Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Arbanasi köyü ve “Yaşam çarkı” freski ile büyüleyen kilisesi

7
„Rojdestvo Hristovo“(Doğuş) Kilisesi'ndeki Yaşam Çarkı freski
Photo: Veliko Tırnovo Bölge Tarih Müzesi

“Rojdestvo Hristovo” (Doğuş) Kilisesi, Veliko Tırnovo’ya 5 kilometre uzaklıkta bulunan Arbanasi köyünün en güzel kiliselerinden biridir. Bulgaristan’da 16. yüzyılın sonlarından ve 17. yüzyılın başlarından kalma ve günümüze kadar korunan az sayıdaki kiliselerden biridir. Azizler ve İncil’den sahnelerinin tasvir edildiği 3 500’ün üzerinde muhteşem freskler içeren dört odası bulunmaktadır.  Ana bölümünde yer alan 18. Yüzyıla ait ve şapelde 1649 yılına ait ikonostaslar ülkemizde korunan en eski ikonostaslardır.


Kilise 20. yüzyılın 70’li yıllarında restore edildi. Freskler mumların yakılmasından oluşan kalın is tabakasından temizlendi, yapının dış cephesi güçlendirildi. Veliko Tırnovo Bölge Tarih Müzesi çalışanları kilisenin bakımını üstlendi.

Üç kez inşa edilen kilisenin ilk kısmı 1597 yılında yapıldı. İkinci kısmının inşası 1638 yılında başlamış ve 1649 yılında tamamlanmıştır. Kilisenin tüm duvarları ve tonozları fresklerle kaplıdır. Freskler arasında, doğumundan zenginlik ve güç arayışına ve kaçınılmaz olan sona kadar insanın yaşam yolculuğunu sembolik olarak gösteren Yaşam çarkı freski dikkat çekiyor. Melekler tarafından döndürülen çark dünyevi olan her şeyin faniliğini hatırlatır. Üzerinde ise “Hiç var olmadım, bu yerde bulunmadım” yazısı yer almaktadır.

Veliko Tırnovo Bölge Müzesi’nde tur rehberi Petko Petkanski, bu sahnenin ilk kez Arbanasi kilisesinde tasvir edildiğini ifade etti ve şöyle devam etti:

Petko Petkanski

"Turist gruplarının ilgisini en çok Yaşam çarkı freski çekiyor. Kilisede her şeyin bir anlamı ve önemi var. Bazı sahneler her birimize hitap eden dersler ile ilgilidir. Hayatın faniliği ve her insan için en önemli olan şey- ruhun kurtuluşunu ifade eden Yaşam çarkı sahnesi çok etkileyicidir. Özellikle zenginlere yönelik olan bu ders, insanın hayatta her şeye sahip olsa da en önemli şeyin manevi kurtuluş olduğunu hatırlatıyor. Kutsal Kitapta da yazdığı gibi: “İnsan bütün dünyayı kazanıp da öz varlığını yitirir veya zarara uğratırsa ne yararı olur?” Varlıklı insanlar daha büyük sorumluluk taşıyor, zira daha fazla imkanlara sahipler ve hayatlarını nasıl geçirdikleri, paralarını nasıl kullanmaları gerektiği üzerinde düşünmeleri gerekiyor. Onlar hem kendilerine hem başkalarına bakmakla yükümlüdürler. İnsan ne kadar fazlasına sahipse o kadar çok sorumluluğu vardır. O dönemde Arbanasi’de Osmanlı İmparatorluğu’nda pek rastlanmayan yeni bir zengin Hıristiyan sınıfı oluştuğu için bu sahne köy kilisesinde tasvir edilmiştir. Köyün varlıklı aileleri bu yükümlülükleri doğrultusunda, inanç ve topluma hizmet anlayışının bir ifadesi olarak kiliseler yaptırmıştır.


