Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Tarih Sayfaları

1878-1944 döneminde Bulgaristan’daki Türklerin milli varlık ve benlik mücadelesi

Birinci Milli Türk Kongresi müteşebbis heyeti
Photo: Hüseyin Memişoğlu

1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı'ndan sonra yaşanan büyük göç dalgası neticesinde Bulgaristan’daki Türklerin alim ve ileri gelenlerin büyük bir kısmının Bulgaristan topraklarını terk etmesi üzerine geri kalan Türk ve Müslüman nüfus, varlığını azınlık statüsünde ve kendi değimiyle “başsız bir gövde” olarak devam ettirmek zorunda kaldı.

Bununla beraber müftüler gibi din adamları, toprak sahipleri ve tüccarlar, Türk öğretmenleri ve gazetecileri, Bulgaristan Parlamentosu’ndaki Türk milletvekilleri faal olmaya devam etti ve Türk - Müslüman azınlığının eğitim ve dini sorunlarını çözmek için mücadele verdiler.

Vidin'deki Şefkat kıraathanesi

Örneğin eğitim ve kültür seviyelerini yükseltmek ve Türklerin kimliğini korumak için iki tüccar kardeş Halil ve İbrahim Efendiler, 1896'da Vidin'de zengin bir vakıf ve “Şefkat” adlı bir kıraathane (okuma evi) kurdular. Vidin Türklerinin önemli bir kültür merkezi haline gelen bu kıraathane yetimlere, maddi durumu zayıf olan öğrencilere burs verdi. Üstelik sadece erkek öğrencilere değil, kız öğrencilere de Vidin, Sofya, Cenevre, Selanik, Leipzig, Stuttgart, Bursa, Edirne’de öğrenim görmeleri için maddi destek sağladı.  

Halil ve İbrahim Efendilerin anısına dikilen anıt

Bulgaristan’daki Türk okullarındaki eğitim birliğini sağlamak için 1900'de ise Terakki-i Maarif-i İslamiye adlı bir dernek kuruldu. 1906'da, Müslüman öğrencilere ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için Türk gençleri tarafından Rusе'de Cemiyet-i Hayriye-i İslamiye kuruldu. Tahir Lütfi Efendi'nin öncülüğünde 31 Temmuz - 4 Ağustos 1906 tarihleri arasında Şumen'de Muallim-i İslamiye Kongresi toplandı ve eğitim alanında bazı reformlar yapılması kararlaştırıldı. Aynı yıl Kongre kararları doğrultusunda kurulan Muallimi-i İslamiye Cemiyeti (Müslüman Öğretmenler Birliği) çeşitli şehirlerde kongreler düzenledi.

1878 - 1908 yılları arasında Bulgaristan'da Jön Türk reformcuları ile Sultan II. Abdülhamid rejiminin taraftarları arasında baş gösteren ideolojik çatışmayla beraber, Türk - Müslüman azınlığınn liderliği için üstünlük mücadelesi yaşandı. Bu çatışma ve mücadele, Bulgaristan’daki Türklerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerini engelledi.

1908'de Bulgaristan bağımsız bir devlet olduktan sonra Türk ve Müslüman azınlığın maddi ve manevi değerlerini korumak ve sosyal haklarını savunmak için cemiyetler kurulmaya devam etti. Böyle bir cemiyet 1911'de İttifak-ı İslam adı altında Sofya'da kuruldu. Benzer cemiyetler Ruse ve diğer şehirlerde de faaliyet göstermeye başladı. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Muallimin-i İslamiye Cemiyeti (Müslüman Öğretmenler Birliği) faaliyetlerini askıya aldı ve 1915 ile 1919 yılları arasında Türk azınlığın eğitimindeki temel sorunlarını ele almak için hiçbir kongre yapılmadı.

1910 yılında kurulan Bulgaristan Başmüftülüğü, Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman azınlığı temsil eden en önemli kurum haline geldi.  Bununla beraber özellikle ilk Başmüftü Hocazade Mehmed Muhyiddin Efendi'nin seçim sürecinde Müslümanlar arasında bir bölünme yaşandı.

Aleksandır Stamboliyski hükümeti (1919-1923) döneminde Türk okullarının mali durumunu iyileştirmek ve öğretmen kadrosunu geliştirmek amacıyla eğitim alanında yapılan reformlarların estirdiği ılık hava Bulgaristan’daki Türk aydınlarını birleştirmeyi başardı.

Medresetü'n-Nüvvab'ın 1922'de Şumen'de açılmasıyla Türk azınlığı, Bulgaristan’daki Müslümanların dini ihtiyaçlarını karşılamak için kendi kadrosunu ve Türk okulları için öğretmen yetiştirme fırsatı buldu. Bu fırsatı değerlendiren Başmüftü ve müftü gibi din adamlarının yanısıra Türk okul müdürleri ve öğretmenleri Medresteü'n - Nüvvab’ın Tüzüğünü ve Nizamnamesini hazırlamak için biraraya geldi.

Medersetü'n Nüvvab gibi Bulgaristan’daki Türkler için önemli bir eğitim kurumun açıldığı dönemde Türkiye’de Atatürk reformları başladı. Kemalizmin Bulgaristan’daki Türkler ve özellikle Türk öğretmenleri arasında yayılmayasıyla Kemalistler ile Başmüftülüğün temsil ettiği muhafazakar çevre arasında yaşanan şiddetli çatışma neticesinde Bulgaristan’daki Türkler arasında derin bir kutuplaşma meydana geldi. Nitekim Medresetü'n - Nüvvab ve 1918’de Şumen’de açılan Türk Pedagoji Okulu arasında yaşanan rekabet ve üstünlük mücadelesinin galibi Medresetü'n- Nüvvab oldu. 1928’de Şumen’deki Türk Pedagoji Okulu “Kemalist yuvası” olduğu gerekçesiyle kapatıldı.


