtar Viktor Rangelov, muhtarlık görevini yaptığı 1981 ile 1994 yılları arasındaki dönemden bahsetti:
“Muhtar olduğum dönemde bütün sokaklara asfalt döşendi. Beş çeşme yapıldı, köyün yukarısında yerli insanların hevesle sarfettikleri emekle dinlence tesisi kuruldu. Yedi köprü yapıldı, 1985’te bayındır köy olarak birinciliği kazandık Köyde hayat kaynıyordu. Hiç bir şeyi hazır almadık, her şey alın teri ile yapıldı. İnsan isteyince oluyor” diyen eski muhtar, günümüzde Dalgi Del köyünde geçim kaynağının ve dolayısıyla gençlerin kalmadığını üzüntü ile belirtti.
Ogosta nehrinin şiddetle akarak soğuk ve derin girdap oluşturduğu “Mladenin Vir” yöresinin güzelliği ile bir zamanlar ilk sakinlerin yerleşmesine ve köyün ortaya çıkmasına sebep olduğu söylenir. Doğal güzelliği, yeşillik ve ferahlığı ile, temiz havası ve kuş sesleri ile bir yerleşim biriminin sunabileceği en değerli şeyleri içinde barındıran bu yörenin bugünkü hali ile muhafaza edilerek gençleri doğdukları yere hep çekeceği ve geleneklerin hep canlı kalacağına inanmak isteriz.
Kaynak : BNR Vidin Radyosu
Söyleşi : Nedka Lilkova
Çeviri : Tanya Blagova
Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Dr. Mustafa Hacı , Bulgaristan Radyosu’nun Türkçe Yayınlar Bölümü'ne yaptığı konuşmasında Müslümanların Ramazan Bayramı'nı tebrik etti ve şu mesajı iletti: “Allah’ın izniyle Ramazân-ı Şerîf’i geçirdik. Müslümanlar,..
Turizm, Bulgaristan’ın Avro Bölgesine katılmasına en büyük derecede hazır olan sektörler arasında yer almaktadır . Turizm sektöründe otel, hizmet ve seyahat fiyatı olmak üzere fiyatların büyük bölümü, yasa gereği iki dövizle çalışan seyahat..
Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) organizasyonu ile 24-27 Mart 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen Bulgaristan Genel Ticaret heyeti kapsamında Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TİM..