Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Yusuf ile Züleyha’nın Bulgarca Yolculuğu

Plovdiv’de Edebiyat ve Müzik Dolu Bir Gece ile başladı

Bugünlerde Plovdiv, Türk edebiyatı ve kültürüne ilgi duyanları bir araya getiren özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Plovdiv Başkonsolosu Emre Manav’ın da katılımıyla düzenlenen gala, prof. Nazan Bekiroğlu’nun “Yusuf ile Züleyha” adlı romanının Bulgarcaya çevrilmesi vesilesiyle gerçekleştirildi. Romanın Bulgar diline çevirisi, ünlü türkolog prof. dr. Yordanka Bibina tarafından yapılırken, editörlüğünü çevirmen Kadriye Cesur üstlendi.

Plovdiv Böyle Etkinliklere Her Zaman Hazır ve Nazır

Etkinliğin ev sahiplerinden Kadriye Cesur, radyomuzun Kültür Sanat Edebiyat programı sunucusu Aziz Şakir Taş’a konuşurken Plovdiv’in kültürel buluşmalara her zaman hazır bir şehir olduğunu vurguladı. Yeni Başkonsolosun edebiyata olan ilgisinin de tanıtım için ayrıca motivasyon sağladığını belirten Cesur, Bekiroğlu’nun klâsik anlatıları modern bir dille işlediği bu romanın çevirisine özel bir önem verildiğini ifade etti.


Gecede, protokol konuşmalarının ardından müzikseverleri büyüleyen bir performans sahnelendi. Dr. Velislava Stoyanova ile Plovdiv Müzik, Dans ve Güzel Sanatlar Akademisi doktora öğrencisi Alper Yunlyutürk, Yunus Emre ilahileri ve Fazıl Say bestelerini içeren dört bölümlük bir seçkiyle dinleyicilere unutulmaz bir müzik şöleni sundu.

Romanın odağında Züleyha yer alıyor

Nazan Bekiroğlu

Hem Eski Ahit’te hem de Kur’an-ı Kerim’de yer alan Yusuf ile Züleyha kıssası yüzyıllardır pek çok edebî esere konu oldu. Mevlâna’dan Hamdullah Hamdi’ye uzanan bu zengin geleneğe modern bir yorum ekleyen

Bekiroğlu, romanında özellikle Züleyha karakterini merkezine alıyor. Züleyha’nın hikâyesi romanda dünyevi aşktan ilahi aşka uzanan bir dönüşüm olarak işleniyor. Kadriye Cesur’un değerlendirmesine göre Bekiroğlu, Züleyha’yı önce “salt bir âşık” olarak resmederken, ilerleyen bölümlerde bu aşkı derinlikli bir içsel yolculuğa dönüştürüyor. Romanda Züleyha, Yusuf’a kavuşsa da bu kavuşma “mutlu son”dan çok dramatik bir yüzleşmeyi beraberinde getiriyor. Özellikle “Züleyha Aynaya Baktı” bölümünde yer alan “Ne gençliğimi ne güzelliğimi Rabbim, senden istemiyorum geri. Çünkü ben Züleyha’nın da arkasındaki Züleyha’yım. Ölüm ve dirim içimde birbirine bunca yakın. Ödediğim bedel işte bu. Ben ki birden fazla ölmeyi bildim, artık böylece yaşayabilirim” gibi iç konuşmalar, karakterin ruhsal dönüşümünü etkileyici bir şiirsellikle yansıtıyor.

Çeviri Sürecinde Şiirsel Dil ve Ritim Büyük Zorluk Yarattı

Romanın Bulgarca çevirisi, metnin şiirsel yapısı nedeniyle titiz bir çalışma gerektirdi. Prof. Dr. Yordanka Bibina’nın Tanpınar, Ahmet Ümit ve Mario Levi gibi isimleri daha önce başarıyla Bulgarca’ya kazandırmış, deneyimli bir çevirmen olması sürecin en büyük avantajlarından biri oldu.

Kadriye Cesur

Kadriye Cesur, romanın özellikle rüya yorumları, şiir–düzyazı geçişleri ve Bekiroğlu’na özgü dilsel ritmin korunmasının zorlayıcı olduğunu belirtti. Türkçe’deki cümle yapısıyla Bulgarca’nın farklılıklarının da çeviri ritmini etkilediğini ifade eden Cesur, buna rağmen metnin özüne sadık kalarak en iyi sonucu vermeye çalıştıklarını dile getiriyor.

Sırada Sofya Tanıtımı Var

Plovdiv’de büyük ilgi gören Bulgarca çeviri, çok yakında Sofya’da da edebiyatseverlerin karşısına çıkacak. Hem Türk hem Bulgar okuyucuların merakla beklediği bu buluşma, iki ülke arasındaki kültürel etkileşime yeni bir katkı sunacağı kesin.

Bulgaristan Radyosu olarak, bu değerli edebî yolculuğa emek veren tüm isimlere teşekkür ediyor, romanın Bulgar okurlarıyla buluşmasının yeni ufuklar açmasını diliyoruz.

Söyleşi: Aziz Şakir Taş

Editör: Tanya Blagova

Foto: plovdiv-online.com,  Facebook/ Nazan BekiroğluFacebook/ Kadriye Cesur


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Buzluca dağındaki anıtın geleceği – bölgeye fayda sağlayan turistik bir yer

Buzluca dağındaki Bulgar Komünist Partisi’nin eski anıt evi korunmalı ve bölgeye fayda ve gelir sağlayan bir turistik yer haline getirilmelidir. BTA’ya anıtın geleceği hakkındaki görüşlerini paylaşan "Open Buzluca" festivalinin ziyaretçileri bu..

Eklenme 24.08.2025 07:15

2032 Avrupa Kültür Başkenti için Veliko Tırnovo ve Gabrovo’dan ortak adaylık başvurusu

Eski payitaht Veliko Tırnovo Belediye Başkanı Daniel Panov, “Veliko Tırnovo ve Gabrovo sakinleri, 2032 yılında Bulgaristan'ın bir sonraki Avrupa Kültür Başkenti seçilmeyi hak ettş” açıklamasında bulundu. Ortak adaylık fikri ise Veliko Tırnovo'daki..

Eklenme 24.08.2025 06:10

Küstendil, Sofya, Burgas ve Varna’da Odissi Hint klasik dansı gösterileri

En eski Hint dans türü olan Odissi dansını icra eden en ünlü Hint dans topluluklarından biri sanatını Bulgaristan’da sergileyecek. 13-17 Ağustos tarihleri arasında Hint kültürüne meraklı Küstendil, Sofya, Burgas ve Varna sakinleri ve konukları, en..

Eklenme 10.08.2025 06:55