Sultan 2. Bayezid'in döneminde Balkanlar'a düzenlenen askeri seferin ardından Arabansi'ye Arnavut göçmenlerin yerleştiği bilinmektedir. Petko Petkanski, Ortodoks Hıristiyan olan Arnavutların hızlı bir şekilde yerel halkla bütünleştiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:


"17. yüzyılda Arbanasi'ye yerleşen bu insanların isimleri hakkında bilgiler mevcut. Günümüzde ise neredeyse hiç Arnavut ismi yok. Köy “Bulgarlaştırılmış” ve nüfusu ağırlıklı olarak Hıristiyandı. Osmanlı İmparatorluğu'nda halk Müslümanlar ve Hıristiyanlar olarak ikiye ayrılmıştı - milliyet değil, din önemliydi. Bu yüzden imparatorluktaki tüm Hıristiyanlara sadece Hıristiyan deniyordu çünkü onları birbirinden ayırmak zordu.

Bu durum büyük sorunlara yol açtı ve Bulgarlar tamamen yok olma tehlikesi ile karşı karşıya geldi. 18. yüzyıldan sonra Bulgar etnik nüfusu yavaş yavaş yeniden teşekkül etmye başladı. 19. yüzyılda, Payisiy Hilendarski’nin da yazdığı gibi, zengin ailelerin çoğu Rumca konuşmaya ve “Rumlaşmaya” başladı. Ancak Osmanlı İmparatorluğu sınırları dışına eğitim gören zengin sınıfın ortaya çıkmasıyla birlikte, Bulgaristan'ın kilise sınırlarını yeniden tesis etmesi gerektiği yönündeki ulusal fikir yeniden canlandı.

Bulgaristan’ın milli kurtuluş mücadelelerinin ilk aşamasının kilise bağımsızlığı olması tesadüf değildir. Bu açıdan Tırnovo ve çevresindeki bu kiliselerin büyük önemi vardı. Arbanasi’nin, Osmanlı egemenliğine girdikten sonra Tırnovo’dan taşınan piskoposluk merkezi rolü oynadığı düşünülmektedir.


Günümüzde Arbanasi’de 300’ün biraz üzerinde kişi yaşamaktadır, ancak Arnavut kaldırımlı sokaklarında bir çok turistle karşılaşabilirsiniz. Bulgaristan’ın bu köşesini ziyaret ettiğinizde,  zengin iç mimariye sahip korunmuş evleri, beş kilise ve iki manastırı sizi adeta bir zaman yolculuğuna çıkaracak. Meryem Ana’nın Göğe yükselişi yortusunun denk geldiği 15 Ağustos günü köy bayramı olarak kutlanmaktadır.

Foto: Gergana Mançeva, arbanassi.org, Veliko Tırnovo Bölge Tarih Müzesi
Çeviri: Ergül Bayraktar




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Karlovo Gül Festivali’ne ev sahipliği yapıyor

Karlovo’da her yıl geleneksel olarak Mayıs ayının son Cumartesi günü güllerin güzelliğine, kokusuna ve bahara adanmış Gül Festivali düzenleniyor. Geleneğin başlangıcı 20. yüzyılın başlarına uzanıyor. Kutlamalar 31 Mayıs'ta şehir dışındaki gül..

Eklenme 31.05.2025 09:10

2025 yaz turizm sezonu bugün Pomorie’de resmen açılacak

Turizm Bakanlığına göre: “Pomorie, Bulgaristan’ın turizm haritasında güçlü bir konum edinmiş ve deniz, tarih, kültür, balneo ve SPA gibi çeşitli turizm alanlarda sunduğu fırsatlarla turistler için cazip bir destinasyondur”. Turizm..

Eklenme 31.05.2025 07:15

Bulgaristan vatandaşlarının tercihi, bağımsız turistik geziler

Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ verilerine göre, 2025 yılının ilk çeyreğinde 1,1 milyon Bulgaristan vatandaşı turistik geziler gerçekleştirdi . Seyahat edenlerin yüzde 75,7’si sadece ülke içinde, yüzde 20’si sadece yurt dışında ve yüzde..

Eklenme 28.05.2025 17:27