Türkler arasında millî bir bilinç oluşturmak ve Türk kültürünü koruyup yaşatmak amacıyla 1926'da Varna'da kurulan "Turan" Gençlik ve Spor Birliği hızla büyüdü ve Bulgaristan’ın birçok yerleşim yerinde şubeleri açıldı. Bu Birliğin bir kolu olarak, aynı yıl Kemalistlerin en önemli merkezlerinden biri olan Şumen’de "Türk Gençlik Kültür, Eğitim, Müzik, Jimnastik ve Spor Derneği" kuruldu. 1927'de ise Bulgaristan'daki Türklerin milli ve dini değerleri ile tarihlerinin korunması amaçlayan Hüseyin Hacı Ali Topuz yine Şumen’de "Altın Ordu"  teşkilatını kurdu.

Sofya’da Birinci Milli Türk Kongresi

Bulgaristan’daki Türkler’in milli varlık ve benliğinin muhafazasını sağlayacak çözüm yollarının bulunması, hayati önem arz eden eğitim, dini ve kültürel kurumlarını geliştirmek amacıyla 31 Ekim 3 Kasım 1929 tarihleri arasında Sofya’da Birinci Milli Türk Kongresi yapıldı. Bu Kongrede başta okullar, dini kurumlar ve vakıflar ile hayır dernekleri olmak üzere Bulgaristan’daki Türk – Müslüman azınlığın bütün sorunları tartışıldı. Bu arada Bulgaristan’daki Türkler arasında yardımlaşmanın ve dayanışmanın teşvik edilmesi amacıyla hayır derneklerin kurulmasına devam edildi.

1930 yılında yine Şumen'de Cemiyet-i Hayriye adıyla bir yardım derneği kuruldu. 1932'de Madara köyündeki Türkler tarafından "Şafak" adıyla benzer bir dernek daha oluşturuldu. Bu dernekler yoksullara yardım ediyor, Müslüman çocuklarının orta ve yüksek okullara gitmeleri için maddi kaynak sağlıyor, Türklerin kültürel gelişimi ve eğitim seviyesinin yükseltilmesi için çaba sarf ediyordu.

Ne var ki, Bulgaristan’daki Türklerin ilerlemesini amaçlayan bu teşkilatlanma ve yoğun eğitim - kültür faaliyetleri eski ile yeni, Kemalistler ile muhafazakar çevreler arasında yaşanan mücadele ortamında yürütüldü. Özellikle Şubat 1934’te Bulgaristan’da Din-i İslam Müdafileri Cemiyeti’nin kurulmasıyla Bulgaristan’daki Türkler arasındaki uçurum derinleşti. Kemalist kimliğiyle öne çıkan Türk aydın ve gazetecileri takip edildi, saldırıya uğradı, bazıları hapse atıldı ve hatta öldürüldü.

19 Mayıs 1934’te meydana gelen askeri darbe sonrasında ise Bulgaristan’da faaliyet gösteren ve ulusal güvenlik için tehdit olarak görülen Kemalist teşkilatlara son verildi. Bulgaristan’daki Türklerin dini, eğitim ve hayır kurumlarında güvensizlik ve kargaşa ortamı hakim oldu ve onların milli varlık ve benliklerini muhafaza etmesi zorlaştı.

Bununla beraber Bulgaristan’daki Türklerin etnik ve dini kimliğinin muhafazası için canla başla çalışan Türk aydınların olduğunu belirtmemiz gerekiyor.

Foto: özel arşiv, Rehber gazetesi, Turan gazetesi, tarihinpesinde.com, Hüseyin Memişoğlu



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Milli kimliğin korunması yurt dışındaki Bulgar okullarının ortak misyonudur

Yurtdışı Bulgar Okulları Birliği (YBOB) 'nin en büyük yıllık forumu yaratıcılık ve aktif öğrenmeye dikkat çekerek  "Öğreniyoruz, oynayarak. Oynayarak, öğreniyoruz!" şiarı altında düzenlendi. Yurtdışındaki Bulgar eğitim merkezlerinin temsilcileri iki..

Eklenme 23.07.2025 15:02
Foto: “Az. Az. Kiril ve Metodiy” Veliko Tırnovo Üniversitesi

Veliko Tırnovo, Yurtdışı Bulgar Okulları Birliği’nin yıllık konferansına ev sahipliği yapıyor

Yurtdışındaki Bulgar Pazar okullarının 70'in üzerinde temsilcisi, üniversite profesörleri ve Eğitim ve Bilim Bakanlığı uzmanları, Yurtdışı Bulgar Okulları Birliği'nin (ABBS) yıllık konferansı için Veliko Tarnovo'da bir araya geldi. “Az. Az...

Eklenme 23.07.2025 10:11

Ülke genelinde ücretsiz hepatit testleri

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü vesilesiyle ülke genelinde Bölge Sağlık Müfettişliklerinde tamamen ücretsiz hepatit B ve C testleri kampanyası başladı . Önceden diyete bağlı kalmaksızın, anonim olan ücretsiz testler ilgili Sağlık Müfettişliğinin..

Eklenme 22.07.2025 07:59