Böyle seslendi Bursa’dan, doğup büyüdüğü topraklara, onu sevenlere ses sanatçısı, şair, yazar ve tiyatro sanatçısı Hafize Beysim Gün. Kendisiyle 50 yıla sığamayan Razgrad Estrad Tiyatrosu sahnesinde başlayıp Bulgaristan Radyosu studyosundan geçip Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu sahnesine kadar uzanan sanat serüvenini konuştuk.
Bugün de konuk sanatçı olarak üstlendiği rolleri anlattı, eskiden Bulgaristan’ın en küçük köylerinden en büyüğüne kadar Razgrad tiyatrosu ile yaptığı turneleri anılarında canlandırdı, yıllar önce Bulgaristan Radyosunun Birinci studyosunda söylediği türkülerinin izini sürdü, rahmetli Osman Aziz ile söylediği “Nadideyim nadidem” türküsünün hikayesini bir kez daha paylaştı.
Anılar birbirini takip ederken Hafize Beysim Gün’ün (Hafize Beysimova) her sözünden memleket kokusu, Bulgaristan sevdası aktı, gitti, sel oldu.
Özellikle Bulgaristan Radyosu dinleyicilerinin gönlünde taht kuran Hafize Beysim Gün ile yaptığımız röportajı şiirleri süsledi, bizler ise programımnız onun türküleriyle süsledik...ve sevilen türküsü programıza başlık ettik:“Evimin önü derin bir kaynak”. Başlık olarak seçtiğimiz türkü aldı başını gitti, ardından “Benim yeleğim gibi yarim sana öreyim”, “Irmak kenarında bir ulu meşe”, “Şu karşıki dağda bir fener yanar”, “Ağlarım inlerim gurbet ellerde...” ve niceleri.
“İşte böyle değerli kızkardeşimiz Hafize Gün...Seni Bulgaristan’da hep o eski adınla, Hafize Besim olarak biliyor bütün sevdiklerin.”Beysim” kelimesinin sözlük anlamı bir bakıma da “Gün” anlamına gelmiyor mu zaten... Güler yüzlü... Yani gün gibi parlak...Hani bilirsin ya, şarkıda da dendiği gibi “Gün gibi parlaki ay gibi doğanım geliyor...”
“Ümit” dergisi baş yazarı değerli hocamız Yusuf Kerim’le tanıtalım seni dergi okurlarına dedik. Dedik ama, biraz da utandık dediğimizden... Kime tanıtacaktır seni?... Sofya Radyosu’ndan her gün senin türkülerini isteyenlere, istemedem de seve seve dinleyenlere mi? Sana olan sevgileri, senin kendi deyiminle “Garip hastalık” haline gelmiş insanlara mı...Gönül ister ki, ömür boyu kurtulma sevmek denen bu garip hastalıktan, Hafize kızkardeş!
Seni sevenlerden sevgiler, sevgiler, gene de sevgiler!
“Canlarım türküler bizim türküler” Osman Aziz, Sofya 2002
Fotoğraflar: özel arşiv