Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Tarih Sayfaları

Arap alfabesinden Latin alfabesine geçiş süreci Bulgaristan’daki Türkler arasında ilk ciddi ihtilaf ve kutuplaşmaya neden oldu

Bulgaristan Türk Öğretmenler Birliği Latin harflerinin kullanılmasına Türkiye’de harf inkılabı kanunu kabul edilmeden önce karar verdi

Photo: arşiv

“Tarih Sayfaları” köşesinde Bulgaristan’daki Türkler için önemli kurumların tarihçesine, tarihte iz bırakan şahsiyetlerin hayatı ve dikkat çekici olay ile meselelere mercek tutmaya devam ediyoruz.

Bu bağlamda Bulgaristan’daki Türklerin asırlardır kullandıkları Arap alfabesinin yerine 1928 yılında Latin alfabesini kabul etmeleri meselesi üzerinde duracağız. Zira bu geçiş sürecinde Bulgaristan’daki Türkler arasında ilk ciddi ihtilaf ve çatışma meydana gelmiştir.

Bulgaristan'daki Türklerin Türkiye dışında Latin alfabesini ilk kabul edenler olduğu bilinmektedir. Hatta 1 Kasım 1928’de Türkiye’de harf inkılabı kanunu kabul edilmeden önce, alfabe değişikliği yapılacağı haberini alan Bulgaristan Türk Öğretmenler Birliği, Ağustos 1928 gibi erken bir tarihte Bulgaristan’daki Türk okullarında Latin harflerinin kullanılmasına karar verdi. Yambol'da yayımlanan “Yenilik” gazetesi ise 13 Ekim 1928'de tamamen Latin harfleriyle çıkmaya başladı. 


Aynı yıl Plovdivli öğretmenlerden Ahmet Şükrü Bey Bulgaristan Türk Mekteplerine mahsus bir alfabeyi Haskovo’daki Şikago matbaasında bastırdı.Yeni alfabeyi uygulayabilecek öğretmenlerin hazırlanması için kurslar düzenlendi, hatta birkaç öğretmen Edirne’ye kursa gönderildi.

Ancak Bugaristan’daki Türkler arasında yeni alfabenin lehinde ve aleyhinde tartışmalar meydana geldi ve bu tartışmaların ardı arkası kesilmedi. 31 Ekim ile 3 Kasım 1929 tarihleri arasında Sofya’dayapılan Birinci Türk Milli Kongresi esnasında yaşanan büyük tartışmada Türk halkının üç alfabeyi (yani Arap, Latin ve Bulgar alfabelerini) bilmesi gerektiği görüşü benimsendi. Ne var ki, bu konu kongre kararları arasında yer almadı. Yeni alfabe lehinde ve aleyhinde çatışma ve ihtilaf tüm hızıyla devam etti.


1928 yılında Bulgaristan hükümeti tarafından Başmüftü görevine getirilen Hüseyin Hüsnü Efendi ve Başmüftülük etrafındaki muhafazakar çevreler Latin alfabesinin kabulünü Kemalist görüşün kabulü anlamına geldiğini iddia ederek buna şiddetle karşı çıktı. Başmüftülük Latin alfabesinin kabulünün dinden çıkma anlamına geldiğini ilan etti ve Milli Eğitim Bakanlığına başvurarak yeni alfabenin Türk okullarında kullanılmasını yasaklayan bir genelge yayınlamasını talep etti.

Diğer yandan Kemalizmin etkisi altında kalan Bulgaristan Türk Öğretmenler Birliği ve Bulgaristan Parlamentosu’ndaki Türk milletvekilleri Latin alfabesine geçiş için zorlu bir mücadele verdi. Bu mücadele 1930 yılında Türkiye'nin de ısrarı üzerine Milli Eğitim Bakanlığının Latin harflerinin kullanımına izin vermesiyle sonuçlandı.

