Modern Bulgar pop müziğinin şekillenmesinde önemli rol oynayan, Bulgar hit müziğinin temellerini atan Yosif Tsankov, sanat değeri yüksek ve hayli fazla olan ( 500’ün üzerinde operet, enstrümantal, dans, film ve tiyatro müziği, eski hit parçaları ve pop şarkıları) çalışmalarıyla yerli eğlence türlerinin öncülerinden biridir.
1911 yılında Ruse’de varlıklı ve kültürü bir ailede dünyaya gelen Yosif Tsankov, İstanbul’da ünlü Robert College’de eğitim aldı ve Sofya Üniversitesi hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Ailesinde Fransızca, Almanca ve İngilizce dilleri konuşuluyordu, piyano çalınır, sanat, edebiyat ve felsefe üzerinde sohbetler yapılırdı. Annesi, Bulgaristan’da araba kullanan ilk kadındı. Babası, Ruse’de ilk sinema salonunun inşa edildiği araziyi bağışlayan kişidir. Oğulları Yosif, yetenekli bir çocuktu ve farklı ilgi alanları vardı. İstanbul’da basketbola merak saldı ve memleketine döndükten sonra erkek ve kadın milli basketbol takımlarının kurucularından biri oldu.
Müzikle daha altı yaşında ilgilenmeye başladı, 11 yaşında ilk beste denemelerini yaptı ve 19 yaşında “Ela s men v Hawaii” (Hawaii'ye gel benimle) adlı ilk şarkısını besteledi. İlk tangosu 1933'te plak olarak yayınlandı ve sonraki 10 yıl içinde Tsankov'un 200'ün üzerinde eseri müzik piyasasına çıktı.
1936'da Bulgaristan Ulusal Radyosu'nun kurucuları arasında yer aldı ve birçok müzik ve çocuk radyo programı için fikirler verdi. Besteci, 1937 – 1941 yılları arasında son derece popüler olan Odeon müzik tiyatrosu için aktif olarak çalıştı ve birkaç başarılı operet besteledi.
Bunun yanı sıra çok sayıda vals, fokstrot, rumba ve tango da besteledi. Asparuh Leşnikov tarafından seslendirilen en sevilen hitlerden biri olan “Kadınları tutkuyla seviyorum”un müziği ve sözleri ona aittir. Yosif Tsankov, Bulgaristan'ın ilk gramofon plak fabrikasının ortağı ve yöneticisiydi. 9 Eylül 1944'ten sonra yeni iktidar, kökenleri nedeniyle güvenilmez olarak görülen herkesi baskı altına aldı. Bundan dolayı Yosif Tsankov'un sanat faaliyetleri çok sınırlı kaldı. “Burjuva” olarak tanımlanan müziği radyoda yayınlanmadı, tiyatrolarda ve mekanlarda çalınması yasaklandı.
Ancak 1950'lerin başında buzların erimesiyle Yosif Tsankov, yeni kurulan Balkanton ses kayıt şirketinde işe alındı.
En güzel şarkılarını geçen yüzyılın 60'lı yıllarında şairler Dimitar Vasilev ve Dimitar Toçev ile işbirliği içinde yarattı ve Margarita Nikolova, Georgi Kordov, Lili İvanova, Paşa Hristova gibi Bulgar pop müziğinin yıldızları tarafından seslendirildi.
1967 yılında, “Altın Orfe” Uluslararası festivalinde Bulgar pop şarkısı yarışmasının jürisi, Dimitar Vasilev'in sözlerini yazdığı muhteşem "Benim şarkım, benim sevdam" şarkısını, seyircinin büyük beğenisine rağmen Büyük ödül ile onurlandırmayı reddetti.
"Benim şarkım, benim sevdam" belki de Yosif Tsankov'un eserleri ve ünlü şarkıcı Yordanka Hristova'nın repertuarında olduğu gibi Bulgar müziğinde de en sevilen, en sık çalınan ve en önemli hit parçası olmaya devam ediyor.
Ses sanatçısı Yordanka Hristova, bTV televizyon kanalına verdiği bir röportajda şunları paylaşmıştı: “Bu şarkı beni takip ediyor, her zaman benimle, benim amblemim, dedikleri gibi – tescilli markam. Hatta bazı gazeteciler bana "Benim şarkım, benim sevdam"hanımefendi diye hitap ediyorlar ve bu beni onurlandırıyor” .
Yordanka Hristova, Yosif Tsankov’u “devasa, çok yönlü, çok önemli bir şahsiyet" ifadeleriyle tasvir etti. Bu şarkıyı çok sevdiğini itiraf etti ve “Her yerde çalıyor, heyecan veriyor! Çünkü daha küresel, daha insani, daha evrensel bir şeyden bahsediyor, kişisel hayattan değil... bambaşka bir mesajı var. Olağanüstü bir şarkı: "Benim şarkım, benim sevdam"– nokta! Açıklamaya gerek yok...” diye sözlerini tamamladı.
Çeviri: Ergül Bayraktar
Foto: Radyo Sofya arşiv
Bulgaristan’da en çok sevilen rok gruplarından biri olan D2 ’nin uzun zamandır beklenen dönüşü, nihayet gerçek oldu. Arada geçen neredeyse 20 yıl boyunca Dicho’nun yine frontman olması fikri sık sık ileri sürüldüyse de bu fikrin gerçeğe..
Her zaman bir dizi projede yer alan Nina Nikolina, sonbaharı yeni single, yeni albüm ve konserle karşıladı. Ses sanatçısı, Ekim ayında çıkması beklenen “GlobalPop” adlı 13’ncü albümü ile pop müziğine dönüş yaptı. Albümde folklor şarkıları olmasa da..
Yaz mevsimi sayfasını kapatan Beloslava, güz ve kış mevsiminin sayfalarını şehir ortamında, 18 Eylül’de Sofya’da Kabana Sineması’nda vereceği konserle açacak . Beloslava ile birlikte sahnede piyano sanatçısı Jivko Petrov , vurmalı çagılar..