Aslında ilk başta Bulgar hükümetleri Latin alfabesinin kullanılmasına karşı resmi olarak olumsuz bir tutum sergilemekten çekindi. Türk okulları Başmüfettişi tarafından Milli Eğitim Bakanlığına sunulan bir raporda, Bakanlığın “Türk nüfusu arasında bir anlaşmazlık kaynağı” olarak kalması için alfabe tartışmasında bir taraf tutmaması tavsiye edildi. Ancak 19 Mayıs 1934’teki askeri darbeden sonra Kimon Georgiev hükümeti Türk okullarında Latin alfabesini yasakladı ve Bulgaristan’daki Müslümanların dinle bağlarını güçlendireceği gerekçesiyle Arap alfabesini yeniden ihdas etti. Bu şekilde Kimon Georgiev hükümeti, Bulgaristan’daki Türklerin eğitim ve kültür seviyelerinin yükselmesi için engel gördüğü dini kimliklerini pekiştirmeyi amaçladı. Diğer yandan etnik kimliklerinin ön plana çıkmasını teşvik eden Kemalizmin Bulgaristan’daki Türkler ve özellikle Türk öğretmenleri arasında yayılmasını, devletin güvenliği için büyük bir tehlike olarak gördü. Böylece Başmüftülük ve Bulgar hükümetleri daha önce görülmemiş bir çıkar işbirliği içerisinde bulundu.

Bu süreçte eski yazının daha çok köylerde uygulanması, şehir ve kasabalarda ise latin harfleriyle eğitimin devam etmesi dikkat çekicidir. Örneğin Türk okullarında Latin alfabesinin kullanılmasına ilişkin yasağa Plovdiv'de uyulmadığını ve 1936'da Türk öğrencilere Arapça yerine Latin alfabesiyle eğitim verilmeye devam edildiğini Kemalizm karşıtı “Açık Söz” gazetesinden öğreniyoruz. Gazetenin tepki gösterdiği bu durum aslında sadece Bulgaristan’daki Türk okullarında iki farklı alfabenin kullanıldığını göstermemekte, ayrıca Bulgaristan’daki Türkler arasında baş gösteren ihtilafı da ortaya koymaktadır.

Rehber gazetesi

Latin alfabesi karşıtı “Medeniyet” gazetesi ile “İntibah” gazetesine ve yeni alfabe taraftarı “Rehber,” “Halk Sesi”, “Rodop”, “Deliorman”, “Turan”, “Özdilek”, “Karadeniz,” “İstikbal” gibi Kemalist gazetelere yansıyan alfabe tartışmaları, bu ihtilafın boyutlarını gözler önüne sermektedir. 

Rodop gazetesi

Nihayet Türkiye'nin 4 yıl süren diplomatik çabaları sayesinde Bulgaristan Milli Eğitim Bakanlığı, Latin alfabesinin kullanılmasına yeniden izin verdi. Böylece 1938 yılında Türk okullarında Latin harfleri yine kullanılmaya başlandı.

Turan gazetesi

Sonuçta Latin harfleri lehinde ve aleyhinde yaşanan mücadele sürerken Bulgaristan’daki Türk okulların sayısında büyük bir azalma yaşandı. 1920'lerde sayıları 1300 iken 1936’da bu sayı 605’e düştü.

Medeniyet gazetesi

1934’te “Rehber”, “Halk Sesi”, “Rodop”, “Deliorman”, “Turan”, “Özdilek”, “Karadeniz”, “İstikbal” gibi Kemalist gazeteleri yasaklandı. Ancak “Medeniyet” gazetesi ve dini literatür 1944’e kadar Arapça haflerle yayımlanmaya devam etti.


Foto: arşiv


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgar üniversitelerinde eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerin sayısı artıyor

BTA’nın gerçekleştirmiş olduğu araştırma sonuçlarına göre, son yıllarda Bulgar üniversitelerinde eğitim görmek isteyen yabancı uyruklu öğrencilerin sayısında artış var . Yabancı uyruklu üniversite öğrencileri artık sadece öğrenim ücretleri..

Eklenme 18.06.2025 16:52

Lise mezunları yaz aylarında sağlık sigortalarını kendileri yatırmaları gerekiyor

Ulusal Gelirler Ajansı NAP , “ Bu yıl liseyi tamamlayıp mezun olan ancak hemen çalışmaya başlamayan öğrencilerin sağlık sigorta primlerini kendileri ödemeleri gerekiyor. Aynı şey üniversiteye kabul olan lise mezunları için de geçerli ”..

Eklenme 18.06.2025 08:40

2005 yılının başından bu yana beş binin üzerinde işsiz Bulgaristan vatandaşı Avrupa’da mevsimlik işe başladı

Bulgaristan’da hizmetler sektöründe istihdam edilenlerin sayısı arttı, tarım ve sanayi gibi geleneksel olarak etkin sektörlerde işgücü talebi azaldı. Ulusal İstatistik Enstitüsü’nün(NSİ) yılın ilk çeyreğine dair verileri bu eğilimi gösterdi...

Eklenme 18.06.2025 05:10